Selamlar uzun bir aradan sonra tekrardan sizlerdeyim sizi daha fazla tutmamak adına burayı uzun tutmicam iyi okumalar. Oylarınız benim için çok önemli... <3
Gözyaşlarımız Beraber
8. Bölüm: Seçim Senin.
*Ve bu hikayenin Sonunda küçük kızın kalbi ölür.*---
Ege önden kapıyı açtı ve bizim de geçmemiz için kapıyı tuttu. Ev akıllı bir evdi. Elektrik ile çalışıyordu. Neyse bunlar önemli değil. Asansöre hepimiz aynı anda sığamazdık o yüzden Bulut bir teklif sundu. "Abi ben koşarak 12. Kata kadar çıkıcam siz ise asansörle ben kazanırsam bana borcunuz olsun" dedi ve koşmaya başladı. Bizde tek tek asansöre bindik. Asansör o kadar yavaş gidiyorduki resmen Bulut'un kazanmasını ister gibi. Ve 12. Kata çıktık. Kapı açıldı. Karşımızda Bulut duruyordu. 12 kat koşmuşmuydu cidden. Ve söze girdi. "Bana borcunuz artıyor hadi hayırlısı." dedi hepimiz gülüştükten sonra Ege kapıyı açtı ve herkes eve girdi.
Ve bulduğumuz boş koltuklara oturduk. Herkes kendi halinde birileri ile konuşurken benimde yanıma Bora gelmişti ve onunla konuşuyordum.
"Bayadır görüşmüyorduk iyi geldi seninle konuşmak." dedi tebessümle. Ben de "Onu bunu boşverde aynı okula denk gelmemiz çok iyi oldu." dedim Bora bana katıldı fakat şunları söyledi. "Artık hep görüşücez bundan güzeli varmı ya."
Ve Bora elini çeneme koydu ve ardından saçımı kulağımın arkasına nazik bir şekilde koydu. O an Ege'nin bakışlarını üstümde hissettim. Ama Bora ile Olan konuşmama devam ettim. Bir dakika falan olmadan Ege yanımıza geldi ve elimi tutup beni oradan uzaklaştırıp mutfağa götürdü...
Ve söze girdi. "O çocuk sana mı yürüyor?" O kadar ciddiydiki sesi. Ve bana bunu nasıl sorabilmişti "Ne saçmalıyorsun sen? Bora benim arkadaşım." dedim Ege'ye cevaben. Yüzüne şaşırmış muamelesi takındı ve şunları söyledi. "Elini yanağına, çenene koyan, saçını falan okşayan bir arkadaş?" Ege'nin beni anlamasını beklerdim. "Ne okşaması Ege! Saçımı kulağımın arkasına koydu sadece." Ege tekrardan yüzündeki garip muamelesi ile söze atladı. "Ciddi misin ya? Çok özür dilerim. Ben saçını okşadı sanmıştım. Kulağının arkasına mı atmıştı, baya Arkadaşça bir şeye benziyor. Gerçekten özür dilerim. Biz Bulut'la ve Demir'le de sık sık birbirimizin çenesinde dokunup Saçlarımızı kulağımızın arkasına atarız. Sonuçta Arkadaşça ya. Ben yanlış anlamışım. Gerçekten baya Arkadaşça." Ege'nin dedikleri beni baya kırmıştı ve sinirlenmişti. Ve hayır, Bora bana yürümüyordu. Bende ona yürümüyordum. Daha fazla Ege'nin yanında durmak istemiyordum. Hızlı adımlarla hatta koşar adımlarla mutfaktan çıktım. Ve lavaboya girdim kapıyıda ardımdan kitledim. Ağlamıyordum aslında ağlanacak birşey yoktu. Sadece gerçekten beni kırmıştı olmayan birşeyi kıskanmıştı. Ve bunu Ege'nin demesi beni daha çok üzmüştü.
Kapıdan Ege'nin sesi duyuldu. "Doğa aç kapıyı sana böyle dememeliydim. Hadi aç kapıyı."
"Ege yalnız kalmak istiyorum."
"Yanlız kalmayacaksın Doğa aç hadi kapıyı." dedi Ege.
"Ege Nolur beni biraz Yanlız bırak."
"Doğa..." dedi Ege, ve ben kapıyı açtım. "Kusura bakma sana bunları dememeliydim. Seni bilmeden kırdım." dedi
Bişey demeden balkona çıktım ve orda bulduğum tabureye oturdum. Ege'de peşimden geldi ve yanımdaki tabureye oturdu. "Bişey demeyecek misin?" dedi bana bakarak.
"Ne önemi var?"
"Bu sözlerim sitem değil. Sadece bir yanlış anlaşılmaydı ortadaki başka bir sorun yok. Bende fazla tepki vermiş olabilirim kusura bakma." dedim tebessümle. Biz Ege ile aramızdaki şeyi düzelttikten sonra Bulut'un sesi duyuldu. "Kardeşlerim müsait misiniz? Daha demin evde bişeyler koptu gibi. Öldünüzmü diye kontrole geldim noldu aranızda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşlarımız Beraber
AcciónGözyaşlarımız Beraber Bu bir gözyaşı hikayesi, birlikte üzüldüğümüz ama en çok birlikte mutlu olduğumuz bir hikaye. Peki ya sen Gözyaşlarını tutmayı hiç denedin mi? Denemedin çünkü hep içinden akıtmak istedin. Ama ben tuttum. Zorluklara rağmen. Akı...