hatırlamayanlar için bu sahnenin öncesinde theodore hollandadayken sam adında biri test adı altında theoyu yaratıklarla dolu bir mağaraya sokuyordu. o mağarada geçen bir sahne. devami gelecek buranin.
Kendimden bile beklemediğim bir güçte yaratığı kendime çekip dişlerimi yaratığın boyuna saplayarak çığlık atmasını sağladığımda, ellerim kollarını tutup iki zıt yöne doğru çekmiş ve kolları koparken, dişimi geçirdiğim damardan kan adeta fışkırmış, kopuk kollarından aynı kan oluk oluk akmıştı. Zift siyahı bir kandı bu. Mide bulandırıcı, kötü kokulu ama bünyem bunları görmezden gelmiş gibiydi.
Yaratığın cesedini itip diğerlerinin önüne attığımda, üstüme çullananlar ürkerek benden uzaklaşmış, gözlerimde yanan cayır cayır alev hissi ile bütün bedenim tir tir titremeye başlamıştı. Hepsi yerdeki kolsuz cesede donup kalarak bakarken, yerden kalkıp ayaklarımın üstünde durmuş ve kapkara kanlı ağzımla birlikte, onlarınkinden daha yüksek sesli, daha sert ve daha ürkütücü bir bağırış, bir hırlayış sunmuştum. Sanki bir çeşit orman hiyerarşisinin içindeydim ve bu ben ve onların arasındaki üstünlük savaşıydı.
Aynı şekilde hırıltıyla karşılık verip yeniden birkaçı saldırmaya yöneldiğinde, bedenim bilinçsizce bir refleksle hareket edip önce gelenin kafasından tutup bedeninden ayırmış, diğerinin bacağından tutarak yere sırt üstü düşmesini sağlayarak karnına sertçe basarak kemiklerini kırmıştım. Bunu nasıl yaptığımı, bunların nereden geldiğini bilmiyordum. Önceki gibi bedenime dışarıdan bakıyormuşum gibi hissetmiyordum.
Ama her bir hücrem, öfke, savaş arzusu ve üstünlüğünü gösterme vahşetiyle yanıp tutuşuyordu. Gelen bir diğerinin boğazından tutup duvara savururken, geriye kalanlar birden kaçmaya başlamış, bu kez işler gülünç derecede değişip, onların kaçtığı benim ise onları kovaladığım bir duruma evrilmişti.
Duvarlarda elleri ve bacakları üzerinde koşarak ve oradan oraya sıçrayarak kaçanlardan birinin bacağından tam atlayacakken yakaladığımda, başını duvara vurmuş ve parçalanan kafatası, kanıyla birlikte duvarı boyamıştı.
Onları kovalayarak takip ettiğimde, mağaranın çıkışına doğru koştukları için, çıkışı da dolaylı yoldan bulmuş ve hepsi oyuktan dışarıya birer pire gibi dağılırken, hepsinin çıkması ile birlikte dışarıdan çığlıklar ve korkuyla bağırışlar duymuş, mağaradan yavaş adımlarla en son ben çıkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Servant | Taekook
Fanfictionkısa alıntılar kitabın bütün hakları @/poeticadreary'e aittir.