"Yüzüğü vermek falan abartmadın mı?" Titrek sesle sormuştu Fatma.
"Ha ben abartıyorum yani?"
Devam etti.
"Evet ben abartıyorum,ben napıyorum ya?" Yüzünü elleriyle kapatıp olduğu yere çöktü.Ozan ise avcunda yüzükle öylece ona bakıyordu.
"Ecem.." Fatma'nın seslenişi ile baygın gözlerle baktı Ecem.
"Güzelim anlıyorum," lafa girdi Ozan.
"Düğün telaşı falan derken çok streslisin,bak ben de stresliyim"
"Evet Ozan belli oluyor stresin,"
"Şu konuyu kapasak mı?Özür dilerim,ama bir anda planladık"
"Çok mu ani çıkış yaptım," gözlerinden akan yaşları silmeye çalışıyordu.
"Biraz fazla" cevap Eda'dan gelmişti.
Olduğu yerde Ozan'a elini uzattı.Kalkmasına yardım ederken Ozan,bir yandan da kendi dengesini korumaya çalışıyordu.
"Tak bakalım şu yüzüğü" Avcunun içindeki yüzüğü Ecem'e doğru uzattı.
"Bunu çıkarmak yok sonsuza kadar,tamam mı?" Ecemin ellerini elleriyle birleştirdi.
"Ne olursa olsun..." Ecem Ozan'a daha da yaklaştı.Bu huylarını ikisi de çok seviyordu.Hemen barışmaları.Hemen birbirlerini affetmeleri.Acıyı en derinlerde hissetseler bile yan yana olduklarında her şeyin üstesinden gelebiliyorlardı.
"seni seviyorum premses"
"ben de seni..."
ozan ne kadar ayakta duramasa bile Ecem'i tutmak için onu kendine yakınlaştırmıştı.Kollarını bedenine sardı,saçlarına kısa bir öpücük kondurup yüzüne baktı.İkisi de yorucu bir gece geçirmişti...
____
2. gün sonra
"Ozan!Kalk hadi hayatım!"
Ecem Ozan'ın üzerindeki örtüyü kendine doğru çekti.Uykulu gözlerle ona baktı.Dağınık saçları,yastık izinin çıktığı yüzü o kadar tatlı görünüyordu ki...
"noluyor ya?"
"evleniyoruz ozan,düğünümüz var ya hani?!"
"aa ben onu-"
"ne?"
"yok bir şey,hadi kahvaltı hazır mı?"
Kahvaltı masasına doğru ilerlerken ozan bir hamle ile Ecem'i kendine doğru yakınlaştırdı.Kulaklarının hizasındaki saçlarında parmaklarını gezdirdi.Ecem ise Ozana doğru daha da yakınlaştırıyordu bedenini.
Elleri ile belini kavradığında Ecem gözlerini kapatmadan yüzünü ozanla aynı hizaya getirdi."neden böylesin ecem?"
"ne gibi?"
"çok güzelsin,gözlerine bakınca kayboluyorum,ve ben buna asla engel olamıyorum..."
Ecem ne diyeceğini bilemediği için sadece yüzüne bakmıştı.İltifat ötesi sözcükler kendisini iyi hissetmesini sağladı.
Bakışlarının daha da derinleştirdi.Birbirlerinin gözlerine bakarak kayboldular.Saatlerce böyle durabilirlerdi.Ozan kesik bir gülüş atıp elini Ecem'in çenesine koyduğunda Ecem ise ellerinin Ozan'ın boynuna doladı.Temas eden bedenleri daha çok yakınlaştıkça nefes alıp verme hızları da artıyordu.
Ozan Ecem'i kendine daha da yakınlaştırdığında ani bir öpme ile onu sarmıştı.Masum bir öpücük olsa bile çok hoşuna gitmişti Ecem'in.Ozan sırıttı her zaman olduğu gibi.Çok seviyordu.Ve bu sevginin önüne hiç bir engelin gelmesini istemiyordu.Ecem Ozan'ın boynuna kafasını koydu.Kendini geri çekip mutfağa doğru yöneldi.
