İyi okumalar...
**********
Bugün cumaydı. Nihayet okulun bitmesiyle direkt eve uçmuştum.
Ne yazık ki sınav senemde olduğumdan daha önceki senelerde olduğu gibi cumayı kendime tatil edemiyorum.
Ama arada dinlenmezsem beynim eriyeceği için cumaları diğer günlere göre daha az çalışıyordum.
O yüzden odama girdiğim gibi çantamı bir kenara fırlatıp üzerimi değiştirdim ve yatağıma atladım.
Elime aylardır yıllardır okumaya vakit bulamadığımdan yarım kalan kitabımı aldım ve okumaya başladım.
Yaklaşık bir saat sonra yetmiş beş sayfayı geride bırakmıştım. Şimdilik bu kadar okumanın yeterli olacağına karar verip kitabı bir kenara bıraktım.
Annemin ne yaptığına bakmak için odamdan çıktığımda etrafı güzel kokular sardığını fark etmiştim.
Doğruca mutfağa yöneldim ve yemek yapmakla uğraşan annemi gördüm.
"Kolay gelsin annemmm!"
Hızlıca ona yaklaşıp yanağından öpmem ve bunu dememle canım anneciğim de bana dönmüştü.
"Sağ ol kuzum."
"Neler yapıyorsun bakayım?"
Bunu derken gözlerim ocakta kapağı kapalı tencereye kaymıştı. Acaba içinde ne vardı?
"Sürpriz."
"Ama niye söylemiyorsun ki? Birazdan yiyeceğiz zaten."
"Tamam işte biraz sabredersen öğreneceksin."
Anneme ne kadar yavru kedi bakışları atsam da beni takmamış ve ne pişirdiğini söylememişti. Yapılır mı bana bu be?
Yenilgiyi kabullenerek omuzlarımı çökerttim ve odama geri döndüm.
Kitap okuyasım kaçtığı için ders çalışmaya karar vermiştim.
Ancak çok sevgili arkadaşım Eflin aradığı için bu kararımı uygulamaya sokamadım.
Ne yapabilirim ki? Evren ders çalışmamı istemiyor.
Aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Alo?"
"İyi akşamlar arkadaşların bir tanesiii!!"
"Sana da iyi akşamlar da ne bu neşe?"
"Yaa sorma çok mutluyum!"
"Bu mutluluğunuzun sebebi nedir peki hanımefendi?"
"Deneme sınavı olmuştuk ya sonuçlar açıklanmış. Ve sınıfta 5. olmuşum!!!"
"Eflin sen ciddi misin!? Ne ara açıklanmış, benim niye haberim yok?!"
"Sakin ol daha yeni. Zaten öğrendiğim gibi seni aradım."
"Tamam çok sağ ol. Bu arada dereceni bayağı yükseltmişsin. Tebrik ederim. Daha da iyisini yapacaksın inanıyorum ben."
"Yaa teşekkür ederim. İnsanın senin gibi arkadaşı olunca oluyor öyle şeyler işte. Neyse sen de sonucuna bak da söyle bana."
"Tamam dur bilgisayarı açayım da."
Bilgisayarımı kaptığım gibi yatağıma oturdum. Biraz sonra açıldığında hemen Google'a girip sonuçların açıklanacağı siteye gitmiştim.
Bilgilerimi girdikten sonra ekran anında açılmıştı. Hemen gözüm sıralamama giderken Eflin araya girmeden duramamıştı.
"Ee açtın mı? Nasılmış sonucun? Kaçıncısın? Ne kadar yanlışın var?"
"Sınıfta birinciyim. İlçede... 3. olmuşum. TYT'de 109 net yapmışım. AYT'de de 73 net."
"Oha çok iyi. Gerçi senin için normal de... Senin sesin neden kötü geliyor?"
Sıkıntılı bir nefes verip Eflin'in sorusuna cevap verdim.
"Bir şey yok. Sadece... Geçen sefer ikinciydim ya ona üzüldüm."
"Aman ya taktığın şeye bak. Hem netlerin de düşmemiş. Başkalarını boş ver. Sen kendi ilerlemene bak."
Eflin'in dedikleriyle yüzümde bir gülümseme oluşurken böyle bir arkadaşım olduğu için içimden şükrettim.
Aslında benim derdim başkaydı da sana söyleyemem ki Eflin...
Benim sonucumu da konuştuktan sonra biraz daha sohbet etmiştik. En sonunda annem beni yemeğe çağırdığı için kapatmak zorunda kalmıştık.
Salona girdiğimde yemek için hazırlanmış masaya oturmuş annem ve babamı görmüştüm. Onları daha fazla bekletmemek için hızlıca ben de yerime oturdum ve yemeğe başladık.
Yemekte sarma vardı. Canım annemin sürpriz dediği buydu demek ki. Yemekten sonra ona bir güzel sarılacaktım.
Sessizce yemeğimi yerken bir yandan da babamın okulla ilgili bir şey sormaması için dua ediyordum. Şimdi bir de onunla uğraşamayacaktım.
"Ee kızım okul nasıl gidiyor?"
Şom ağzım...
"İyi gidiyor."
"Geçenlerde deneme olduk diyordun. O ne oldu? Açıklandı mı?"
Babamın sorusuyla kalbim hızlanmaya başlarken aynı zamanda yüzüm de ısınmaya başlamıştı.
Her şeye bu kadar stres olmaktan nefret ediyordum.
Sakin olmaya çalışırken elimden geldiğince normal bir şekilde babama cevap verdim.
"Hayır daha açıklanmadı."
"İyi geçmişti değil mi? Geçen sefer 2. olmuştun. En az onun kadar iyidir herhalde."
"Evet baba iyi geçmişti."
Annem benim sıkıldığımı görünce araya girme gereği duymuş olacak ki konuşmaya başlamıştı.
"Yemekten sonra konuşursunuz. Boş verin şimdi dersi, denemeyi."
Babamın herhangi bir şey demesini beklemiştim ama beni şaşırtarak sessiz kalmıştı ve böylece yemeğimize devam etmiştik.
**********
Ah bilinmeyen, benim de ders ve okul dertlerim hiç bitmiyor...
İyi günler gardenyalarım. ❤
♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARDENYA | Texting
Proză scurtăBilinmeyen Numara: Sana ben şiirler, sözler büyüttüm. Bilinmeyen Numara: Sana ben baharlar, yazlar büyüttüm. Bilinmeyen Numara: Sana ben hummalı gizler büyüttüm. Bilinmeyen Numara: Söyleyemedim.