SELAMIN HELLO! OY VE YORUMLARI UNUTMAYINIZ!! MEDYAYI AÇMAYI UNUTMAYIN,
~ İYİ OKUMALAR~
-----------------------------------------------------------------
''Kim başlasın?'' diye heyecanla sordu Zeynep. Dağınık siyah saçlı çocuk onu gördüğümden beri bakışlarını telefonundan hiç ayırmamıştı. Yine telefonundan ayırmadan,
''Neye kim başlasın?'' diyerek soruyu soruyla cevapladı.
Ben ise o sırada Ayazlara bakıyordum. En azından şu sürekli karşıma Sarı Kafa'nın yerine o gelemez miydi benim bulunduğum gruba?
''Kendimizi tanıtmaya işte.'' diye bir yanıt geldi Zeynep'ten. Kafamı kaldırınca iki geri zekalının da Zeynep'i dinlemediğini fark ettim. Surat ifadesine bakılacak olursa Zeynep de bu duruma alınmış gibi. Zeynep'e ''Sen başla.'' desem bile konuşmayacağını bildiğimden ben de,
''Ben tanıtırım.'' diyerek hepsinin dikkatini üzerime çektim. Sarı Kafa, yüzünde gevşek bir sırıtış ile telefonunu cebine attı ve yüzüme baktı. Suratlarına bile bakmayarak,
''Ben Tuana. 17 yaşındayım.'' dedim ve sustum. Kafamı kaldırdığımda hepsinin yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Üçü de ne olduğuna dair anlam vermeye çalıyorlardı. Sanki hayat hikayemi anlattım. Hay Allah'ım...
''Bu kadar mı?'' dedi Sarı Kafa. Sanki yaptığım işi sorgulamış gibi geldi bir an bana. Nedense ufaktan kızdım.
''Bu kadar.'' dedim ben de dümdüz sesimle.
Zeynep neşeyle,
''Burcun ne?'' deyince burçlara inanmadığımı söyledim. Bu sefer siyah saçlı çocuk dudaklarını araladı.
''Ablan var mı?'' Tek kaşımı havaya kaldırarak,
''Ne alaka şimdi bu?'' dedim. Bunun üzerine birkaç saniye boş boş birbirimize bakmaya baktık. Bakışlarımı Zeynep'e yönlendirdim ve,
''Bunlar daha bakacak galiba. Sen başla istersen.'' deyince ikisi de kendine çeki düzen verdi. Zeynep ise ince sesiyle konuşmaya başladı.
''Ben Zeynep 18 yaşındayım. İzmirliyim. Burcum balık. Bir erkek kardeşim var. Annem ve babam mühendis.'' Zeynep'in sesi git gide fısıltıya dönüşüyordu kimsenin onu dinlemediğini düşündüğü için. Bu ikisini bilemem ama ben dinliyordum. Zeynep'in moralini düzeltmek için,
''Hobilerin var mı?'' dedim. Zeynep'in resmen gözleri parladı. Zeynep ile ben bir 10-15 dakika sohbet ettik. Bu iki geri zekalı da bizi dinledi. Ben kendimden çok bahsetmedim. Bir kedim olduğunu ve bir de abim olduğunu söyledim. Zeynep ise utanmasa hangi marka ped kullandığımı soracak(!)
Ardından son dakika aklıma geldi. Ben bu ikisinin isimlerini bilmiyordum, hoca sorarsa ve ben de yanlış bilirsem hocanın bana, ''Kızım 40 dakika boyunca ne yaptın?'' deyip beni rezil etmesini istemediğimden Sarı Kafa'ya dönüp, nazik olmaya çalışarak,
''Adın ne senin?'' dedim. Gözlerini kocaman açtı. Bunu sordum diye küfür etmez değil mi? Hayretle,
''Adımı bilmiyor musun?'' diye sordu. Yüzümü buruşturarak aklıma gelen ilk şeyi söyledim.
''Hayatımda duyduğum en saçma soru.'' deyince siyah saçlı çocuk ve Zeynep'ten belirsiz bir gülme sesi geldi.
''Durun bir dakika.'' diyerek elini kaldırıp ikisini susturdu. Ardından tekrar yüzündeki o aptal ifadeyle bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVUKAT KIZI
Teen Fiction''Kısa bir süre düşün... Ölen bir annen var... Annenin ölümünden seni sorumlu tutan, Türkiye'nin en meşhur avukatlarından biri olan baban... Babanın senden çok sevdiği, sinir bozucu bir neşesi olan üvey bir abin... Tam 13 yıl sonra değiştirdiğin 34...