Ben geldim ehehe öpücükler ve iyi okumalar🥰💗
Duştan çıktıktan sonra Min'in kokusu sinmiş yatağıma yattım.Bir nebze özlemimi ve acımı dindiriyordu.Asıl endişelendiğim Min'in bu acıya nasıl dayanacağıydı?En ufak bir yarası bile olsa ölecekmiş gibi davranan Min'in...
💗💗💗💗💗💗
Arabada sessizce düşüncelerime gömülmüş bir şekilde oturuyordum.Beni öpmüştü ama ona karşılık veren bendim.Kendimi tutamıyordum ona doğru çekiliyor ve daha fazlasını istiyordum. Adı Chan'di.İsmi çok güzeldi ve ismini hatırlayınca gülümsedim istemsizce sonra tekrar kendimi topladım.Şuan kafam allak bullatı ve ben olayları tam bilmiyordum bile.Ruh eşiymişiz...
Nasıl olmuştu bu peki?Hepsiyle kafamı topladıktan sonra konuşmak istiyordum.
Hayatım bir anda fantastik bir kitaba dönmüştü.Aslında fantastik şeyleri severdim ama kendi başına geldiğinde olay biraz farklı oluyordu.Hayatımda biraz macera olsa hayır demezdim ama ben bir idoldüm.Yaptıklarıma dikkat etmem lazımdı.Aklıma yarın şirkete gitmem gerektiği geldi."Jeongin yarın şirkete gitmemiz lazım."diye hatırlattım ona.
Jeongin gülümseyip "İznin çoktan hazır."dedi.
Bunu düşündüğü için minnettardım.Başımı geriye yasladım.
"Hyunjin de benim ruh eşim."dedi Jeongin.Benim dinlediğimi görünce "Bu konuyu bana açtığında bende ilk şaşırmış ve zaman istemiştim ama ister istemez ona çekiliyor ve alışıyordum.Ayrıca şöyle bir gerçek var ruh eşinin yanında hiç olmadığın kadar güvende olursun."
"Ayrıca sen bu gerçeği çabuk öğrendin.Aslında olay şöyle olacaktı.Bar da tanışıp sohbet edecektiniz birbirinizle vakit geçirdikten sonra açıklayacaktı ama olay kaderin istediği gibi gerçekleşti." Jeongin hüzünle konuştu.
"O beni önceden tanıyor muydu?"diye sordum şaşkınlıkla.
"Seni 6 yıldır tanıyor."
"Bu nasıl olur ya ben hiç farkına varmadım bir şeyin ben onu hiç görmedim."
"Karşına o zaman çıkmadı çünkü hayatını mahvetmek istemiyordu.Seni hep korudu.Sonra hayatın iyice güzelleşince karşına hiç çıkmamayı düşündü.Hayatına bir anda girip sorun yaratmak istemiyordu.Biz onu zorladık seninle buluşması için.Çünkü dayanılmaz bir acı çekiyordu seni gördü ve seninle tam olarak bağlanmadı.Doğaya aykırıydı bu durum.Ayrıca senin içindede koca bir boşluk oluşuyordu.Hiç bir şeyden zevk alamıyordun,eğlenemiyordun. Duygusuzlaşmıştın.İkinizde kötü etkileniyordunuz."
Bu konuşmadan sonra içim Chan'e daha çok ısınmıştı.Bu karmaşık bir durumdu ama konuşabilirdik.Bu konuşmadan sonra sessizce evime bıraktı beni Jeongin.
Saatin sabah sekiz olması umrumda değildi.Sırtımda kocaman bir yara vardı ve şuan sadece uyumak istiyordum.Tam anahtarımı çıkarmış kapıyı açıyordum ki kapı açıldı.Minho hyung ile göz göze geldik.İşe gittiği belliydi.Kaşlarını çatıp bana baktı.
"Dün gece neden eve gelmedin?"
"Jeongin'in evinde kaldım."diye yalan söyledim.
"Göz devirip "İnsan bir haber verir,başına bir şey geldi sandım."diyip ayakkabılarını giydi.Saçlarımı karıştırıp gitti.
Derin bir nefes alıp eve girdim.Yatağıma mecbur bir şekilde yüzüstü yatıp yaramın sızlamasını görmezden gelip uykuya daldım.
1 saat sonra uyanmasaydım buna uyku diyebilirdim.Vücudumda tarif edemediğim acılarla terlemiş bir şekilde uyandım.Sırtımdaki yara beni öldürüyordu.O yetmezmiş gibi bir de vücudum işkence görmüş gibi heryerim acı ve ağrı içindeydi.Dayanamayarak yavaşça yataktan doğruldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ivy&willow(chanmin)
FanficSeungmin bir gün ruh eşiyle karşılaşır ve bu yeni kişi hayatının düzenini tamamen değiştirecek ve yeni hayatının getirilerini kabullenmeye ve alışmaya çalışacaktır. Onu yeni hayatında neler beklemektedir...