{Sia - Snowman}
Keyifli okumalar...
Araba durduğunda camdan baktım. Yine başladığımız yerdeydik. Ama bu sefer Okan'a aşkla bakmıyordum. Nefretle bakıyordum.
Okan yanıma gelip kapıyı açtı. Kolumu tutup arabadan çıkardı. Kapıyı kapatıp kolumdan sürükleyerek eve girdik. Sözde bizim olan odaya beni fırlatıp kapıyı kilitleyip üstüme gelmeye başladı. Yerde geri geri giderken sırtım duvara çarptı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda kemerini çıkardığını gördüm. Korkuyla titrerken o ise sırıtıyordu.
"Biraz hasret giderelim değil mi?" Diyerek elindeki kemeri ikiye katladı. Yanıma doğru ilerlemeye başladığında dizlerimi kendime çekip kollarımı dizlerime sarıp kafamı da dizime koyup beklemeye başladım.
Başımın üstünde elini hissettiğimde yana kaydım. Gözlerimde ki yaşlar hızla akmaya devam ederken hıçkırmamak için dudağımı ısırdım.
Kolumdan sertçe çekip saçlarımı okşamaya başladı. Çenemden tutup başımı kaldırdı. Bana üzgün bir şekilde bakarken konuşmaya başladı.
"Benden korkuyor musun?" Diye sorduğunda afallasamda başımı onaylar anlamda salladım. Başımı sallamamla sinirlendiğini anladım. Dudağımdan sertçe öpüp sırtımı duvardan ayırıp arkama geçti.
"İyi, daha fazla kork o zaman." Diyerek kemerle sırtıma vurduğunda acıyla çığlık atıp kafamı dizime koyup kollarımla dizimi daha güçlü bir şekilde sardım. Gözümdeki yaşlar siddetle akarken gözlerimi sımsıkı kapattım.
Bir kez daha vurdu. İki kez daha. Üç kez. Dört. Beş. Altı. Yedi. Sekiz. Dokuz. On. On bir...
Sonrayı sayamadan gözlerim karardı.
***
Gözlerimi açtığımda yatakta yüz üstü yatıyordum. Kalkmaya çalıştığımda sırtımdaki acıyla inledim. Yataktan kalktığımda yavaş adımlarla boy aynasının karşısına geçtim. Üstümdeki tişortu çıkartıp sırtıma baktım. Morarmıştı ve kanayan yerler kurumuştu. Tişortu geri giyip oda da ki lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Odaya girdiğimde Okan'ın yatağa oturmuş beni beklediğini gördüm.
"Noldu Okan yaptığın şeyler az mı geldi? Biraz daha döviyim de içim rahatlasın diye mi geldin!" Dediğimde Okan ayağa kalkıp karşımda durdu.
"Niye kaçtın? Neden yaptın bunu bana! Seni ne kadar çok sevdiğimi bildiğin halde neden beni bayıltıp kaçtın?" Ben ağzım açıp bir şekilde ona bakarken bir anda kahkaha atmaya başladım. Sırtım acıyınca yüzümü buruşturdum. Ardından alayla gülüp.
"Sen beni mi seviyorsun? Yanlış duymadım değil mi?" Diye sorduğumda
"Seni çok seviyorum ve bunu biliyorsun." Dediğinde deli gibi kahkaha atıp başımı sağa sola salladım. Bir anda ciddileşip.
"Sen beni sevmiyorsun! Anladın mı beni Okan!"
"Ben seni köpekler gibi severken sen ne yaptın? Beni bayıltıp Aras mıdır nedir onun yanına gittin! Burda ben varken sen gidip başkasının koynu-" cümlesini attığım tokatla kesip konuşmaya başladım.
"Sana inanamıyorum Okan! Gerçekten inanamıyorum! Sırf benimle yatmak için benimle evlendin şimdi ise köpekler gibi seviyorum diyorsun! Evde bana işkence ettiğin için seni bayıltıp kaçtığım için de resmen bana sürtük muamelesi gösteriyorsun!" Okan saçımı çekerek konuşmaya başladı.
"Bir. Bana tokat atamazsın. İki. Ben ne dediysem o! Üç. Bir daha evden kaçmaya çalış bu sefer daha fazla canını yakarım. Dört. Bir daha bana sesini yükseltip hesap soramazsın!" Diyerek beni yere fırlatıp odadan çıktı.
Ellerimle göz yaşlarımı silip yerden dikkatli bir şekilde kalkıp camın önüne geçip gökyüzüne baktım.
Kapım alacaklı gibi çalmaya başladığında kaşlarımı çatarak ayağa kalktım. Kapıya doğru hızlı adımlarla ilerleyip delikten baktım. Okan gelmişti acaba birşey mi oldu?
Kapıyı açıp Okan'a baktım. Hızla içeri girip kapıyı kapattı. Beni kapıyla arasına sıkıştırdığın da kaşlarımı daha çok çattım.
"Okan iyi misin?" Diyerek ona baktığımda sırıtarak.
"Çok iyiyim." Dedi.
"Kapıyı neden alacaklı gibi çalıyorsun? Korkuttun beni."
"Napiyim kızım çok özledim seni." Diyerek dudaklarıma yapıştı. Bu hareketiyle gözlerimi devirdim. Her bulduğu fırsatta öpüyordu.
Bende karşılık vermeye başladım. Beni kucağına alıp odama götürdüğün de kaşlarımı çattıp.
Okan'ın fazla ileri gideceğini sanmıyorum.
Okan tişortumu çıkartıp boynumu öpmeye başladığında başımı kaldırıp ona yer açtım. Sütyenin kopçasını açıcağı zaman üstümden itip yan tarafa yatmasını sağladım. Göğsüne başımı koyup beline sarıldım.
"Arya noldu?"
"Hazır değilim ve evlenmeden olmaz böyle şeyler." Diyerek daha sıkı sarıldım beline.
Bir anda doğrulup "Arya benim işim vardı çok acil çıkmam lazım." Diyerek bir hışımla evden çıktı. Onun ardından omuz silkip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
***
Okan Arya'nın dedikleriyle sinirlenip direk evden çıktı. Arya ya sahip olmak istiyordu ve sadece tek istediği buydu. Arya ve onun sevgisi umrunda değildi. Arya ya takmış bir durumdaydı. Sırf ona sahip olabilmek için evlenmeyi bile düşünüyordu.
Okan arabasına atlayıp barın yolunu tuttu. Bara geldiğinde direkt takıldığı kızlardan birinin kolundan tutup üst katta ki odalardan birine götürdü. Arya ise hiç birşeyden habersiz huzurla uyuyordu.
Çünkü Okan'a güveni sonsuzdu...
***
Aklıma gelen anıyla gökyüzünden bakışlarımı çektim. Sanırım Okan benden sonra başka kızların yanına gidiyordu. Belki gitmiyordu bilmiyorum.
Ama kesin olan bir şey vardı.
Okan beni sevmiyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI +18
Mystery / Thriller"Siz Arya Akın hiç bir baskı altında kalmadan kendi hür iradenizle Okan Şen'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Diye soran nikah memuru ile Okan'a bakıp gülümsedim. Ardından "Evet!" diye bağırdım. Okan da gülümserken nikah memuru yine konuşmaya...
