1. Bölüm: "TANIŞMA"
Ailesi olmayanlar beni anlardı belki de. Ya da ailesi olup da ailesi tarafından ilgi görmeyenler. Sevilmeyenler. Benim bu hayatta aile diyebileceğim sadece bir babam vardı, o da senenin birkaç ayını benden uzakta geçiriyordu. Belki de babamın tek hatası işini benden çok seviyor oluşuydu. Ya da annemin ölümünü kaldıramayıp, ondan geriye kalan tek kızından kaçıyor olmasıydı? Babam anneme hayrandı, onun dansını izlerken gülümser onun gözünün içine bakarken yaşardı. Annemin ölümü ile birlikte babam da yaşayan bir ölüden farksız olmuş, tüm hayatını işine adamıştı.
Annem bir bale öğretmeniydi. Belki de benim dansa olan tutkum buradan geliyordu. Belki de bu yüzden beni sakinleştirebilen her şeyi unutturan şey dans etmekti.
Ve şu an, tam da şu an benimle ilgilenmeyen o adama ihtiyaç duyuyordum. O adamın gelip beni koruması için dua ediyordum, çünkü aradan günler geçmişti. Belki de haftalar, artık sayıyı kaybetmiştim. O günden sonra o adamı artık görmemiştim, onun yerine o gün yanında gelmiş olan ve artık adının Ecevit olduğunu bildiğim adam gelmişti. Beni çözmüş ve yatabilmem için o karanlık odaya bir sünger getirmişti. Sonra da gün de birkaç defa gelerek bir ihtiyacım olup olmadığını sormuş ve yemem için yiyecekler getirmişti. Beni neden hâlâ burada tuttuklarını sorduğumda ise cevap vermemiş duymazlıktan gelmişti. Bana dokunmuyorlar, ama buradan çıkmama da izin vermiyorlardı. Sadece telefonumu almışlardı ve bir daha bana geri vermemişlerdi. Büyük ihtimalle telefonumdan babama ulaşmaya çalışıyorlardı.
Babama bir şey yaparlar mıydı?
Son günlerde aklımda dönüp duran soru buydu. Babam annemin ölümünün ardından değişmiş olsa da benden kaçmış olsa da her şeye rağmen o benim babamdı. Ondan başka kimsem yoktu ve ondan başka kimseye güvenemezdim.
Babam neden bana yalan söylemişti? Neden bir savaş bölgesine gittiğini söylemişti? Neden yanında bir kızla kaçmıştı, neden böyle bir yere girmişti? Burası neresiydi, nasıl bir yerdi?
İnanmak istemesem de babamın aylar önce yaptığı bir konuşma aklımda son birkaç gündür dönüp duruyordu. Babam yeni bir işe gitmeden önce bazen aylarca kendini eve kapatır, araştırma yapardı. Yine o zamanlardan birindeyken hararetli bir şekilde: "Hepsi birer kiralık katil," dediğini duymuştum. Kapı kapalı olduğundan babamın yüzünü görmemiş olsam da sesinden heyecanını anlamıştım. "Kimsenin yapmak istemediği pis işleri yapan gizli bir topluluk. Onlar hakkında haber yaptığımı düşünsene?"
Bu düşünce son birkaç gündür aklımı meşgul ediyordu ve bu yüzden artık mantıklı düşünemiyordum. Kiralık katillerin eline mi düşmüştüm? "Sakin ol Asel," diye mırıldandım sessizce, "korkunu belli etme. Korkma."
İzlendiğimin farkındaydım. Kaldığım oda izleniliyordu, bunu duvarda monte edilmiş olan dört kamerayı gördüğüm anda fark etmiştim. Her hareketimi izliyorlardı, hepsini. Titreyen ellerimi birbirine kenetledim ve birkaç derin nefes alıp verdim. Her şey yoluna girecekti, babam bir kez buradan kaçmayı başarmıştı. Bu sefer de benim için gelecekti. Buraya gelecek, beni bu yerden kurtaracaktı. Gelirdi, değil mi? Titreyen dudaklarımı titremesini engellemek için sertçe dişledim. Aptalca düşüncelere kapılmamalıydım, o ne olursa olsun benim babamdı. Ne olursa olsun benim için gelecekti, gelmeliydi. Bir kez gelmemiş olması, yardıma ihtiyacım olduğunda çığlıklarıma gelmemiş olması... Hayır, bu sefer farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış yolu
Teen Fiction"Bedenen bir adamdan daha güçlü olmaman, onu yenemeyeceğin anlamına gelmez." *** "Senin için dans etmeyeceğim," dedim net bir ifadeyle. Yüzünde ukala bir gülümseme peyda oldu. "Başkaları için dans ediyorsun ama," dedi ve bardağını masaya bırakıp ay...