SEUNGMIN
Yatakta doğrulmuş bir şekilde bana dik dik bakarak yemeğimi yememi bekleyen Chan'e baktım. Lanetlenmemin üstünden 1 hafta geçmişti ve ben bunu artık kabullenmiştim ama Chan hala bir yol bulmaya çalışıyordu.
Lanet etkilerini göstermeye başlamıştı. Arada tir tir titriyordum ve öğrendiğime göre buza dönüşerek ölecektim.Derin bir nefes alıp azıcık yediğim yemeğimi komidinin üstüne bırakmıştım.Chan iç çekerek yanıma geldi ve başını başıma yasladı.
Bu olanlar ve onun çaresiz arayışları onu çok yormuştu."Chan..."dedim.
Artık kabullen demek istiyordum ama Chan ben demeden çatlayan sesiyle "Seungmin!"dedi kısa bir yakarıştı bu.Derim bir nefes alıp yüzüne baktım çaresiz gözleri ve benden daha çok acı çekecek olması vicdan azabı çekmeme neden oluyordu.Keşke o gün gitmeseydim tek başıma bahçeye oradan ormana geçmeseydim.
Daha geçirecek bir sürü zamanımız vardı.Daha çocuğumuz olmamıştı evlenmemiştik doya doya birbirimizin tadını çıkaramamıştık.
Birde üstüne ben sorunsuz bir şekilde ölecektim ama Chan benden sonra diğer yarısını kaybettiği için acayip bir acıya maruz kalacaktı.O acı onu öldürecekti.
Böyle bir şeye maruz kalmasını istemiyordum.Yataktan çıkıp Chan'in kucağına oturdum ve dudağını yumuşak bir şekilde öptüm.
Madem sona yaklaşıyorduk onun dudaklarını son bir kez tatmalıydım.Yavaş hareketlerle o da beni öperken yatağa doğru uzanmasını sağladım.
Dudaklarımızı ayıran Chan "Seung hastasın..."dedi.Gülümseyip "Merak etme bulaşıcı değil."dedim.O da gülümseyerek iç çekti."Şu durumda bile gülebiliyorsun."
"A-ah!"dedim."Gülmeyipte ne yapacağım karalar bağlamanın bir alemi yok."
Gülümseyip ellerimi tişörtünün içine sokup bedenini keşfe çıktım.Aynı zamanda dudaklarını işgal ettim.
O sırada açılan kapı ve "Bize torun mu yapıyorsunuz?"diyen Yoongi-ssi.
Dudaklarımızı anında ayırdım.
(açık havada ilham başka geliyor :) )Chan'de dirseklerinin üzerinde doğruldu."Bir haber mi var baba?"diye söyledi o umutlu yüzüyle.
"Eh...maalesef."dedi Yoongi-ssi.Şu an Chan'in ailesinin evindeydik.Yine şu elit yerdeydik yani.
"Sadece Seungmin'i görmeye gelmiştim nasıl diye."dedi Yoongi-ssi.Chan'in kucağından inip Yoongi'ye sarıldım.
O da bana sarıldı.Chande ikimize sarıldı.Gülümsedim.Yoongi-ssi aşağı indiğinde Chan'in ellerini tutup "Bugün beninle ilgilen.Farketmemiş olabilirsin ama o günden beri benimle ilgilenmedin ve ben artık biraz kaostan uzak olmak ve rahatlamak istiyorum."
dedim."Tabikide olur bebeğim.Üzgünüm seninle ilgilenemedim."dedi ve sarıldık birbirimize tekrar.
Aşağı inip biraz şatonun içinde dolaşmaya karar verdik.Daha çok Chan'nin çocukluk anılarını dinlemek ve çocukluğunu geçirdiği yeri görmek istiyordum.
Etrafı çitle sarılı küçük bir alanın önünde durduk.Bu toprak alanda vampirler dövüşüyordu.
Chan'in kulağına doğru fısıldadım.
"Bunlar kim?"Güldü"Muhafizlarımız.Burası kocaman bir arazi ve korunması lazım.Ayrıca soylu olmamız da bir neden tabi.Çok fazla düşmanımız var."
"Uvaa!Cidden mi?Hiç farketmemiştim."
dedim sahte bir şaşkınlıkla.Tanışmamız bile onlar sayesinde gerçekleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ivy&willow(chanmin)
FanficSeungmin bir gün ruh eşiyle karşılaşır ve bu yeni kişi hayatının düzenini tamamen değiştirecek ve yeni hayatının getirilerini kabullenmeye ve alışmaya çalışacaktır. Onu yeni hayatında neler beklemektedir...