'ep.27: let me die'

1K 103 30
                                    

"Dikişlerini fazla zorlama." Elindeki belgeleri önündeki masaya bırakan Mark bıkkın bir tavırla Jeno'ya döndüğünde hasta yatağında yatan alfa bakışlarını kaçırdı hızla. Her ne kadar yataktan çıkmaması gerekse de doktorunu, Mark'ı, dinlemiyor, aklına eseni yapıyordu.

"Tabii tabii," diyerek geçiştirdi Jeno, doktorunu. Elindeki telefona endekslenmiş bir şekilde duruyor, ekrandaki kıyafetlere bakmaya devam ediyordu. Doğacak bebeği için en iyisini istiyordu ki, kesinlikle her şeyin dört dörtlük olduğundan emin olmalıydı.

Ve elbette, doğacaktı bebeği, Jaemin istese de, istemese de. Sonuçta Jeno da çocukları üzerinde hak sahibiydi ki, sonuna kadar bu hakları kullanıp bebeklerinin sorumluluğunu üstlenmek istiyordu alfa. Yaşayamadığı çocukluğu bebeğine yaşatmayacak, dünyanın en mutlu kurdu yapacaktı onu.

"Baban seni merakla bekliyor bebeğim. Alfa, omega ya da beta ol umrumda değil, sen benim bu hayattaki en değerli varlığım olacaksın."

Bir zamanlar annenin de olduğu gibi.

"Bir hafta sonra," dedi Mark sonunda Jeno'nun dikkatini dağıtarak. "Jaemin'in kürtaj tarihi."

"Biliyorum ama o tarihten önce mi yoksa o gün mü konuşmasam emin olamıyorum." iç çekti Jeno, Jaemin'in hemen çocuklarını doğurmayı kabul etmeyeceğini biliyordu. "Nasıl ikna edeceğimi de bilmiyorum."

"İkna olacak mı ki?" yatağının ucuna oturan Mark'ın dediklerine göz devirmeden edemedi Jeno, ikna etmek zorundaydı dişli omegayı. Karnındaki çocukları, Jeno'nun hayatına devam edebilmesi yegane kaynaktı.

"Jaemin o çocuğu doğurmak zorunda. İstese de, istemese de." aklına gelen senaryoları hızla düşüncelerinden uzaklaştırdı Jeno, sadece minik kurdunu kucağına almak ve hayatını ona adamak istiyordu.

"Jeno, tamam istiyorsun lakin bu durumlarda omeganın isteğine bakarlar. O doğurmak istemezse sen bile bir şey yapamazsın."

Mark gerçekleri yüzüne çarptığında karşı çıkmak istedi Jeno fakat odaya gelen hemşir ile konuşmaları kesilmiş, ikilinin bakışları esmer tenli bedene kaymıştı.

"Haechan?" Mark'ın burada görmeyi beklemediği belliydi esmer tenli hemşiri, merakla ayağa kalkarken Haechan nefes nefese bakıyordu doktora.

"Bay Na geldi ve kürtajın bugün olmasını istediğini söyledi. Yarım saate ameliyata alınacak."

Haechan'ın dedikleriyle birlikte gözleri döndü adeta Jeno'nun. Normalde bir haftaya kadar dikişleri düzelecek, gücünü toparlayacaktı omega karşısında lakin erken gelen kötü haber incir ağacı dikmişti tüm hayallerine. Ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafına bakınırken aklına gelen ilk şeyi harekete geçirmiş, ayağa kalktığı gibi kurt hızını kullanarak çıkmıştı odadan. Ne Mark engel olabilmişti Jeno'ya, ne de esmer tenli hemşir.

Peşinden koşanları gram umursamadan burnunu havaya kaldırdığı gibi tanıdık kokuya doğru ilerlerken Jaemin'in kokusuna karıştı kendi kanının kokusu. Bakışları patlayan dikişlerini bulurken acıyla iç çekti ve elini kalbine doğru koyup Dikişlerini tutmaya çalıştı. En azından Jaemin'i ikna edene kadar tutardı bu onu.

Sonunda kokunun yoğunlaştığı odaya adım attığında üzerine hastane önlüğü geçiren Jaemin ile karşı karşıya gelmiş, nefesi kesilmişti. Beti benzi atmıştı Jeno'nun, kanı çekilmiş yüzü ve korkunç bakışları da eklenince Jaemin'in kabuslarından daha kötü görünüyordu alfa.

"Jeno?"

"Sakın." dedi Jeno nefes nefese kapıyı kapatırken. Adeta hırlıyordu sinirle. "Bebeğimizi aldırmana izin vermiyorum."

Let's play a game | NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin