My hero - lukanette

Zor bir gece

- MUCİZE UĞUR BÖCEĞİ

 Etrafta her seferinde dolaşan kırmızı gül yaprağı gibi olan mucizeyi izlemek her seferinde beni büyülüyor sanki.

 Kara kedi akumalan eşyayı alabilmem için akumalan kişi ile küçük bir atışmaya girmişti, şuan yerde boylu boyunca yatıyor.

 Elimi ona doğru uzattım, bir eliyle kafasının arkasını okşarken diğeriyle elimi tutu, ben de onu kaldırmak için çekmeye çalıştım.

- İyi misin kara kedi, zor zamanlar geçirmiş gibisin.

 Kendimi ne kadar suçlu hissetsem de sesli bir şekilde güldüm... tabi çok uzun sürmedi. Benim kara kediyi çekmem gerekirken o beni çekti ve birden kendimi üstünde buldum.

 Birkaç saniyede olsa kafam göğsüne düşmüştü, sanki mırıldanır gibi bir ses geldi. Tabi anında kollarımı iki yana koyup kendimi kaldırdım, şaşkın bir şekilde gözlerine baktım.

- Sen az önce mırıldandın mı ?

  Kendimi sanırım ilk defa uğur böceğiyken marinette gibi hissediyorum, yani sakar :)

- Y...yo mırıldanmadım.

 Nedense kendimi dejavu yaşar gibi hissediyorum. Üstünden kalktıktan sonra ona sadece yandan bir bakış attım, kendi kalkmak zorunda kaldı tabi. Bir hatayı iki kez yapamam sonuçta değil mi.

- Her şey bittiğine göre, artık gidebilirim sanırım.

 Yoyo'mu atmak için kolumu kaldırdığımda kara kedi kolumdan tuttu, bazen çok garip olabiliyor... Bazen biraz az kalır sanırım, o çoğunlukla garip.

- Hemen gidecek misin, bir sohbet falan etseydik.

 Yemyeşil gözleri ile bebek gibi masum masum bakınca daha da sinirlerime dokunuyor sanki, hayır demesi daha da zorlaşıyor. Çoğu kız gibi benimde tatlıya zaafım var sonuç olarak. 

 Tam ağzımı açmıştım ki benim yerime küpelerim ve kara kedinin yüzüğü öterek cevap verdi.

- Duyduğun gibi kara kedi, saat bizim için hızlı işliyor... Beni de kendine benzetmeye mi başladın.. 

Kara kedi kolumu bırakıp kahkaha atmaya başladı.

- Evet, tam benim yapacağım türden bir espriydi.

 Kendimi gülmekten alamadım.

- Artık gitsem iyi olacak kedicik, önünde dönüşme planın son 100 yıl boyunca yok.

 Bugün iyi tarafımdan falan mı kalktım, genelde bu kadar espritüel olmam.

- Yüz yıl sonra yapacak mısın yani, sayılı gün hızlı geçer derler böçüşüm.

 Parmağı ile yanağını kaşır gibi yapıyordu, tatlı olmaya falan mı çalışıyor.

- Her neyse kedicik, gitmezsem planım altüst olacak.

Yoyo'mu yüksek bir yere doğru attım.

- Öyle olmasını tercih ederdim doğrusu ama bu gecelik seni bırakıcam böçüşüm, senin için yani.

 Yoyo'mu çekip, gitmeden önce yandan düz bir bakış attım.

- Ha ha, ne kadar merhametli ve komiksin.

 Boşta olan elimle yandan el sallar gibi yaptım.

- İyi akşamlar kedicik.

 Yoyo'mu çekip uzaklaşırken arkamdan sesini duydum.

- İyi akşamlar böçüşüm.

 Bazen okumalardan çok kara kedi beni yoruyormuş gibi geliyor, neden acaba?