"Beni mi bekliyordunuz?"
Taehyun şaşırmıştı çünkü nadiren rüya görürdü. Gördüğü rüyalar ise pek fantastik olmazdı. Üstelik babasının dediği şeylerden sonra ister istemez ürküyordu da.
"Efendim, ben beomgyu. Yıllardır rüyanıza girmek için uğraşmama rağmen başaramıyordum."
Karşısında ki periyi normal hayatında görse bile gerçekten peri gibi diyebilirdi taehyun.
"Bana düzgünce anlatabilir misin? Neden rüyama giremediniz ki? Gerçekten anlayamıyorum şu an bir dilek dilemem ve gerçekleştirmen mi gerekiyor?"
"Açıkçası gücünüze hayran kalmamak elde değil, benim size gelmemi engelleyecek bir duvarınız vardı efendim. Bu duvarı yapan kişiyi tanımasam bile kim olduğunu hemen anlardım. Ama duvar tek başına etkili olamazdı aynı zamanda sizde de güç olmalıydı. Sizde de fazlasıyla vardı bundan dolayı rüyanıza ben istediğimde değil, siz istediğinizde girdim."
Hızlı hızlı konuştuğu için nefes nefese kalmıştı beomgyu. Hızlıca içine bir kaç nefes çekip konuşmaya devam etti.
" Evet bir dilek dilemeniz gerekirdi normalde ama ben normal bir peri değilim efendim. Kurtarıcımız neden beni size yönlendirdi hiçbir fikrim yok."
"Normal bir peri değilim de ne demek?"
"Ben dilek gerçekleştirmem efendim. Eminim ki biliyorsunuzdur; dilek gerçekleştirme karşılığında daima bir bedel ödenir. Eğer periler herkesin saygı duyduğu bir konuma ulaşmak isterlerse bedel ödeyeceklerini bile bile camdan peri olup rüyalara girmeyi tercih ederler. Bu tercih hakkı bana sunulduğu zaman tercihimi sıradan bir peri olarak yaptım."
" Neden peki? "
" Canımın acıması en son isteyeceğim şey bile değil efendim. "
" peki hangisi daha fazla camdan periler mi, normal periler mi? "
" Normal peri olmayı tercih eden tek aile benim ailem. Ama yaşayan tek normal peri benim. Ailem katledildi efendim. "
Taehyun peri için üzülmüştü. Canının acımasını istemediği için normal bir peri olmayı tercih eden biri tüm canını kaybetmişti. Taehyun sadece annesi yokken bile canının ne kadar yandığını hatırladı.
Yerinde doğrulup masanın yanına gitti. Ellerini perinin omzuna koyacaktı ki peri aniden kendini geri çekti.
"Normal perilerle temas haline geçemezsiniz efendim, bu ölümünüze bile sebep olabilir."
" Ama beni buraya kucağında getirdin."
"O zaman başınızda tacınız yoktu."
Elini kafasına doğru götürdü. Cidden kafasında bir taç vardı eline alıp tacı inceleyecekti. Kafasında çıkardığı anda etraf eski haline dönmüştü. Her yer yeniden alev ve dumanla kapanmıştı. Peri hemen tacı çocuğun kafasına geri taktı.
" Efendim, burada rahat nefes alabilmeniz için bunu takmalısınız."
"Sadece nefes alabilmek için mi takılıyor bu?"
"Evet efendim, yalnızca nefes almanızı kolaylaştırır. Bu sayede dünyamızda daha kolay yaşayabilirsiniz."
"Halüsünasyonları da engelliyor sanırım beomgyu. Çıkardığım anda her yeri yanmış bir şekilde görüyorum." dedi taehyun hafif gülümseyerek. Karşısındaki perinin bu konularda eksik olduğunu düşünüyordu.
"Ne demek her yeri yanmış görüyorsunuz? Efendim bana biraz zaman verir misiniz?" dedi ve taehyun'un diyeceği şeyi umursamadan evin arka odasına geçti. Kütüphanesinin en üst rafında kullanılmaktan neredeyse parçalanacak olan mor kapaklı kitabı aldı. Aradığı sayfayı bulana kadar kitabı parçalar aslına karıştırdı.
Okuduğu sayfanın son cümlesiyle geç kalmaktan daha da korkar olmuştu beomgyu. Son cümlede;
"İkinci defa camdan perilere soykırım yapılacağı zaman, periler ülkesine bir peri-insan gelecek ve bu peri-insan geleceği görecek. Ve ikinci kurtarıcı olma ünvanını alacak. "
"Kurtarıcımızın oğlu, ikinci kurtarıcı mı olacak yani?"
Odaya geri döndüğü anda taehyun'un alıp kurtarıcısının yanına gitmeliydi beomgyu. Her şeyi anlatmalıydı ona. Ve neden sıradan bir peri olan kendisini bu denli önemli biri için görevlendirmişti merak ediyordu.
Odaya girdiğinde taehyun camdan dışarı bakıyordu. Yarım kan olmasına rağmen görünüşü tamamen bir perinin görünüşündeydi. Kurtarıcısına ise çok benziyordu.
"Efendim, gitmeliyiz."
Beomgyu'nun endişeli sesinden dolayı şaşırmıştı taehyun. Hızlıca ona bakıp yüzünü inceledi. Gözlerinde gördüğü korkuyla beraber hızlıca sordu.
"Nereye gideceğiz beomgyu?"
"Kurtarıcımızın yanına."
"o da kim?"
"Sizin engel duvarınızı yapan kişi." durakladı beomgyu. Ne tepki alacağını bilmiyordu. "Anneniz efendim."
Başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmişti taehyun. Annesi sahiden de burada mıydı?
Mucizeler gerçekten onun mu oluyordu?"Annem mi?"
Bu aralar çok az bölüm atmaya başladım ama telafi etmeye çalışacağım.
Lütfen kendinize iyi bakııın 🧡🧡🧚♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAİRY |TAEGYU |
Fanfiction"Ne yani baba, rüyamda peri görürsem istediğim mucize benim olur mu?" "Aynen öyle oğlum, eğer rüyana peri girerse istediğin gerçek olur."