YEŞİL YURT

18. Bölüm

Hâlâ beni hatırlamasını beklerken o arkasına bile bakmadan gitti.
Yalnızlık kader midir?
sorusunu kendime hep sorarım.
Ve hiç bir zaman cevabını alamam.
Mesai bittiğinde eve döndüm ve ev sahibinin kapıda beni beklediğini görünce biraz telâşlandım .
Ev sahibi Sıtkı Bey:
-Eyşan geçen ayın ve bu ayın kirası hâlâ ödenmedi. E bizde parayı sonuçta yerden toplamıyoruz.
Eyşan:
-Sıtkı Bey olanları biliyorsunuz biraz anlayış gösterirsiniz zannetmiştim .
Sıtkı Bey:
-Ben sana anlayış gösteririmde bankalar bana pek anlayış göstermiyor
malesef.
Eyşan:
-Peki Sıtkı Bey haftaya maaşımı alıcam
size borçlarımı öder 2 haftadanda evden ayrılırım.
Sıtkı Bey:
-Ne ayrılması ben nasıl kiralıyacağım.
Eyşan:
-Kusura bakmayın ama onuda siz düşünün.

Bu tatsız konuşma sonunda evden ayrılırım dememle kafama dank diye bir saksı düştü zannettim .
Neden öyle dedimki şimdi.
Nereye gideceğim?
derken Londra'daki bebeklik evime gitsem iyi olur diye düşündüm.
Internetten biletleri araştırırken telefonum çaldı.
Polis:
-Merhaba Eyşan hanım yeni gelişmeler oldu . Size haber vermek için aradım.
Eyşan:
-Öylemi peki dinliyorum.
Polis:
-Söylediklerimizde yanılmamışız. Evinizin soyulması organize bir işmiş. Biraz detaylı araştırdıktan sonra bu kanaata vardık.
Eyşan:
-Artık neye üzüleceğime şaşırdım.
Polis:
-Birşey daha var.
Eyşan:
-Buyrun dinliyorum.
Polis:
-Evinizi soyan çeteyi yakaladık. Karakola gelip şikayetçi olursanız ceza alacaklar .
Eyşan:
-Peki geliyorum.

2 saat sonra.

Ben karakola gittim ve Almina ve teyzesinin adamlarından şikayetçi oldum .
Bir kaç hafta sanırım bunla uğraşmaya
devam edeceğim. Çünkü mahkeme falan derken zaman lazım.
Eve döndüm ve Sıtkı Bey ile yaklaşık 2 ay daha kalacağımı ve kirayı aksatmadan ödeyeceğimi bildirdikten sonra evime çıktım.
Mahkeme işlerinide halledip bir an önce Lonra'ya dönmek istiyorum.

1 ay sonra...

Maaşımla Sıtkı beye ve borçlu olduklarıma borcumu ödedim.
Kendime biraz da para ayırıp bilet fiyatları baktım ve en ucuzunu bulmaya çalıştım.
Bir tane buldum.
Tabi bulduğumda pek ucuz sayılmaz ama olsun.
Az şey kıymete biner .
sözüne şu andan itibaren kesinlikte katılıyorum.
Öyle böyle eksiklerimide tamamlamıştım.
Yarınki mahkeme için de biraz gerginim.
Çünkü Almina ile bir daha yüzleşecektim.  Aslında gergin olması gereken kişi o ama neyse.
Mahkeme inşallah yarın sonuçlanacak.
Ve ben mahkemeden 2-3 gün sonra Londra'ya döneceğim.
Hazırlıkların nerdeyse biticek gerekli bütün herşeyi toparladım.  Ayrıca evdeki tüm mobilyaları da satışa çıkardım.

Zırnnn Zırnnn...
Alarm ile uyanırım önce kahvaltı yapıp duş aldım ve hazırlandım. Mandalina'nın mama sını da verdikten sonra evden  ayrıldım.
Öncelikle restorantta gidip işten ayrılacağımı bildirdim ve çalıştığım günün maaşını aldım .     Sonrasında
Adalet sarayına doğru yola çıktım.
1.5 saatlik yolum ardından hemen taksiden inip ilerledim.
Mahkemenin başlamasına 15 dakika kalmıştı.

15 dakika sonra...

15 dakika bana 15 sene gibi gelmişti.
Ehh sonunda mahkeme başlıyor .

Uzun soluklu bir mahkemeden sonra artık karar açıklanıyordu.
Hakim:
-Karar hırsızlıkla suçlanan Almina Kurt,  Aysu Keklik , Doğa Boz ve Eşref Tekin 10 yıl çarptırılmış hapis ceza sına
karar verilmiştir .
  10 yıl koskocaman 10 yıl...