10. Bölüm: GÖREV

884 59 83
                                    

10. Bölüm: "GÖREV"

 Bölüm: "GÖREV"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aradan geçen günlerin ardından artık iyice kendimden nefret etmeye başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aradan geçen günlerin ardından artık iyice kendimden nefret etmeye başlamıştım. Kader aklıma geldikçe kendime duyduğum nefret çoğalıyor, âdeta beni boğuyordu. Sanki etrafımda olan biteni buğulu bir camın ardından izliyordum, görüyordum lâkin her şey bulanıktı. Hiçbir şeyin anlamı yok gibiydi.

Tam tamına dört gün önce Savaş'ın bana okuduğu hikâye sayesinde uykuya dalmıştım, sanki sadece birkaç saatliğine de olsa olan biteni unutmuştum. Son günlerde yaşananlar hakkında düşündükçe toparlanmam gerektiğimin farkındaydım. Bu şekilde olmazdı, bu şekilde buradan kurtulamazdım. Olan olmuştu, düşmüştüm belki de ama artık ayağa kalkmanın vakti gelmişti. Daha önce de olan onca şeye rağmen ayağa kalkmıştım, hem de tek başıma. Şimdide bunu yapmanın vakti gelmişti. Babam daha önce de yardıma gelmemişti, şimdi de gelmeyecekti... Her ne kadar bunu kabullenmek istemesem de tek başımaydım.

Derin bir nefes aldım ve elimde olan annemin tablosuna son bir kez baktım. Gülümsedim annemin hayran olduğum o güzel yüzüne ve ardından "żegnaj mamo," diye mırıldandım, ardından sanki bir dilde ayrılmak yeterli gelmeyecekmiş gibi Türkçe olarak da aynı kelimeleri fısıldadım. "hoşça kal anne."

Hâlâ sıkıca tuttuğum tablodaki annemin yüzüne son kez dokunduktan sonra çöpün içine attım. Bunu yapmamın tek bir sebebi vardı, o da Savaş'ın kapımın önüne bıraktığı kitabı okuduktan sonra aklıma gelen şeylerdi. Heloise ve Abelard'ın aşkını okumuştum, defalarca kez tekrar ve tekrar. Sonra yaptığım hatayı defalarca kez düşünmüştüm.

Sonra bir şey fark etmiştim.

Beni bu kadar sarsan şey ilk kez kendi hayatımdan başka birinin hayatını mahvetmiş olmamdı, bu yüzden kendimi suçlu hissetmiştim ve annemin benden utanmasından korkmuştum. Sırf bu yüzdende birkaç gün saçma saçma hareketler yapmıştım ve mantıklı düşünememiştim. Evet, hata yapmıştım. Evet, bir başkasının hayatını mahvetmiştim. Ama yaşıyordum ve bu şekilde devam ettikçe sadece kendime kötülük yapıyordum. Sırf annemin gözünde o küçük kız çocuğu gibi olmak istediğimden son dört gündür, yapmadığım şey kalmamıştı. Annemin beni affetmesini istemiştim çünkü... Daha önce yaptığım kötülük kendimeydi, o farklıydı. Onun yüzünden annem bana kızmazdı, ama bir başkasının ölümüne sebep olmak... İşte o çok ağırdı. Bunun yükü kaldıramayacağım kadar çoktu.

Kaçış yoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin