Kayıplar ne kadar da acı
verici. Sensiz yaşayamam
dediklerimiz, daha biz kendi
ayaklarımızın üzerinde
duramadan, terk edip
gidiyorlar. Bir avuç kuru ve
soğuk toprak altına, ölene mi
zor. Yaşayana mı ? Geride
kalıp yaşayana tabi, yaşamak
denirse. Birde hayatın tokadı
var. Daha ben ayaklarımın
üzerinde duramadan, sen
gittin. Tabi birde hayatın
tokadını yedim. Şimdi söyle
nasıl bir daha ayaklarımın
üzerinde duracağım ben. Nefes
almak, aslında her gün ölmek
gibi bir şey, onunla gittiğin
aynı yerlere gidiyorsun, ama
bu sefer yalnız başına. Hiç
kimse yok sonra anlıyorsun
ki, her taraftan yalnızlığın
rüzgarı esiyor. Bir yandan
yüzünü okşuyor. Bir yandan da
tüm hücrelerinde
hissediyorsun. O yalnızlığın,
soğukluğunu...