0.5"Yeni Hayat"

74 4 1
                                    

Bir yudumda kafaya dikilen viskinin tadı, bir limanda tek başına oturmanın çaresizliği, bir sınavda hiçbir şey bilmemenin acizliği var içimde.

Allak bullak olmuşum ve direniyorum. Benim trenim çoktan kalkmış ancak ben o istasyonda bekliyorum.

Anne, neden doğurdun beni? Neden yaptın bana bu pisliği?

Madem biliyordun öleceğini ve o leş adamın ellerine düşeceğimi neden aldırmadın beni.

Minik bir bedene kıymak çok mu annelik iç güdülerini acıttı, peki benim beş yaşında kefenlere sarılmam umrunda mıydı?

Benim on yaşımda tecavüze kurban gitmem, on beş yaşında dayak yemem, on sekizimde satılmam umrunda oldu mu?

Olmadı anne, benim çığlıklarımı sen değil Tanrı dahi duymadı galiba. Çünkü ben bir insanın yaşamaması gereken her şeyi yaşadığımda yardım diledim.

Ben ayaklarımın üstünde durmaya çalışırken ayaklarımda çivilerin olduğunu unutmak için yalvardım.

Niye cevap veren olmadı, niye kurtaran olmadı. Niye anne?

Sana ilk haykırışım bu, sana ilk küfürler edişim.

Gözlerim kapandı ve o kollara teslim ettim zangır zangır titreyen bedenimi.

Saç diplerim ağrıyor, bacaklarım kasılıyor ve ben baygın olsam dahi bunları hissedebiliyordum.

Fısıltı duydum, o adamın fısıltısını duydum.

"Söz verdim güzelim, kurtarıyorum seni."

Kime söz verdin?

Canım acıyordu niye sesimi çıkaramıyordum.

"Seni acılarından kurtarıyorum, yeniden yaratıyorum."

Acılarımdan kurtulmak, basit mi?

Kurtulmak istiyor muyum, unutmak istiyor muyum bu canilikleri? Unutulabilir miydi bu kadar derinden kazınmış şeyler?

Sanmıyorum, hepsi aklıma kazınmıştı. Onları unutturmak kolay olmamalıydı.
***
"Aç gözlerini Leman, aç gözlerini."

İrkildim, beni uyandırmaya çalışan insanların sesini duyuyordum. Gözlerimi açmaya çalıştım, başarısız olmuştu.

"Anne gözleri kımıldadı, anne ablam uyandı!"

En sonunda gözlerim tamamen açıldığında başımdaki kalabalıktan dolayı ağzım şaşkınlıkla açıldı. Yanı başımda kızıl saçlı elli yaşlarında bir kadın yanında saçları beyazlamış ancak gayet sempatik yine aynı yaşlarda bir adam vardı. İki tane küçük erkek çoçuğu ve on beş yaşlarında sarışın bir kız vardı.

Hiçbirini tanımıyordum, hiçbirini anımsayamıyordum.

Benim ismim Asena, Leman kim diye bağırmak geldi içimden. Ancak durdum.

"Giran oğluma haber verin, nişanlısını görmek en büyük hakkıdır."

Sesi oldukça nazik ve tiz çıkmıştı. Üzerindeki kıyafetlerden de belli olduğu kadarıyla gayet şık ve pahalı kıyafetlerdi. Tam bir holding sahibi kadın imajını çizmişti. Çokça özgüvenli bir kadın gibiydi. Kadının aksine adam oldukça mütevazi ve utangaç duruyordu.

Ardından kapıdan hızlıca çıkan kız koridorda bağırmaya başladı.

"Leman Ablam uyandı, Giran Abi ablam uyandı!"

Fazla sevinç doluydu sesi, benim sinirlerimi bozmaya yetmişti. Ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ve asla sesimi çıkarmıyordum. İçimdeki küçük şeytan oyunu şuan bozmamam gerektiğini fısıldamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kurnaz	Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin