Geldiği yer yabancı değildi Taehyun'a. Ondan sorumlu olan perinin eviydi geldiği yer ve yine evin çatısı yanıyordu. Bir an önce tacı takması gerekiyordu. Hızlıca etrafa bakarken koltukta yatan periye kaydı gözü. Yorgunluktan olsa gerek çok rahatsız bir şekilde uzanmıştı.
Taehyun ona bakmaya devam ederken perinin ağladığını fark etti, ve kanatları da koparılmıştı.
Peri ölüyordu.
Ona doğru koşacakken kafasına konulan taçla nefesi düzene girdi taehyun'un. Peri karşısında durmuş ona gülümseyerek bakıyordu.
"Erken uyumuşsunuz efendim, bir an önce annenizin yanına gitmeliyiz."
"Beomgyu, ben hep bu illüzyonları görecek miyim?"
"Yine ne gördünüz ki efendim?"
Beomgyu cevabı bir an önce almak istiyordu, hemen kurtarıcının yanına gitmelilerdi. Yanlış hesaplamadıysa ikinci soykırım çok kısa bir süre sonra gerçekleşecekti.
"Seni ölürken gördüm, kanatların koparılmıştı."
Taehyun bunu derken bile sesinin titremesini engelleyemiyordu. Bunları gören tek kişi olma ihtimali onu çok korkutuyordu. Beomgyu ise çok başka alemlere dalmıştı. Taehyun'un geleceği gördüğünü o ortaya çıkarmıştı. Şimdi ise gördüğünü kanıtladığı gelecekte o yoktu. Ölecek miydi sahiden?
" Tacı takmadığınız sürece göreceksiniz efendim." dedi beomgyu çok sakin bir ses tonuyla. Taehyun'u korkutmak istemiyordu. Eğer kokarsa vazgeçebileceğini düşünüyordu. Daha önce insan ırkıyla denk gelmemişti ama onları araştırmıştı. Korkuların sahip çıkıp, üzerlerine gitmemeleri çok ilgisini çekmişti. Biri karanlıktan korkuyorsa asla karanlık bir yerde kalmaya çalışmıyordu mesela, yüksekten korkan yükseğe çıkmıyordu. Bu beomgyu'ya cesaret vermişti hatta. Canının yanmasından korkuyordu o yüzden alt tabakadan normal bir peri oldu. Ama takdir ettiği bu özelliğin şu anda gerçekleşmesini istemiyordu.
Taehyun vazgeçerse peri ırkı biterdi.
"Yola çıkmalıyız efendim, hızlı olun lütfen."
Yolda yürürlerken Taehyun neden annesiyle temas edemediğini sormak istedi. Doğru zamanı kestiremiyordu.
"Beomgyu, ben neden annemle temas edemedim? Normal perilerle temasım yasak değil mi sadece?"
"oraya gidince efendim. Sabredin lütfen."
Taehyun sıkılmıştı. Evde babası, burda annesi ve beomgyu. Hiç kimse bir şey anlatmıyordu. Neyse ki annesinin evine gelmişti.
İçeri gidecekken Beomgyu durdu. Taehyun'a baktı ve yavaşça fısıldadı.
"Efendim, ne olursa olsun unutmayın lütfen. Size ihtiyacımız var."
Taehyun o an beomgyu'nun saçlarının ne kadar yumuşak göründüğünü düşünüyordu. Kendisi mi temas bağımlısıydı yoksa onun ilgisini yasaklar mı çekiyordu emin olamıyordu ama şu an o saçlara dokunmayı gerçekten istiyordu.
"Tüm periler bu kadar güzel mi? Annem, sen fazla göz alıcısınız."
Beomgyu şaşırmıştı. Kendisini duymamış mıydı acaba diye düşünmekten kendini alamadı. Kapıdan içeri girdiler beraber. İç odaya girince taehyun ve beomgyu, peri kang'ın masasının karşısına oturdu.
" Taehyun, oğlum seni çok özledim ama şimdi sana birkaç şey anlatmamız gerekiyor." Annesi gözlerini beomgyu'ya çevirince o da periye baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAİRY |TAEGYU |
Fanfiction"Ne yani baba, rüyamda peri görürsem istediğim mucize benim olur mu?" "Aynen öyle oğlum, eğer rüyana peri girerse istediğin gerçek olur."