Yazardan
Genç kız,adamı durdurdu.Gözlerini onun yüzüne çevirdi.Kahve tonundaki gözlerine baktı.Bir kaç saniye bakıştıktan sonra boğazını temizleyip söze başladı;"Sen, geçen gece deniz kenarında acı ile ilgili o sözleri benim için mi söylemiştin"
"Evet yani başka neden olabilir ki?"
"O gün sabah sevgilinden ayrılmışsın,belki o yüzden kendin için falan diye düşü-"
"Hayır,ben onları senin için söyledim,sana özeldi yani"
Genç kadın rahatlamıştı, içinde bir anda böyle bir sorun oluşmuştu,o da anlam veremese bile cevabını aldığı için rahattı.
İkisinin de bir anda aklına o sözler geldi;
"kalp acı çekmeye,ezilmeye,sıkışmaya,kederlenmeye başladığında anılar onu,gündüzün sıcağında kavrulmuş cılız,zavallı bir çiceği akşam serinliğinde çiy tanelerinin canlandırdığı gibi canlandırır."Sahil yolu boyunca yürümüş,en son o konuşmalarından sonra bir daha konuşmamışlardı.
Teknenin olduğu kenara geldiklerinde ise genç adam kızı elinden tutup tekneye binmesine
yardım etti.
Artık tekne macerası hepsi için başlamıştı...Genç kız eşyalarını yerleştirip etrafa bakındı,deniz girmenin şimdiden bile iyi bir fikir olabileceğini düşünüp alt kata indi.O sırada hiç konuşmadılar.
Genç adam ile yanyana geldiklerinde birbirlerine tebessüm ettiler,
"Seni suya itme planları yapıyorum"
"Çok beklersin Oz-"
demesine kalmadan kendini serin sularda buldu.
...
Ecemden
"Ozan donuyorum!"
Kahkaha attığını duyunca sinirli bir bakış attım,
"Ya ne bakıyorsun pis pis"
"Beni az önce suya atan beyfendiye bakıyorum"
"Abarttın ya o kadar soğuk değil"
Hala titriyordum ve bunu belli etmek için onun yanına daha da çok yaklaştım,
"Titriyorum be adam!"
"Üşütme sakın" dedi kahkahaların arasından.
Üst kata çıkıp çantamdan havluyu çıkardım o kadar titriyordum ki havlu soğuk bedenimle buluşunca bir rahatlama geldi.
...
Akşam olduğunda herkes odalarına çekilmiş sayılırdı.Yorucu bir günün ardından bahçedeki oturma yerlerinin orada ben, Fatma,Hilmi ve Ozan kalmıştık.
Fatma garip davranıyordu ve nedenini bilmiyordum,zaten son günlerde hep böyleydi,anlam veremediğim şekilde davranıyordu...
Yorgunluk kahvesi yapmak için olduğumuz yerden mutfağa gittim.Kahveleri gayet sakin bir şekilde bardaklara döküp getirmeye çalıştım.
Arada ayağım takılsa da aldırış etmeden kahveleri getirdim.Zafer kazanmış gibi koca bir tebessüm ettim."Gülüşün de yüzünden eksik olmuyor maşallah Ecem"
"Teşekkür ederim sarhoş bey..."
"Annemlerle konuşmam lazım tatlı sohbetinizi böldüm ama,hemen konuşup geliyorum"
Dedi Hilmi ve hemen içeri girip telefonla konuşmaya başladı."Fatma iyi misin?Bi halsiz gibisin?"
"İyiyim kuzum,sen beni dert etme"
Gülümseyip Ozan'a döndüm.O ise bir yere gözlerini dikmiş bakıyordu.
Ben de onun baktığı yöne kafami çevirdim ve hayatımın şokunu yaşadım.Bir kaç gün önce tartıştığım hatta benim yüzümden buraya gelmeyen Efe şu an karşımda durmuş sinirli bir sekilde bize doğru bakıyordu.
"Ne işi var lan bunun burada"
Ozanın ağzından dökülen kelimeler ile birlikte omzuna koyduğum kollarımı geri çektim.
"Ecem sen beni bu adam yüzünden mi terkettin"
"Doğru konuş da sıçmayayım ağzına Efe"
"Ozan sakin ol" demekle yetinebildim.
---------------
Hikayeyi en heyecanlı yerinde bırakmak 🤝 ben msisjzosms
Yorum yapmayi ve vote atmayı unutmayınız a dostlar!Bu arada söylemek istedim,bu benim ikinci kitap deneyimim ama yine de hatam varsa kusura bakmayın daha iyilerini yazmaya calisacagim💖🤧🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar ve Ötesi | Ecoz
FanfictionOnlar ise sadece birbirlerinin gözlerine kilitlenmiş öylece bakıyorlardı.İkisinin de gözleri başkasını görmüyordu.Onlar birbirine aitti...