Selam.
İyi okumalar.
Medya fav şarkım
İlahi bakış açısı
Ayşegül sahneden indiğinde Metin yüzünü buruşturup ayağa kalktı.
"Bütün modumuzu düşürdünüz be! Sesiniz iyi olabilir ama efkarlandık ya! Dinleyin de kulaklarınız şarkı duysun, ses duysun." Havalı havalı sahneye çıkarken küçümseyen bakışlar atıyordu.
Şarkı başladığında kahkahalar yükseldi. Metin'den farklı şeyler beklemiyorlardı zaten.
Herkesi zalim, kendini alim
Hissetmen bile normal
Çünkü dışarıda senin gibiler için
Özel idman yapıyorlar
Deli huyundan ya da suyundan mıdır?
Anlamadım bu işi
Ne bu hırçınlık? ne bu kalbin can çekişi?Oturanlar ayaklanırken dans etmeye ayakta devam etmişlerdi. Otururken bile dans ettirebiliyordu bu şarkı.
Oturuşu, dokunuşu, kendini savuruşu
Yüzyıllar boyu aynı
Sürmedi ilelebet, her şeye muhalefet
Olmana bir sebep var mı?
Bunu külahıma, bir de günahıma
Girip anlatacak o yürek
Belki de vardır ama
Denemen lazım.Herkes daha da coşarken gerçekten eğlendiklerini hissedebiliyorlardı.
Ama sen korkaksın hiç bulaşma
Yaklaşmazsın gerçek aşklara
Demiş ki benden uzak olsun
Peki niye her gün ağlıyorsun?
Sebebini senle gece gezenlere aç bir sorHem dans edip hem bağırarak söylemek, ancak öyle tadı çıkıyordu, yorsa da bunu umursayan yoktu. Ozan kendini şarkıya kaptırmış dans eden Ayşegül'e baktı. Az önceki halinden eser yoktu. Nakarat tekrar ettiğinde bağırarak eşlik etti şarkıya. Ozan bu görüntü karşısında gülümsemeden edemedi. Dans ederken uçuşan saçlarına dokunmak istedi o an. Kim bilir nasıl kokuyorlardı... Dans ederken dengesini kaybedip üzerine eğilen Evliya'yla odak noktasını değiştirdi.
"Ulan Evo, napıyon olum ya?" Kendi kendine söylenirken masaya oturdu. Şarkı bittiğinde diğerleri de oturdular.
"Gençler saat baya ilerlemiş, kalkalım artık. Biliyorsunuz sezon finali için ekstra çalışmamız gerekiyor. Uykusuz kalmayalım şimdi." Konuşan Cihan'dı. Ekip kafasını sallayıp hazırlanırken Ayşegül başının döndüğünü hissetti tekrar. Yanındaki Cemile'ye lavaboya uğrayacağını söyleyip giderken midesi de bulanmaya başlamıştı. Midesini karıştırmıştı biraz normaldi bu durumu. Bir de dans edince tam olmuştu işte. Dudaklarını büzüp lavabonun kapısını açtı ve girdi içeri. Elini yüzünü yıkarken aynaya kendine bakmıştı.
Göz altları morarmaya başlıyordu hafif hafif. Provalar geç bittiğinden uyku düzeni bozuktu ama alışmıştı buna. Yine de göz altı morluklarını engelleyemiyordu. Peçetelerden birkaç tane alıp yüzünü sildi ve çöp kutusuna atıp çıktı lavabodan.
Oturdukları masada yalnızca Ozan kalmıştı. Kaşlarını çatıp masaya doğru yürüdü.
"Gitti mi herkes?"
"Evet, ben seni bekleyeyim dedim. Cemo lavaboya gittiğini söyleyince ben beklerim siz gidin dedim. Yanlış bir şey yapmadım değil mi?"
"Hayır, neden?"
Ozan gülümsedi. "Kaşların hâlâ çatık." Dedi elini yüzüne doğru uzatıp.
"Ha şey, pardon." Kaşları düzelirken konuştu tekrar. "Hadi gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pollyanna ve Kız Çocuğu
FanfictionAyşegül Yılmaz. Annesinden sevgi görmemiş bir kız çocuğu. Kız çocuğu dediğime bakmayın, kendisi 27 yaşında ama içindeki kız çocuğu hala annesi tarafından sevilmeyi beklediğinden büyüyemedi bir türlü. Bir insanın kendisini sevebileceğini düşünmüyor...