İkinci Bölüm

1K 160 34
                                    

Önce yıldıza basalım mı ☆

Keyifli Okumalar

Dumanı tüten çayımdan bir yudum daha aldıktan sonra okuduğum kitaptaki bir sonraki sayfaya geçtim. Seviyordum kitap okumayı insanı hayat sıkıntılarından az da olsa alıkoyuyordu.  Geçenlerde okuduğum bir romanda şöyle yazıyordu ‘Bütün hayallerimi okuduğum romanlarda gerçekleştirdim.’ O Kadar güzel söylemişti ki yazar, romanı gerçekten anlamak için okuyorsan kendini o kahramanlardan birisi olarak görürdün. 

Odayı dolduran bildirim sesiyle pencerenin kenarına koyduğum mavi kelebekli ayracı kaldığım sayfanın arasına sıkıştırdım. Oturduğum mor pufumdan kalkarak yatağımın yanına doğru uyuşuk adımlarla yürümeye başladım.

Telefonu elime aldıktan sonra yatağın kenarına oturdum. Bildirim panelimde bilinmeyen bir numaradan mesaj vardı.

Parmaklarımı dokuza kadar olan numaraların üzerinde hızlı hızlı dokundurarak şifreyi girdim.
Karaları bağlamadan hadi bana gel Durma durdurma beni

Saçını başını toplamadan bana gel...
Kulun oldum, kapına kölen oldum... Yaralarını saralım
Ah tiryakin oldum.

Şakamıydı bu Ece Mumay’ın şarkısı ne alakaydı iki gün önce bilinmeyen olarak yazılan mesaj aklıma gelince sohbete girerek yazmaya başladım.
'Lütfen şaka olduğunuzu söyler misiniz?' Mesaj anında görüldü olunca yazmasını beklemeye başladım.

Bir şans ver bana seni yakından tanımama izin ver lütfen. Gözleri mi beyaz tavana kaldırıp derin derin nefes alıp vermeye başladım.
Kimsiniz ve numaramı nereden buldunuz?

Kim o, deme boşuna Benim, ben... Öyle bir ben ki, gelen kapına Baştan başa sen..!

'Özdemir Asaf seferim ama gerçekten artık sinirlenmeye başlıyorum kim olduğunu söyleyeceksen söyle yoksa gecen ki sefer gibi engelleyeceğim. '

Mesajımın iki tık olmasına rağmen yazmaması iğrenç bir durumdu.

'üzgünüm güzelim ama şuan sana kim olduğumu söyleyecek kadar cesaretli olduğumu düşünmüyorum.
Sadece bir az zaman ver bana söyleyeceğim kim olduğumu.'

Peki seni engellememem için bir sebep söyler misin?

'Çünkü Seni seviyorum…'

Yanlış okuduğumu düşünerek iki kelimeyi birkaç kez daha okudum daha kim olduğunu bile bilmediğim bir kişi beni sevdiğini söylüyordu.  
Dalga geçiyor olduğunu bildiğim halde engellemeden sohbetten çıktım. Nede olsa birkaç gün sonra sıkılıp yazmayı bırakacaktı.

Kolumda ki siyah kordonlu saatimi kendime çevirdim akrep on ikiyi yelkovan ise beşi gösteriyordu.
Daha fazla geç olmadan uyumalıydım çünkü yarın okul vardı. Telefonu komodinin üzerine koyduktan sonra yatağın içine girerek yorganı boynuma kadar çektim ve  gözlerimin sonsuz karanlıkla buluşmasını bekledim.

****

Her zaman oturduğum bankta oturmuş on dakikadır Seda’nın gelmesini bekliyordum.  Avurtlarımı şişirip ağzımın içinde ki pis havayı dışarıya bıraktım.

Birden yanağıma kondurulan öpücükle başımı yana doğru çevirdim. “ Nerede kaldın sen hiç geç kalmazdın.” Diğer yanağımı da öptükten sonra yan tarafıma oturdu.
“ Yolda çok trafik vardı kuzu o yüzden geç kaldım.”  Başımı salladım.  “Seda?”  başını bana çevirip kahve çekirdeği gözleriyle mavilerimin içine bakmaya başladı.
“ İki gün önce bilinmeyen bir numara bana yazdı.” Anlamayan gözlerle bana bakmaya başladı. 

Ben Benim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin