Günahlarım peşimde sürüklenen bir gölge gibiydi.
Hem bir o kadar hayalet, hemde acı verecek kadar gerçekti.
Kalbimin ritmi hızlanırken, nefesimin gittikçe tükendiğini hissettim. Kana bulanan beyaz elbisem benim günahlarımın bedeliydi.
Bu elbise be...
"Bende memnun oldum canım." Dedi hala daha gülümserken. "Abimle sevgili misiniz?"
Soruyla birlikte tükürüğüm boğazımda kaldı ve canım çıkarcasına öksürmeye başladım. Tam cevap verip hayır diyeceğim sırada Merih benden önce davranmıştı.
"Evet Meslim." Dedi gür ve erkeksi sesiyle."Nadia'yla biz sevgiliyiz."
Dudaklarım şaşkınlıkla aralandığında hem ismimi ilk kez bu kadar net söylemesine hem de böyle bir cümle kurmasına arsız kalbim çok sevinmişti, göğsümü şiddetle dövüyordu. Merih'in elâları mavilerime çarptığında derince nefes aldım; ya da almaya çalıştım.
Ve anladım ki;
Biz Merihle koca bir belirsizliktik.
Bölüm Sekiz - Çilingir
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm playlist
Onur Can Özcan - Çilingir
Onur Can Özcan- Kibrit
***
"Vay be abi kim derdi Merih Kurtuluş'un da bir gün sevgilisi olacak diye." Diye söylendi, Meslim. Başımı önüme eğdim ve ellerimle oynamaya başladım. Ben hala Merih'in söylediği son sözde takılı kalmıştım ve yanaklarımın kızardığına adım gibi emindim. Kardeşinin yanında rol yapmamıza gerek yoktu ki neden böyle bir oyunun içine girdiğini bilmiyordum.
Başımı yavaşça kaldırdım, Meslim'in içten bakışları hala üzerimde dolaşıyordu.
"Ay utanma kız." Dedi yavaşça omzuma dokunarak." Gayet normal şeyler bunlar. Valla pancar gibi oldun."
Zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
"Utanmıyorum" diyip gözlerimi Merih'in gözlerine taşıdım; bana bakıyordu ve bu sefer bakışları ruhsuz değildi.
"Tamam Meslim kapatalım bu konuyu." Dedi otoriter bir sesle. "Elbet benimde sevgilim olabilir. Bu abartılacak bir konu değil."
Galiba fazla utandığımı anlamış olacak ki konunun kapanmasını istemişti. İçten içe ona minnettar kalırken bakışlarımı ondan çekip Meslim'in kahverengi gözlerine taşıdım.
"Neyse gençler ben çok açım. Bir an önce eve gitmek ve yıllar sonra buzlar prensinin o güzel tostunun tadına bakmak istiyorum."
"Buzlar prensi mi o kim?" Meraklı sesim Meslim'i güldürmüştü. Merih'e doğru yaklaşıp yanağından kabaca makas alırken Merih yüzünü buruşturup ona ters ters baktı ve onu yavaşça geriye doğru savuşturdu.
"Merih Kurtuluş tabii ki, başka kim olacak."
"Kaç kez daha bana şu manasız hareketi yapmamanı söyleceğim Meslim?" Dedi Merih, sesini sert tutmaya özen gösteriyordu. Neden diye sordum, neden kendini sert olmak zorunda hissediyordu?