CAN

9.4K 323 17
                                    

Sırt çantasını sırtına sabitledi, ancak omuzlarında tahmin ettiğinden daha büyük bir acı hissedince inleyerek çantayı yere bıraktı.

Gözünden akan yaşları silmeye gücü kalmamıştı, yediği dayaklar içini acıtmaya yetmediği zamanlarda sözlerini kullanan insanlardan bıkmıştı artık. Çantayı yerden almaya çalışmadı, onun yerine yere dizlerini kendine çekerek oturdu ve ağlamaya devam etti. Olmuyordu, ne yaparsa yapsın yapamıyordu.

Yanında olan bir ailesi yoktu, onu koruyup kollayan bir abisi, yaralarını saran bir ablası yoktu. Bir arkadaşı bile yoktu, zaten onu bu bok batağına çekende arkadaşı sandığı insanlar olmuştu.

Onu ilk öğrendiklerinde cesaretlendirmiş, hemen ardındanda tekmeyi basmışlardı. Onunla alay eden, canı acır mı diye düşünmeden dövende onlardı. Yapmayın bile dememişti çünkü daha ihanetin yaralarını sarabilmiş değildi.

Şimdi ise ne yaralarını sarıyor, ne de yeni bir hayat diliyordu. Ölümü tüm benliğiyle kabullenmiş, yakın sonunu bekliyordu.

Sırtı dürtülünce acıyla çığlık attı. Karşısında korkuyla geriye sıçrayan adama korku dolu gözlerle baktı. Mahallenin keşlerinden Mustafaydı. Herkes severdi onu ama o 12.sınıfa geçtiği sıralarda uyuşturucuya başlamış ve tüm hayatını kendi elleriyle karartmıştı. Ege 9.sınıfa geçtiği sıralarda tanışmıştı onunla, eşcinsel olduğunu bilmiyordu kimse o zamanlar. Ancak Mustafa, bunu bilmese bile onu korkutmayı çok güzel başarıyordu. İyi bir insan diyorlardı ona ama Ege'ye her zaman kötü davranmış ve korkutmuştu.

" Ne ağlayıp duruyon bebe? " Dedi. Yüzünde yine aynı pis sırıtış vardı. Sigara içmekten hafif sararmıştı dişleri. Okuldaki üst sınıflardan bir kızın onun hakkında dediği şeyleri getirdi aklına. Bir bakana bir daha baktıran biriyken, düştüğü hallere bak, demişti. Kendisi hakkında da aynı şeyi söylerdi büyük ihtimalle. " B-ben eve gidiyordum. " Dedi. Seside vücudu gibi titriyordu. Mustafa daha da keyiflendi onu böyle görünce. " Benim kulağıma birşeyler çalındı. Doğru mu değil mi beni ilgilendirmez. Ama dediğimi yapmazsan, olacaklara karışmam, anlatabildim mi bebe? " Dedi. Elinin birini hafifçe havaya kaldırmış, tehditkar havayı yoğunlaştırmıştı.

Ege hemen kafasını salladı, zaten okulda yeterince eziyet görüyordu. Birde bu eziyetin evine taşınmasına tahammül edemezdi. Mustafa bir adım daha ona yaklaşınca, korkuyla geriye kaçtı. Mustafa kıkırdadı, birilerini korkutmak ona keyif veriyordu. " Korkma bebe, yaklaş biraz. Elini yüzünü iyice dağıtmışlar okuldakiler yaptı de mi? " Dedi. Cevabını biliyordu, ancak Ege korktuğu için kafasını tekrar salladı.

Mustafa'nın yüzünü hin bir sırıtış sardı. " Eğer dediklerimi yaparsan okuldakilerden korurum seni. " dedi. Yapmasını istediği şeyin büyüklüğünü o an anladı Ege. Belki altından asla kalkamayacağı bir yola giriyordu ve bu yola, benzer bir yoldan çıkmak için giriyordu. Tek fark artık vücudu daha az yara alacaktı.

" Şimdi numaranı ver bana, ben aradığım an yanıma damlıyorsun. Yoksa olacakları karışmam bebe. " Dedi. Ege titreyen elleriyle telefonunu ona uzattı Mustafa gözlerini birkaç saniye Ege'de gezdirip aldığı telefona numarasını yazıp geri verdi. Yerde duran çantaya baktı, gözlerini tekrar Ege'ye çevirdi. Yavaşça çantayı yerden aldı ve gözlerine bir daha bakmadı. Çantayla birlikte köşe başında bulunan, Ege ve ailesinin yaşadığı apartmanın önüne bıraktı. Bu anlaşmayı imzalamakla aynı şeydi, bundan sonra canın yanmayacak diyordu Ege'ye.

Eğer can şuan ızdırabı hisseden şeyse, canının çıkmasını dilerdi.

KEŞ(GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin