Curious Bug⁷

7.6K 867 750
                                    

Jisung, oflayarak önündeki kapıda adını yazmış, kaleminin ucunu kağıdın köşesine hafifçe vurarak düşünüyordu.

Son konudan bir tane soru vardı ve onu çözebileceğinden emin değildi. Diğer soruları daha önce görmemişti bile, bu konular Malezya'daki okul müfredatında yoktu, üniversitede matemarik okuyanlar görüyordu zaten ki buna rağmen çalışmış yine de temel seviyede olduğu söylenen soruları bile çözememişti hafta sonu.

Kollarını masaya yaslayıp yüzünü kollarının arasına aldıktan sonra gözlerini kapattı. Kağıdı boş verirse disipline giderdi ama boş vermekten başka bir seçeneği de yoktu.

Doğrulup son konunun sorusunu çözmeye çalışırken diğerlerini çözemeyecek olması onu strese sokuyordu.

Hyunjin, dediği gibi kağıdını açsa da o da çok çözebiliyormuş gibi durmuyordu.

Jisung dizini sallayarak soruyla uğraşmaya devam ederken dizine bastırılan elle başını yanına çevirmişti.

"Üzgünüm." Mırıldanıp bacaklarını birbirine bastırırken gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

Minho elini çekip soruları çözmeye devam ederken dakikalar geçmişti. Namjoon hoca zil çaldığı gibi kağıtları bırakıp çıkmalarını, bitirseler bile zili beklemelerini söylemişti.

Yirmi beş dakikanın ardından hala zilin çalmasına on beş dakika vardı. Jisung, kağıdının ucuyla oynarken bir anda sıranın altından kağıdı çekilip yine dolu bir kağıt koyulunca kaşlarını çatarak Minho'ya dönmüş, hoca yakınlarda olduğu için konuşamamıştı.

Minho çözdüğü soruyu silip tekrar çözdükten sonra gerçekten basit olan birkaç soruyu çömüş, boş sorular bırakarak kendi kağıdından ezberlediği şeyleri yazmıştı.

Son sorunun cevabını yuvarlak içine aldığı gibi zil çaldığında kalemini bırakmış ve masadan kalkıp Jisung'a kalkmasını işaret ederek sınıfın çıkışına yürümüştü. Jisung hızla peşinden gidip, büyük olanı merdivenlere yönelmeden önce yakalamış ve camın oraya çekmişti.

"Neden yaptın?"

"Eğer bu dersten kalırsan mezun olamazsın, performans da olsa oldukça etkiliyor." Jisung kaşlarını çatarken kollarını çaprazladı, bu yardım etmesi için geçerli bir sebep değildi.

"Tamam da sen niye yaptın, kalırsam kalırım, neden umrunda?"

"Yardım etmek istedim. Sandığın kadar kalpsiz değilim, sadece soğuk biriyim." Jisung başıyla onayladı. "Teşekkür ederim, soğuk biri."

"Sana iyi davranmak da suç anasını satayım. Sabah sen dönemezsin diye boşu boşuna fazladan yol yürüdüm, sınıfta kalma siye quizine yardım ettim ama yine de yaranamıyorum. Üzgünüm, tamam mı? En başından beri sana sert davrandığım için üzgünüm ama özür dilemiyorum çünkü kasıtlı yaptım." Jisung, bir haftada toplamda kurduğu cümleyi tek seferde kurmasına mı yoksa üzgün olduğunu belirtmesine mi şaşırsa bilemezken Minho yanından geçmişti.

Jisung, dayanamayıp öğle arasında baktığı fotoğraf aklına gelirken gülümseyip seslenerek Minho'yu durdurdu.

"Ne var?"

"Sadece, oğlun çok şirin demek istemiştim." Minho kaşlarını çatarak onun dibine girip çocuğu arada sıkıştırdı.

"Oğlumu nerede gördün?"

"Hyunjin, resmini gösterdi onu sıkıştırdığım için. İki yaşında falan mı?" Jisung sorular sormaya devam ederken Minho çocuğun kolunu sıkıyordu.

Silent°  [ MinSung ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin