birkaç gün sonra

164 8 37
                                    

 - marinette !!

 kolumda  hissetiğim baskı ile diğer tarafa doğru döndüm.

- mari... annen bağırıyor...

 tikinin kulağımın dibinden gelen sesi ile gözlerimi araladım.

- Marinette Dupain-Cheng !! okula geç kalıyorsun, çabuk kalk !

 Merdivenlerden gelen annemin bağırışı artık sağır edecek kadar yüksek bir desibele gelmiş olabilir, sanırım ölmek ile yaşamak arasında ki o ince çizgide bale yapıyormuşum. Ayıptır söylemesi, uykum bir fil kadar ağır olabiliyor. Dün yatmadan kısa bir süre önce hiç duymadığım ödevlerden haberdar olduğum için geç saate kadar yatamadım.

 Yataktan bildiğin uçarak indikten sonra pijamaları hemen bir tarafa atıp dolabımı açtım;

 V yaka krem ince bir sweati elime alıp hemen cicik üstüme geçirdim, altına da siyah yarım çorapla şarap kırmızısı gibi bir etek giyip siyah spor ayakkabı giydim. Aslında elim ilk gelen şeylerle bir takım yapmıştım.

 siyah bir çantaya bir kaç defterimi koyup aşağı indim. İnerken de saçlarımı açıp düzeltmeye çalıştım. Mubarek deli gibi mi yattıysam, her elimi saçıma attığım da acı ile aşağı indirebiliyorum.

 Sağ olsun canım takam toplarken elimden kaydı.

- Anne, bugün saçım salık mı gitsem ?

 annem yıkadığı bulaşıklardan kafasını kaldırıp bana baktı. ilk beni süzdükten sonra kafama baktı.

- Yeni tarzın güzelmiş mari, bence de salık git. Sana çok yakışıyor.

 gülümseyip yanağındana bir buse kondurdum.

- Teşekkürler, ben kaçtım o zaman.

 hala saçımı elimle tararken evden çıktım, annemin arkamdan bağırışı bütün holde yankılandı bildiğin. 

- Fırından yiyecek bir şeyler al bari, aç karna dersi anlamazsın.

Annemin yavru kedi gibi gözüktüğüne bakmayın, onun içinde dişi bir aslan var aslında. Birinci elden buna şahit olmuş biri olarak söylüyorum.

 Fırına gelince babamı da öpüp elime küçük ekmeklerden aldım, içinde çikolata olduğundan en çok sevdiğim ekmek olma ünvanına sahiptir kendisi.

- Ben kaçar baba, geç kalmışım zaten.

 Aceleyle dışarı çıkarken babam da arkamdan seslendi, çoğu zaman geç kaldığım için baya alışkınım böyle durumlara.

- İyi dersler Marinette.

-----

 Ezilme riski ve merdivenlerden düşme şansını da atlatarak sonunda sınıfın önüne gelmiştim.

 Omzumdan düşmüş olan yakamı düzeltmeye uğraşmadım bile. Biraz soluklandıktan sonra sınıfa girdim. 

 sanırım günlük şans kotamı da harcamış oldum, derse on dakika geç kalmış olmama rağmen haca yoktu. Alya'nın yanına geçip ona yaklaştım.

- Haca daha gelmemiş, toplantı falan mı var.

 Alya yanında yeni oturduğunu fark etiğim Nino dan kafasını çevirip bana baktı. İlk önce beni süzdü.

- Sanırım yeni tarzına alışamayacağım. neyse, başbakan gelmiş diye duydum.

 Göz ucuyla Chloé'ye baktım, her zaman ki gibi kibirli kibirli yeni kolyesi ile hava atmaya çalışıyordu.

My hero - lukanetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin