Önce yıldıza basalım mı ☆Keyifli Okumalar
Annemin, “Kızım kapı çalıyor. Benim ellerim hamurlu, sen bakıver,” dedi. “Tamam,” diyerek koltuktan kalkıp seke seke dış kapıya doğru adımladım. Kapıyı açtığımda Seda’nın bana otuz iki diş gülümsemesiyle ben de ona aynı şekilde karşılık veridim.
Kollarını iki yana açarak, “Sürpriz!” aralık kalan dudaklarımı kapayıp kollarımı beline sardım. “Hoş geldin.” Annem ıslak ellerini beline taktığı beyaz önlüğü silerek mutfaktan çıktı. “Kim gelmiş Masal.” Gülümseyerek
Seda’yı belinden ittirdim.“Bak bakalım kim gelmiş.” Başını sağa doğru uzatarak, “Kim gelmiş kızım söylesene... Seda!” Adımlarını hızlandırarak yanımıza geldi.
“Hoş geldin güzel kızım, bu ne güzel sürpriz böyle?” Seda gülümseyerek annemin beline sarıldı. “Melek teyzemin o güzel yemeklerini özledim. Daha fazla duramadan geldim.” Annem, Seda’nın iki yanağını da öptü. “Oh, çok iyi yapmışsın. Melek teyzen de seni çok özledi.” Yalandan kaşlarımı çatarak aralarına girdim.
“Kıskanıyorum ama ben.” İkisi de kollarımdan çekerek Miki yanağımı da sırayla öptüler. Burnuma gelen yanık kokusuyla kaşlarımı çattım. Mutfakta bir şeyler yanıyordu.
“Anne yanık bir şey kok...”diyemeden annem, iki elini de dizlerine vurarak mutfağa doğru koşturmaya başladı. “Eyvah! Yandı mis gibi börekler.”
Böreğin durumunu merak ederek annemin peşinden mutfağa geçtik. Eline geçirdiği eldivenlerle yanmak üzere olan börekleri tepsinin içine diziyordu. “Çok yandılar mı?”
Başını çevirerek bize baktı. “Son anda kurtardık, az daha yanıyordular.”Annem son kez bize bakarak börekleri tepsiye dizmeye devam etti. “Geçin, içeride oturun. Ben diğer börekleri yakmadan pişeyim.” İkimiz de kıkırdayarak oturma odasına geçtik.
***
Seda, “Ellerine sağlık Melek teyzem, yemeklerin hepsi çok güzel olmuş,” deyip tebessüm etti. Annem de aynı tebessümle, “Afiyet olsun güzel kızım. Börekler yanmasaydı çok daha iyi olacaktı ama.” Seda başını iki yana sallayarak, “Bu şekilde bile çok güzel Melek teyzem, üzme kendini lütfen!” Babam da yediği böreğin son parçasını ağzına atıktan sonra annemin masanın üzerindeki elini tuttu.
“Çok güzel olmuş sultanım.” Annem gülümseyerek çayından bir yudum içti.“Ee güzel kızlarım, dersler nasıl gidiyor bakalım?” Seda’yla birbirimize baktık. Çok iyi gitmese de idare ederdi.“Yani fena değil.” Babam oturduğu sandalyede öne doğru
eğilerek, “Sıkın dişinizi biraz, bu son seneniz. İnşallah hayırlısı olacak ikiniz için de.” Dudaklarımı büzdüm, pek umudum yoktu ama çıkmayan candan da umut kesilmezdi.“İnşallah Kemal amca!” Babam masanın yanındaki peçeteyle dudaklarını silip masadan kalktı. “Eline sağlık sultanım.” Annem dudağının kenarını yukarıya doğru kıvırarak, “Afiyet olsun,” dedi.
Yemeklerimizi yedikten sonra annemin bugün çok yorulduğunu düşünerek oturma odasına yolladık. El çabukluğuyla masayı kaldırıp yediğimiz tabakları bulaşık makinesinin içine dizdim.Duvarın üzerindeki gri saate baktım. Saat çoktan on olmuştu. Annemler, odaya çıkacağımızı söyleyerek merdivenleri çıkmaya başladık. Odanın kapısını açtığımda soğuk hava esintisi, yüzümü yalayarak geçti. Çıkarken pencereyi, odanın havalanması için açık bırakmıştım. Kapının kenarındaki ezbere bildiğim ışığı açarak pencerenin yanına
adımladım. Oda soğumaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Benim
ChickLitHiç beklemediğiniz bir anda gelen ufacık bir mesaj, hayatınızı ne kadar değiştirebilirdi ki. _____ Sen hep gül çünkü sen gülünce kalbimde ki solmuş papatyalar can buluyor. ____ Yarı texting