Üsteki resme çok şey etmeyin gözünüz çiçek görsün diye attım ehehhe
💗💗💗💗💗💗
"İnanamıyorum ajussi senin baban ve sen onun oğlusun."şaşırarak tekrar etti.
Seungmin'in ajussi demesine mi gülsem yoksa babamın buruşturduğu yüzüne mi bilememiştim.Aklıma gelen diğer soruyla kalakaldım.
Babamı tanıyor gibi konuşuyordu. Seungmin babamı nereden tanıyordu ki?
💗💗💗💗💗💗
SEUNGMIN
"Babamı nereden tanıyorsun?"
"Ah!Senin telefonla konuşmaya gittiğin zaman ben bir ara yoktum ya.İşte o arada bir çiçek bahçesinde tanıştım ajussi ile."
Cham saşkınlı bize baktı.Hali garip olanın ne olduğunu anlayamamıştım.Etrafımızda ki herkes işini gücünü bırakmış bize odaklanmıştı.Daha doğrusu ajussiye.
"Gerçek adını artık söylesen mi ajussi?"dedim.
"Tamam tamam söylemezsem bana ajussi demeyi bırakmayacaksın yoksa.Adımı Chan söyledi ama benden duymak istiyorsan ayrı tabi adım Yoongi."dedi ajussi.
Gülumseyerek ona baktım.
"Sonunda...baba."Ruh eşimin babası benim de babam sayılırdı ne de olsa değil mi?Heekes ikinci bir şok ile bana baktı.Yoongi bile büyütmüştü gözlerini.Ama sonra elini omzuma atarak "Ne demek oğlum."dedi.
"Artık sende benim oğlumsun."(ayh içim bi hoş oldu ayhh)"Herkes neden bu kadar gergin."diye sordum.
"Çünkü benim tepkilerimden korkuyorlar."dedi Yoongi.
"Güldüğümü 1000 yıl içinde 1 kez görürler genelde."
Gözlerimi büyüttüm.Ciddimiydi.Bundan sonra çok gülecekti o zaman.Çünkü artık ben vardım.
Sarayın içine geçip yemek için sofraya devat edildik.Bütün aile beni burada gördüğüne çok sevinmişti.Bende onlara sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdim.
Sieun bana binbir türlü ve saçma soru sorarken ben hepsini yanıtlamaya çalışıyordum.
En sonunda Hoseok "Sieun Seungmin'i rahatsız etmeyi bırak artık yavrum."dedi.
Sieun yüzünü buruşturarak onayladı.
Chan'in ailesiyle cok iyi anlaşmıştık.
Doyeon bile arada benimle şakalaşıyordu.
Oturma odalarına geçip sohbet'e orada devam ettik."Senin ailen nasıl?"diye sordu Hoseok baba.
Öylece kalakaldım.Yutkunup gözlerimi yere indirdim.Chan elimi tutup sıktı.
Yanımda olduğunu sonuna kadar hissediyordum."Yoksa...öldüler mi?"diye bir soru yöneltti bu sefer Yoongi baba.
"Ha-hayır hayır….sadece biz öldük onlar için."
Olanları anlattığımda bütün aile şaşkınlıkla dinledi olayları.
"Peh!İnsanlara her geçen gün daha da bileniyorum.Kendi çocuğuna bunu nasıl yapabilirsin."dedi Yoongi baba.
Bana yaklaşıp elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı."Bundan sonra abin ile senin aileside biziz.Min soyadını kullandığınız sürece size her kapı açılır."dedi.
Bunu öyle bir samimiyetle söylüyordu ki dayanamayıp ona sarılarak ağlamaya başladım.
Aile olmak için kan bağı gerekmez.
Bir kez daha bunu anlamış oldum.
Artık gitmemiz gerekti.Yakında bir single ile comeback yapacaktım.Ayrıca Chan'in orada yığınla işi vardı.Kapının önünde vedalaşıp Chan'in evine doğru yola çıktık.Eşyalarımızı toparlayıp arba bindiğimizde yolculuğumuz başlamış oldu.
Ne yalan söyleyeyim evimi özlemiştim ama en çokta abimi.
💗💗💗💗💗💗
"Şimdi bunların hepsi doğru yani öyle mi?"
Deli gibi heyecanla yerinde duramayıp soru soran Minho hyunga baktım.
Gerçekten iyimiydi?Gerçi ondan böyle bir tepki beklenirdi.
Olay şuydu ki eve geldiğimde bir banyoya girip,uyumayı düşünüyordum ama maalesef ki eve geldiğimde herşeyi öğrenmiş bir Minho buldum.Jisung herşeyi anlatmıştı.Vampir olduğunu ve bizi.Minho hyungdan beklenileceği gibi normal bir insan tepkisi verip korkmak yerine heyecanla bunun nasıl mümkün olduğuyla ilgili milyon tane soru soruyordu ve bana,bunu ona daha önce neden söylemediğim hakkında azarlıyordu.
"Chan de bir vampir ve sen onun ruh eşisin demek?Ee bana olanları anlat!O yüzden mi onunla yapışık gezdin bir kaç gün?"
"Bir,onunla yapışık gezmedim.Acı çekiyorduk çünkü mühürlenmemiştik.İki evet o bir vampir ve bende onun ruh eşiyim."diyerek olayları en başından ona anlattım.
Heyecanla olanları dinleyip "Bu hayatımda başımıza gelen en güzel şey!"dedi.
Doğaüstü şeylere hayran olduğunu söylemiş miydim?Göz devirerek ona baktım.Aklıma gelen soruyla hyunguma dönüp sırıttım.
"Pekiiii….siz mühürlendiniz mi?"diyerek ağzımdaki baklayı çıkardım.Hyung kızardığında hyungumun kulaklarını ovuşturup "Ateş düştü buralara."diyerek dalga geçtim.
"Dalga geçme benle yersin terliği."diyerek gözdaği verdi bana.
"Sorgun bittiyse o zaman banyo yapmaya gidiyorum.Yorgun yorgun tuttun beni burada aaaa!"diye yakınarak ayağa kalktım.
"Yürü git!İyice yıkan Chan kokuyosun!"
dediğinde gülümseyerek "İltifat için teşekkürler."dedim ve banyoya gittim.Açıkçası onlar için sevinmiştim.Hoş bir haberdi.Banyomu yapıp çıktığımda akşam yemeğini çoktan hazır etmişti hyung.
Yemeklerimizi yerken onunla gittiğimiz elit vampir yeri hakkında konuşmuş ve fotoğrafları göstermiştim.En son ailesiyle tanışıp konuşmalarımızı anlattığımda hyungun gözlerinin dolduğunu görüp ona sıkıca sarıldım.
"Bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok.Biz birbirimize yeteriz."dedi ardın ekledi.
"Ama dünürüm olduğu için zaten aile oluyoruz illaki.Kullanırız biz bu Min soyadının gücünü."diyerek kahkaha attı.Klasik Minho hyung diyerek bende gülümsedim.
Çok üzgünüm baya gecikti bu bölüm şunu söylemeliyimki bu kitap çok belirsiz yani ilk önce gelecek planını olusturup öyle yazacağım.Tabikide ara vermiyorum yakında tekrar yeni bir bölüm gelecek.Beklemede kalın.☺️🧡🧡🧡🧡Bu bölüm kısa oldu sizi daha fazla bekletmeyip yazmak istedim birseyler oyuzden😝💓
(düzenlendi 19.02.2022 bu bölüm çok güzel 🥺✨💚)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ivy&willow(chanmin)
FanfictionSeungmin bir gün ruh eşiyle karşılaşır ve bu yeni kişi hayatının düzenini tamamen değiştirecek ve yeni hayatının getirilerini kabullenmeye ve alışmaya çalışacaktır. Onu yeni hayatında neler beklemektedir...