2.BÖLÜM

31 19 0
                                    


Yukarıdaki Doruk.

Keyifli okumalar.

🍂


Kalbimdeki yakarışın sebebi acıydı.

Ruhumdaki eksikliğin sebebi acıydı.

Nefes almaya çalışıyordum ama boğazıma tıkanmış acı buna engel oluyordu. Sanki bağırsam geçecekti ama mecalim yoktu. Ölmeye dahi mecalim yoktu. Ne kadar aciz olduğumu şimdi daha iyi anlıyordum. Yılların hüznünü  taşıdığım omuzlarım çökmüştü. Bu acıyı taşıyamayacak kadar aciz. Ben bu acı nasıl geçer bilmezken şimdi üstüme çığ düşmüştü. Ben bir enkazın altındaydım, ruhum enkazın altındayken bedenim onu arıyordu. Bu boşluk ağır geliyordu ama boşluğu doldurmaktansa o enkazın altında can çekişmek  istiyordu. Ama bildiği bir şey vardı o enkazın altında çıkması tekrar yaşaması imkansızdı. 

Mucizeler bana uğramazdı bende beklemezdim. Mucize olmasını beklemek hep benim için bir acizlikti. Hani bazen yaşadıklarımızın bir kabus olmasını  isterdik ya da bir mucizenin gelip olayları değiştirmesini. Ben bunu acizlik sayardım. Kabus olmasını bile dilerdim ama mucizenin gelmesini istemezdim.  

Mucizelere inanır mıydınız? Bir anda hayatınızın değişeceğine, istediğiniz gibi olacağına inanır mıydınız? O zaman bir mucize mi olmasını isterdiniz? Peki bu mucizeler bana da uğrar mıydı? Şimdi acizlik olarak gördüğüm mucizenin gelmesini beklersem gelir mi? Ben denemedim. Ne olur bilemedim ama mucizenin gelmesini de beklemeyip hep yoluma bakardım. Ama bu yolun sonu enkazdı. Ben bu yoldan yürürsem enkazın altında kalacaktım.  Tıpkı ruhum gibi o enkazın altında çürüyemezdim.

 Nira okula giderken benim hala gitmediğimi görünce yanıma gelmişti ve arabada gördüğü yılan yüzünden beni hastaneye götürmüştü şimdi evdeydik.

Ama sanki bunlar olurken ben yoktum. Ruhum bir köşeye çekilmiş ve olanları izliyordu ama kavrayamıyordum.

Dakikalardır karşımda konuşan Nira'ya cevap veremiyordum. Duymuyordum onu. Acı kulaklarımı tıkamış beni bu dünyadan soyutlamıştı. 

"Abi!" 

Nira'nın bağırarak bana seslenmesi üzerine kafamı kaldırıp ona baktım. 

Nira bana dolmuş gözlerle bakıyordu. Arkasında duran Ayşe Abla ve Fatma Ablanın da ondan pek bir farkı yoktu.

 "İyiyim, biraz dinlenmem gerekiyor sadece." dediğimde. Nira bana hayal kırıklığıyla bakıyordu.

 "Abi, bana ne olduğunu lütfen anlat artık. Saatlerdir susmuş konuşmuyorsun. Beni delirtmek mi amacın?"

 Nira'nın fotoğraflardan haberi yoktu, yanıma geldiğinde fotoğrafları saklamıştım.

"Nira, babam geldiğinde bana haber verir misin?" dediğimde kafasını olumlu anlamda sağlamakla yetindi.

 Odama doğru ilerlerken cebime koyduğum fotoğrafa dokundum orada olduğunu hissedince de derin bir nefes aldım. Odama girdiğim an kapıyı ardımdan kilitledim.

Ve cebimdeki fotoğrafı çıkardım. Annemin fotoğrafına bakarken içime dolan pişmanlıkla gözlerim doldu. Yatağıma doğru ilerlemeye başladım ama ikinci adımda yere yığılıp kaldım. Bu sefer gözlerime dolan yaşlar akmamıştı. 

Ölüm Çiçeği (Lycoris)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin