"Bedenen bir adamdan daha güçlü olmaman, onu yenemeyeceğin anlamına gelmez."
***
"Senin için dans etmeyeceğim," dedim net bir ifadeyle.
Yüzünde ukala bir gülümseme peyda oldu. "Başkaları için dans ediyorsun ama," dedi ve bardağını masaya bırakıp ay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Duyduğum seslerle uzandığım yerden kalktığımda hissettiğim tek şey korkuydu. Efdal Saraçoğlu'nun sinirli sesi geliyordu ve neden burada olduğuna dair herhangi bir fikrim yoktu. Dün gece Savaş'la birlikte bu odada uyuya kalmıştık, ama şu an burada olmadığına göre o çoktan uyanmış ve babasının yanına gitmiş olmalıydı. Biri daha vardı yanlarında, sesinden tam anlamıyla anlamasam da galiba Savaş'ın abisiydi. O yemekte Savaş'la uğraşan o adamdı. İsmi Koray'dı.
Ses yapmamaya çalışarak uzandığım yerden kalktım ve kapıyı azıcık açarak onları daha iyi duymaya odaklandım. Bu oda, salona yakın olduğundan her şey iyi duyuluyordu. Kafamı kapıdan dışarıya sarkıttığımda Savaş'ı ve Efdal Saraçoğlu'nu görüyordum.
Efdal Saraçoğlu'nun yüzü oldukça sinirliydi. Elini saçlarının arasından geçirmişti ve oğluna nefretle bakıyordu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırdı ve elinde olduğunu yeni fark ettiğim bir gazeteyi masaya fırlattı. "Bu haberler de ne? Nasıl böyle bir aptallık yapabildin Savaş? Nasıl resmini çekmelerine izin verirsin!"
"O adamın ismini mahvediyorum," dedi Savaş düz bir sesle ve dirseklerini masaya yaslayıp öne doğru eğildi. "Adnan Kaya ağzını açsa bile, kimsenin ona inanmamasını sağlıyorum. Adını ve soyadını lekeliyorum."
"Bunu kızı bir uyuşturucu kaçakçısının eşiymiş gibi göstererek mi yapmaya çalışıyorsun?" Alaylı ses görmediğim bir adama aitti ve bu adamın Koray olduğundan emindim. "Asel Yavuz," dedi aynı ses ve benim nefesimin kesilmesine sebep oldu. Anlam veremeyerek daha yeni duyduklarımı hatırlamaya çalıştım, ama anlamıyordum. Ne demek istiyorlardı? "Serkan Yavuz'un eşi olarak göstermişsin. Adam aylardır arananlar listesinde Savaş, Asel'in peşine düşecekler ve tüm teşkilatı tehlikeye sokacaksın."
"Seni mahvederim Savaş," dedi Efdal Saraçoğlu ve belinden bir silah çıkartarak nişan aldı. Korkuyla olanlara bakarken ses çıkarmış olmalıydım ki, Savaş'ın bakışlarıyla karşılaştım. Beni görmüştü. Diğerleri görmezken, yine o en ufak bir sesle beni fark etmişti.
