'ep.2: game'

3.3K 256 302
                                    

Jeno şaşkınlıkla bakakaldı asansöre doğru yürüyen bedenin arkasından. Na Jaemin ona resmen gözdağı vermiş, ardından hiçbir şey olmamış gibi terk etmişti masalarını.

Ama bu o kadar kolay değildi. Yumruğunu sıkan Jeno ,Jaemin'in peşinden asansöre doğru koştu ve kapı kapanmadan içeriye girip kendisine tek kaşını kaldırarak bakan bedene sırıtarak baktı. Ama o sırıtışı öyle şeyler barındırıyordu ki...

"Madem anlaşamıyoruz, o zaman seninle bir oyun oynayalım Na Jaemin."

Duyduğu 'oyun' kelimesiyle merakla Jeno'ya bakmaya başladı Jaemin. İşte şimdi dikkatini çekiyordu Lee Jeno.

"Nasıl bir oyundan bahsediyorsunuz Bay Lee?"

"Kazananın her şeye sahip olacağı, kurallarını ikimizin belirlediği bir oyun."

Elini Jaemin'in arkasındaki kısma sertçe vuran Jeno, Jaemin'i asansörün duvarı ile kendi arasına alırken başını hafifçe eğdi ve kendisine merakla bakan bedenin kulağına fısıldadı yavaşça.

"Sınırların olmadığı bir oyundan bahsediyorum Na Jaemin. Var mısın benimle bu oyunu oynamaya?"

Jaemin hiç büyümemeyi uman bir gençti ve oyunlara bayılırdı. En çok da kendi kazandığı oyunlara.

Kuralları ikisinin koyacağı bir oyun fikri hiç de fena gelmiyordu kulağına. Aklında hemen maddeler belirmiş,düşünceleri yüzüne yansımıştı. Yandan sırıtışıyla döndü Jeno'ya.

"Oyunları severim Bay Lee. Bahsedin lütfen lakin çabuk olun zira zamanımız azalıyor."

İşaret parmağı asansörün kat göstergesini işaret ettiğinde heyecanla kafasındaki kelimeleri sıraya koydu.

"Birbirimize sırayla isteklerde bulunacağız Bay Na. Ne zaman ki biri yapmayacağını söylerse o zaman kaybedecek ve bar ihalesinden çekilecek. Ne dersiniz?"

"Ucu çok açık olmadı mı sizce de?"

Beşinci kata ulaşmış olduklarından hızla anlatmıştı Jeno ve Jaemin henüz duyduklarını bu kadar kısmıyla bile yeterince heveslenmişti. İsteyebileceklerinin sınırı yoktu.

"Oyunumuzun da ucu öyle olacak Bay Na. Baş kural da benden olacak, isteklerimiz için kural yok."

Asansör giriş kata gelmiş, yine o tiz ses duyulmuştu. Kapı açılırken ceketinin önünü ilikledi Jeno. Av hizasına girmek üzereydi.
İnmeden önce arkasını dönüp cüretkar edayla kıvırdı dudaklarını.

"Cevabınız evet ise buradan evime geçelim."

***

Lee Jeno'nun evine geldiklerinde istemsizce tüylerinin ürperdiğini hissetmişti Jaemin. Ama yaramaz gülümsemesinden ödün vermemiş, aracı park eden Jeno'yu izlemişti sessizce.

Araçtan inen ilk Jeno olmuştu. Jaemin de hızlıca ona ayak uydurmuş, birlikte seri adımlarla Lee Jeno'nun evine doğru yürümeye başlamışlardı. İkisinin de kanı kaynıyordu bu oyun için, ikisi de heyecandan tek kelime etmiyor, sanki sözleşmişler gibi aynı tavırları sergiliyorlardı.

"Önden buyurun Bay Na."

Açılan kapıyı tutup Jaemin'in geçmesi için ona yol verdi Jeno. Ev sahibi olarak bu İnceliği yapması gerekiyordu.

"Çok naziksiniz Bay Lee."

Jaemin'in sözleriyle sırıtışı genişledi Lee Jeno'nun. Jaemin ise içeriye girdiği için görmemişti Jeno'nun yüzündeki o ifadeyi.

Görse anlardı zaten Lee Jeno'nun ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu...

"Kahve içer misiniz Bay Na?"

Let's play a game | NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin