Selam patteslerim
------------------------------------------------------------------------------------
İlahi bakış açısı
"Çok sıcak!" Ezgi elindeki yelpazeyle koltuğa bıraktı kendini. Sıcak havalara dayanamıyordu.
Ayşegül bozulan saçlarındaki tokayı çıkarıp saçlarını savurdu. Biraz serinletirken gülümsedi bu hisse. Ardından tepeden bir topuz yaptı. Açık saç sıcak havalarda çekilmez olabiliyordu.
"Aynen he, denize mi gitsek? İyi gelir belki." Diğerlerine yönelik konuştuğunda ekipten onaylayan mırıltılar yükseldi.
"Çok iyi olur. Kalkın gidiyoruz.". Ayaklandılar ve hazırlanmaya başladılar. Yarım saatin ardından gidecek olanlar hazır bir halde kapının önündeydi. Batuhan, Eda, Hilmi, Fatma yürümeyi tercih etmişlerdi. Ozan ve Ayşegül ise kararsızdı yürüyüp yürümemekte.
"E hadi geliyorsanız gelin."
"Yürüyelim bence ya, gel Ozan hadi." Ozan Ayşegül'e kafa sallayıp yanında yürümeye başladı. Geldikleri günden beri düşünceliydi. Nasıl söyleyeceğini, söylediğinde Ayşegül'ün vereceği tepkiyi düşünüyordu.
Ayşegül yanındaki Ozan'ın sessizliğinden olsa gerek önündeki ikililere çevirdi bakışlarını.
Batuhan ve Eda kol kola girmiş derin bir sohbettelerdi.
Hilmi ve Fatma ise yüzlerindeki aptal sırıtışla yürüyorlardı yan yana. Flört aşaması başarılı geçiyordu. Skeç yazma bahanesiyle sürekli yan yana geldiklerinde anlamışlardı hislerini. Başta yalnızca işlerine odaklandıklarını düşünselerde kabullenmeleri asla zor olmamıştı.
Ayşegül gülümsedi. Arkadaşlarının mutlu olduklarını bilmek güzel hissettiriyordu. Kafasını Ozan'ın koluna yasladı. Yolun geri kalanını öyle geçirdiler.
Çok da uzun olmayan bir yürüyüşün ardından geldiler. Gelenlerin hepsi denize girmişti neredeyse. Cemile çantaların yanında kalmayı tercih etmiş, şezlonga uzanmıştı. Arkadaşlarının geldiğini görünce elini kaldırdı farketmeleri için.
"Ben direkt giriyorum gençler, çok sıcak." Batuhan üzerindekilerden kurtulurken aynı zamanda konuştu. Diğerleri de aynı şeyi yaptılar. Ayşegül Cemile'nin yanına oturdu. Yalnız bırakmak istememişti.
Hilmi ve Batuhan direkt daldılar. Eda ve Fatma su soğuk olduğundan kararsızdı girip girmemekte. Ozan'da yavaş yavaş ilerliyordu.
Hilmi hâlâ dikilen Fatma'nın yanına geldi.
"Gel hadi, o kadar soğuk gelmiyor girince." Ardından elini tutup girmesine yardımcı oldu.
Gün bitiminde herkes bitkin bir şekilde arabaların yanına geldi. Bu sefer Cemile, Atakan, Ecem, Metin, Ayşegül ve son olarak Ozan yürümeyi tercih etmişlerdi. Hilmi, Fatma, Batuhan ve Eda arabalarda yerlerini alırken diğerleri de bindi.
Yol üzerinde dondurma almaya karar verdiler ve stadın yanına dizildiler.
"Biz vanilyalı alacağız Ati'yle birlikte." Cemile kafasını Atakan'ın koluna yaslayıp konuştu.
"Ay ben karışık istiyorum! Abicim karıştır sen bana hepsinden." Ecem ellerini çırpıp konuştuğunda hâline güldüler.
"Midesiz seni. Ama bende karışık denemek istiyorum, abicim iki karışık ver sen." Metin'in gülerek Ecem'e takıldıktan sonra aynısını istemesi Ecem'in küçümseyici bakışlarına maruz kalmasına sebep oldu.
"Ee Ayşemgül sen neli istiyorsun?"
"Karar veremedim ki neli istediğime. Sen neli alacaksın?" Ayşegül Ozan'ın sorusunu dondurmalara bakarak cevapladı. Kararsız birisi olması yardımcı olmuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pollyanna ve Kız Çocuğu
FanfictionAyşegül Yılmaz. Annesinden sevgi görmemiş bir kız çocuğu. Kız çocuğu dediğime bakmayın, kendisi 27 yaşında ama içindeki kız çocuğu hala annesi tarafından sevilmeyi beklediğinden büyüyemedi bir türlü. Bir insanın kendisini sevebileceğini düşünmüyor...