Selamlar güzel bir bölümle karşınızdayım... Çok uzun tutmadan bölüme geçelim. :) Bu arada bu bölümde bir karakterin daha adını öğreneceğiz. Ve o kişi Burcu. Burcu Doğa'nın annesi. :)----
Gözyaşlarımız Beraber
1. Bölüm:Evlerin ışıkları.
"Bazı evlerin ışıkları yanar ama içleri bomboştur."Ben Doğa. 19 yaşındayım. İzmir'de anne ve babamla yaşıyorum. Hayatımda hiç okul değiştirmedim. Annemin işi dolayısıyla Ankara'dan İzmir'e geldik. Dispne hastasıyım. Güven sorunlarım var ve eğer bir kişiye değer verirsem, hayatımdan çıkmalarını istemem. Evden daraldığımda dışarıda yürüyüş yapmayı severim.
Nasıl olduğunu anlamadan kendimi hazırlanıyor bir şekilde buldum üstüme kırmızı kazak altıma ise mavi bir pantolon giydim. Ne yapacağımı bilmiyordum ama baya daralmıştım. Sonra Su ile buluşacağım aklıma geldi. Yolda yürürken belki Ege'yi arardım. Sonra öyle yaptım ve Ege'yi aramaya başladım. Birkaç kere çaldı ama açmadı. Biraz merak etmiştim ama sonra aramaktan vazgeçip yürümeye devam ettim. Su ile buluşmadan önce en sevdiğim Donut dükkanına girdim birkaç donut aldıktan sonra her zaman düşünmek için gittiğim kuytu yere giderken buldum kendimi. İnsanlar için çok kötü gözüken bir yer olsada Benim için çok iç açıcı bir yerdi.
Düşüncelere daldım. Her zaman Bir şeyler düşünmüşümdür ya da hayal kurmuşumdur. Acaba biri beni sevebilir mi? Yada aşık olabilir mi? Düşüncelerden uzaklaşıp telefonumun çaldığını duydum. Ege arıyordu. Bir anda yetilerimi kaybetmiştim telefonu zar zor açtıktan sonra alo bile diyemedim. Nefesim daralmaya başlamıştı ve tutunacak Bir yer arıyordum. Ege birkaç bir şey söylüyordu ama benim kulağım dinlemek istemiyordu. Sadece tek istediğim Ege'nin yanıma gelmesiydi. Başım dönmeye başlamıştı. Bir şeyler söylemeye çalıştım ağzımdan sadece "E-Ege b-ben iyi değilim" bu cümle çıktı ve sonrası koca bir sessizlik.
"Ege'nin Anlatımıyla"
O an çok panik olmuştum. Nolmuştu? Aklımda o kadar soru vardıki? Aklımdaki sorulardan biri ise şuan napıcaktım, Doğa neredeydi? Biraz düşündükten sonra Su'yu aradım belki o biliyordur.Su telefonu açar açmaz onu Doğa'nın nerde olduğuyla ilgili sorulara boğdum. O kadar çok soru sormuştum ki Su benim sözümü kesip konuya girdi.
"Ege önce sakin ol. Doğa ile bugün buluşucaktık hatta Cafe'de bekliyorum ama hala gelmedi. Hem noldu neden bu kadar telaşlısın?" dedi Su
Doğa'yı aradığımda konuşulan bütün herşeyi Su'ya detaylı bir şekilde anlattım.
"Nerede olabilir ki Doğa? İnşallah hiç bişey olmadan onu bulabiliriz. Ege sence nereye gitmiş olabilir?"
Su artık alışmış olmalıydı ki stresini içinde yaşadı. Sonra söze girdim.
"Her zaman ki cafede buluşacaksınız büyük ihtimalle. O caddede Doğa'nın en sevdiği Donut dükkanı var. belki oradadır" dedim.
"O zaman ben Donut dükkanına gideyim. Sende Doğa'nın en sevdiği "düşünmek için gittiği bir yer" vardı oraya git. Eğer bulursan beni ara hemen oraya gelirim." Su'yu tamam diye geçiştirdikten sonra yoluma devam ettim.
Telefonu kapattıktan 5 saniye sonra kendimi Doğa'nın "en sevdiği yere" doğru koşarken buldum. O kadar telaşlandım ki ne yaptığımın farkında bile değildim. 5 dakika sonra oraya vardım Doğa'nın yerde yatan baygın bedenini gördüğümde içim o kadar acıdı ki. Hemen yanına gidip kafasını kucağıma koydum. Ve Doğa'nın uyanması için yalvardım ama seslerimi sadece ben duyuyordum. Sonra Doğa gözleri kapalı bir şekilde "Evlerin ışıkları çok güzel değil mi?" dedi. "Evet Doğa çok güzeller" dedim. Sonra hemen telefonumu çıkarıp Su'yu aradım birkaç saniye sonra telefonu açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarımız Beraber
حركة (أكشن)Gözyaşlarımız Beraber Bu bir gözyaşı hikayesi, birlikte üzüldüğümüz ama en çok birlikte mutlu olduğumuz bir hikaye. Peki ya sen Gözyaşlarını tutmayı hiç denedin mi? Denemedin çünkü hep içinden akıtmak istedin. Ama ben tuttum. Zorluklara rağmen. Akı...