"Evleniyoruz,gerçek değil gibi,biri çıkıp bu rüya dese çok kötü olurum..."
"Evleniyoruz,ve bu rüya değil premses"
"Heyecandan vücudum titriyor,ya bir aksilik çıkarsa..."
Ozan kaşlarını çatmış bir şekilde Ecem'e bakıyordu."Hayır, kimse bize engel olamayacak,engeller önümüzden kalkalı çok oldu"
Ecem gülümsedi.Akşamın hayalini kurmaya başladığında Ozan'ın kafasını boynuna gömdüğünü fark etmemişti bile.
"Sahil kenarında düğün yapmayı en çok neden istedim biliyor musun?"
Ecem cevap vermemişti ama yüzündeki ifadeden anlaşılabiliyordu.
"Akşama anlarsın zaten" göz kırpıp vücudunu Ecem'in vücudundan ayırdı.Ellerini karışık saçlarına daldırıp geri çekti.O sırada Ecem hale sırıtıyordu ve olduğu yerde durmuştu.
"Hadi hayatım,bir şeyler yiyelim,akşama çok yorulacağız..."
________________
"Ya çok heyecanlıyım,nerden mereye geldik,inanamıyorum" gelinliğinin işlemelerinde elini gezdirdi Ecem.Etrafa heyecanlı gözlerle bakıyordu.
"En yakın arkadaşım evleniyor ben nasıl ağlamayayım"Fatma da gözünden akan yaşları silerken bir yandan da Ecem'in gelinliğinin arkasını düzeltmeye çalışıyordu.
"Gelin hanımda çok heyecanlıymış"
"Ozan?"
Ecem Ozanın gelmesi ile bedenini kapıya doğru çevirdi.İksinin de gözlerinin içi gülüyordu.
Şu zamana kadar iyi zamanları da oldu kötü zamanları da,ama yine de hayatlarını birleştiriyorlardı.Arkadaşları da mutluluklarına ortak oluyordu."Ahh Ecem,çok güzelsin kızım"
Ayşegül de odaya doğru girdiğinde gözleri Ecem'e takıldı.Zarifliği ve güzelliği gözlerini almıştı.
Herkes odadan çıktıktan sonra balbaşa kaldılar.Sadece Ecem ve Ozan."Sevgilim,mutluluğumuz hiç bitmesin,sensiz bir hayatı düşünemiyorum bile"
"Güzelim böyle bir şey olmayacak, asla ayrılmayacağız"
Gülümsedi Ozan.Dudaklarını Ecem'in dudaklarına götürdü.Kısa bir öpücüğün ardından ikisi de garip bir şekilde utanmıştı.Ellerini ellerine götürdü.Sonra saçlarında gezdirdi.Her şey o kadar güzeldi ki.Sevdiği adam yanındaydı ve yanında olmaya devam edecekti.
Yıldızlar gibi parlayacaklardı birlikte.
Mutlu sona ulaşmışlardı...selamm,aşırı karmaşık duygular içerisindeyim,aylardır yazdığım kitap bitiyor,bir kitaba başlayıp bitirmek hayallerim arasındaydı,sizler de beni gerçekten çok desteklediniz,burdan çok güzel arkadaşlıklar edindim.Her şey saçma gelirken buldum kendimi watpad'de,kendimi yazmaya verdim,en büyük tutkukarımdan biriydi yazmak ve hala öyle,herkes sonsuz teşekkürler,gerçekten ağlıyorum çünkü bu kitabın bendr yeri çok büyük,yeni arkadaşlıklara vesile oldu,kendimi stresten uzaklaştırdım.Bir sonraki kurguyu zaten biliyorsunuz,o kurguda buluşmak üzere,çoook teşekkürler tekrardan💖✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar ve Ötesi | Ecoz
FanfictionOnlar ise sadece birbirlerinin gözlerine kilitlenmiş öylece bakıyorlardı.İkisinin de gözleri başkasını görmüyordu.Onlar birbirine aitti...