*MinJee
Benim çektiğim acının aynısını belki o çekmemişti ama bayılmadan önceki endişesini gözlerinden okuyordum.
Kasık bölgelerimde ergenliğe girdiğimden beri ortaya çıkan bir hastalığım vardı. Her regl döneminde ağrı ile beni baş başa bırakan, doktorların verdiği ağır ağrı kesiciler olmadan bir hafta boyunca ölümü andıran acılar barındıran bir hastalık.
Üvey annem hastalığımı öğrendikten sonra her regl dönemimde odamın ısısını kapatır ve beni yok sayardı. Ben ise isimlerini bile bilmediğim ağrı kesicileri içer ve ayakta durmaya çalışırdım.
Babam bile beni umursamazdı o dönemimde. Hatta bir keresinde ondan hastaneye gitmek istediğimi, çok fazla sancımın olduğunu söylediğimde; beni belimden tutup buz dolu bir küvetin içinde on iki saat bekletmişti. Buzlar her erimeye başladığında yenileri ekleniyordu.'' Bebeğim. Sancın var mı? ''
Hastanede kalmak istemediğim için Sehun beni eve getirmişti. Şu an karnımın üstünde sıcak su torbası ve iki tane de ağrı kesici içmiştim.
'' Sanırım. Sehun? ''
'' Sancın mı var? Doktor çağırayım mı? ''
'' Kendimi doğuma hazırlanıyormuş gibi hissettim! '' dedim gülerken. Yanıma gelip beni sıkıca sardı.
'' O zamanlar da gelecek. ''
Yanıma gelip ince bedenimi bedeni arasında hapsederken söylendi.
O da biliyordu ki öyle bir şeyin olma olasılığı yok denilebilirdi; ben korkumu yenmediğim sürece. Belki hastalığım engel değildi bir bebeğimiz olması için ama benim var olan korkum her şeyin engeliydi.
Üvey annem ve babamın benim gözümün önünde yaptıkları şey, beni bir sürtük gibi büyütmeye çalışmaları. Hepsi Sehun ve benim bir bebeğimin olmasına engeldi.
Sehun'dan asla kurtulamayacağımı biliyordum; bana bakışları, dokunuşları, sözcükleri, hisleri farklıydı.Benim ona karşı duyduklarımın tersini bana duyuyordu; nefret yerine sevgi, acı yerine şefkat, üzüntü yerine mutluluk. Ben onunla bir gelecek planlamıyordum; sevdiğim bir adamla olmak istiyordum. O benimle bir gelecek diliyordu tanrıdan.
'' Min Jee? ''
'' Ne oldu Sehun? ''
Tek kolunun üstünde kalkıp bana bakmaya başladı.
'' Yarın akşam balayına çıkacağız tamam mı? Biliyorum sancıların olacak ama neredeyse bir aylık bir zaman Kore'ye dönmeyeceğiz. O yüzden ertelemek ister misin yoksa gidelim mi? ''
Birkaç dakika düşündüm. Sehun için bu balayı önemliydi. Aramızda bir şey yaşanmasa da aynı duyguları beslemeye devam da etsem onun için önemliydi.
'' Gidebiliriz. '' dedim.
Suratında oluşan gülümsemeyi anlatmak imkansızdı. Kare bir gülüşü vardı, biçimsiz. Çatık olan kaşları ovalimsi oluyor ve insanı büyülüyordu.
Ufak bir ihtimal onun gülümsemesine âşık olabilirdim. Büyüleyici sıfatına giriyordu çünkü. Ufak bir kahkaha tınısı.**
Dudaklarımda başka bir dudak hissettiğimde gözlerimi açtım. Sehun'un pembe dudakları dudaklarımın üstünde narin bir perdeyi canlandırıyordu. Kafasını azıcık kaldırdığında gözlerimin içine bakmaya başladı.
'' Se- ''
'' Sadece karşılık ver! ''
Son dediği şey bu olmuştu. Dudaklarımın üstünde tekrar hissettiğim dudakları konuşmamı yok etmişti.
Kalbimde uzun bir acı vardı. Hissetmek için duyguya ihtiyacım vardı ve o duygu elimde olmadan bedenimi sarmıştı.
Dudakları çok nazikti.
Ve benim de ona katılmamı istiyordu. Elleri ellerimi kaplarken dudaklarımızı nefes almak için araladı.
'' Lütfen. ''
Kısık seste söylediğinde bedenim onun altında kalmıştı... Dudaklarımı tekrar kapattığında karşılık nasıl verilir onu düşündüm. Dudaklarım onun dudaklarına eşlik etmesi gerekiyordu.
Denedim. Onu kırmamak için dudaklarımı hareket ettirmeyi denedim. Onun duygularını bir kere daha hiç saymamayı denedim. Dudaklarındaki nazikliğe uyum sağlamayı denedim. İsteyerek bir şey yapmayı denedim. Zorunlu olmadan öpmek istedim.
Yavaşça benden ayrıldı; ellerimiz birbirine kenetliydi. Hafif sulanmış gözleri ile bana bakarken hislerimi bir kere daha düşündüm. Hoşuma gitmişti. Korksam da beni zorlamamıştı.
'' Teşekkür ederim! ''
Üstümden kalkıp kendini yatağa attı ve beni kendine çekip kahkaha attı.
'' Kıpkırmızı kesildin meleğim! ''
'' Sana vurmak istiyorum! ''
Tekrar bir kahkaha ile beni kendine sararken her şeyi mahveden o sancıyı hissettim. Derinden vuran sancı ile kasıldım. Uyuşturucu verilmiş gibi hissediyordum; bacaklarımın hisleri sadece acıdan ibaretti.
'' Min Jee... ''
O endişe dolu ses kulaklarımda yankılanırken acı ile bir inleme ortaya çıkmıştı.'' Hizmetçiler. Banyoyu hazırlayın ve sıcak su torbası ile ağrı kesici getirin. Eğer bunlar iki dakika içinde elimde olmazsa kovulacağınızı da bilin! ''
Sert sesi ile oda da ayaklanırken, koşuş sesleri duydum.
'' Sehun? ''
Kısık sesle söylediğim şeye karşı korku dolu gözler hediye edilmişti bana. Yanıma oturup elimi öpmeye başladı.
'' Biraz dayan sevgilim. '' dedi öpücük kondururken.
Kapı aniden açıldı; titreyen bir hemşire su torbası ve ilaç ile odada bulunuyordu. Sehun kadının içindeki hapları ve suyu alarak yanıma geldi.
Ona destek çıkmak istercesine hafif doğruldum ve titreyen ellerim ile bardaktaki suyu ilaçla birlikte içtim ve sancımın artması ile yorganı bedenime tamamı ile kapattım.
Sehun sıcak su torbasını kasık bölgeme koyarken tedirginlik yaşadığını biliyorum.
'' Hunnie. Bana sarılamaz mısın? ''
Çünkü şu an sadece sana ihtiyacım var ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Oyunu ✔ | Sehun
Fanfic'' Yanında olduğumu ve senin ile sonsuz bir yaşam süreceğimi bil ! '' ** Üvey annesi tarafından satılığa çıkartılan bir kız . Ona aşık olan bir erkek . @-xoxo-kk / Evlilik Oyunu / Tüm hakları saklıdır!