Silent° [ MinSung ]

Question Machine ⁹

"Keşke dün iddiaya girseysik, kazanırdım." Jisung, keyifle konuşurken Hyunjin başıyla onayladı.

"Helal olsun, dediğini yaptın." Hepsi gülerek ve şaşkınlıkla durum hakkında sohbet edip şakalaşırken Hyunjin olayı gece öğrenmesine rağmen bilmiyormuş gibi yapmıştı.

Aynı anda hem Minho hem de Jisung kendi açılarından olayı anlatırken Hyunjin ikisine de bilmiyormuş gibi oynamış, bugün de diğer arkadaşlarına karşı rol çekmişti.

Minho hariç, sınıfta uyuyordu, hepsi yemekhanede yemek yerken masaya gelen Changbin ellerini Felix'in önüne yaslayıp ona eğilerek kulağına bir şeyler söylemiş, yemekhaneden çıkıp gitmişti.

"Afiyet olsun, doydum ben." Felix masadan kalkıp heyecanla yemekhaneden çıkarken Seungmin de kalkmıştı.

"Bu dedikoduyu kaçıramam." Chan, peşinden kalkarak onun arkasından gitmemesini söylerken masada sadece üç genç kalmıştı.

"Siz de gidin madem de öpüşün." Hyunjin göz devirirken Jeongin dudak büzdü. "Müdür görür diye sevgilime sarılamıyorum bile çok acı verici." Jeongin tabağındaki tatlının büyük bir kısmını ağzına sokarken Jisung gülmüştü. "Oha hayvan."

"Güzel yesene minik."

Jeongin başıyla onaylarken Jisung Hyunjin'i dürttü.

"Hm?"

"Az gelsene."

"Burada söyle ya, uğraştırma." Jisung başıyla onaylamış, en kapalı şekilde söylemek için düşünmeye başlamıştı.

"Dördüncü doğum günü ne zaman?"

"Önümüzdeki hafta diye biliyorum. Cuma olmalı." Jisung başıyla onaylarken ikisini yalnız bırakarak masadan kalkıp sınıfa geçmişti.

Minho'yla sabahtan beri konuşmamışlardı.

Minho, arada koluna yatmış, telefonundan bir şeyler yaparken Jisung sıraya oturmuştu. Dudağını ıslatıp Minho'ya doğru dönünce Minho da gözlerini telefondan çekip ona dikerken şarkıyı durdurmuştu.

"Minho?"

"Hm?" Telefonuna gözlerini geri çevirirken Jisung parmaklarıyla oynamaya başladı. "Sen de yedin mi?"

"Hm hm."Jisung gülümseyerek Minho'ya bakmıştı. "Nasıldı?"

"Normal."

"Nasıl normal? Yah, yaptığım en iyi kek oydu!" Minho gülüşünü bastırararak cevapladı.

"Önceki keklerin zehirleyici etkiye sahipti sanırım."

"Ama güzel yapmıştım." Jisung omuzlarını düşürürken Minho gülmemeye çalışarak uğraşmaya devam etti.

"Daha iyilerini yemiştim."

Daha önce ev keki yememişti. Pastanelerden ve marketlerden aldıkları gibi olmayacağını zaten biliyordu ama harika bir tat gibi de gelmemişti ona. Jisung dudak büzerek önüne dönerken Minho'nun gözü çocuğun tombul yanağına takılmıştı.

"Bugün anneme yaptırırım, Yuki yarın güzel bir kek yer."

"Gerek yok." Minho telefona tekrar dönerken Jisung omuz silkti.

"Sana mı yaptıracağım ben keki? Hiç de bile, onun yemesini istiyorum, sana mı sordum?"

"Ne yaşıyorsun içinde?" Minho bakışlarını Jisung'a çevirirken Jisung omuz silkip kitabını çıkarmış ve derse hazırlanmaya başlamıştı.

Dersleri Yuta hocanın tarih dersiydi.

Genç öğretmen sınıfa gelip kısa bir hal hatır soruşturmasının ardından derse geçmişti.