Theodore, kokun burnumda tütüyor.
Ama yine de sen dönme çünkü bunları söylemek istediğim için söylüyorum ve beni yanlış anlamanı istemiyorum.
Hem... belki de birbirimizi görmememiz şu an için en doğrusu.
Umarım mektuplarıma geri dönersin, neden bilmiyorum ama anlayamadığım bir biçimde sana yazma ihtiyacı hissediyorum ve yazarken ilginç bir biçimde daha rahat hissediyorum. Aslında tam karşına geçip söylemem gereken şeyler bunlar ama, talihsizliktir ki, yapamadım.
Onca olaydan sonra, neden şimdi? diye sorabilirsin; hala geç olmadığını hissediyorum sana uzanmak için. Ama bilmiyorum, geç kalmış olsam bile söyleme ihtiyacı hissettim. Özür dilerim. Umarım bir şeyleri bozmuyorumdur.
Diğer mektubumda daha açık olacağıma inanıyorum. Cevap verirsen sevinirim ve beklerim de ama... istersen boşver. Bunun için de seni yormamın bir anlamı yok. Belki öfkeden ya da üzüntüden hiç okumamış bile olabilirsin bu mektubu. Ben şansımı deniyorum, belki de zorluyorum.
Eğer okumuyorsan, yapabileceğim bir şey yok.
Ama eğer okuyorsan; Ben de seni özledim, seni görmek istiyorum. Söz geleceğim ama sana görünmeyeceğim eğer istemiyorsan.
Seni seviyorum, Theodore.
Yazmak daha kolay olsa dahi, bu iki kelimeyi yazarken ağırlığından ötürü, üç dakika otuz altı saniye boyunca duraksayıp dinlenme hissettim. Sadece yazmak bile bu kadar ağırlık veriyorsa yüreğime, dillendirmek imkansız olurdu herhalde. Ama buradan anladım ki, gerçek.
'Sen aşktan, sevgiden ne anlarsın ki?' diyebilirsin ama bu konuda hiç bahtı olmayan biri olarak bence en iyi anlayacaklardan biri benim. Sen Tanrı'ya emanet ol, bırak yüreğin benim avuçlarımda kalsın.
Ölü kalbim ve kara ruhumla, Jerome Jeon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Servant | Taekook
Fanfictionkısa alıntılar kitabın bütün hakları @/poeticadreary'e aittir.