Bir süre ortalık sessizliğe gömüldü. Sıkıca kapattığım gözlerimle, soluklarımı duyuyordum sadece.
Gidip gitmediğini kontrol etmek için gözlerimi açtığımdaysa, kanla kaplı ağzı, boynu ve yüzüyle Kont Jeon'un suretini bulmuştum önümde.
Bu kez ağlamam sessizleşirken, kanlı parmağını, aynı şekilde dudaklarına götürüp, ''Şşşşhh...'' Demişti. Hala bedenim bariz bir biçimde titriyor, delicesine hıçkırıyordum. O ise kanlı dudakları ile gülümsüyor ve bana yaklaştıkça yaklaşıyordu. ''Biraz...'' Diye fısıldadı başım ağaca sabitlenip, o, burnuyla çenem arasından milimler kalacak şekilde yaklaşırken. ''Dehşete düşmüş görünüyorsun.'' Harflere yavaş, çok yavaş basıyordu. ''Artık güzel değil miyim yoksa?'' Diye sordu sahte bir masumiyetle ve bu sırada burnu boynuma ve yanağıma doğru çıktı. Dokunmuyordu lakin o kadar yakındı ki, hafifçe çenemi kaldırsam dokunurdu.
''Lütfen, bana zarar verme.'' Dedim titreyen sesimle ağlayarak, yalvarır gibi. ''Lütfen.''
''Ah,'' Dedi başını yana eğerek. ''Sana zarar vermeyeceğim, Kim.''
Karşımdaki Kont Jeon, tanıdığım diğer Kont Jeon'lardan o kadar farklıydı ki, bana Kim diye seslenmesi bir nebze de olsa içimi rahatlatmıştı çünkü tanıdığım Kont Jeon, bana öyle sesleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Servant | Taekook
Fanfictionkısa alıntılar kitabın bütün hakları @/poeticadreary'e aittir.