3 Mart, 1998
"...Hey! Orada olduğunu biliyorum, göster kendini!"
Elbette yanıt yoktu. Ginny, ağacın arkasında ezilen otların çıkardığı sese kıkırdadı. Kollarını göğsünde kavuşturup ormana doğru birkaç adım daha attı. " Mhm...Beni korkutmaya mı çalışıyorsun Harry Potter?" ağaç kabuğuna tutunup başını hızla arkasına attı. " Yakaladım seni-"
Kaşlarını büzmeden edemedi. Kimse yoktu. Artık iyice sabırsızlanmaya başlamıştı. Onu deliler gibi özlemişti ve o, kendisinden saklanarak mı sevgisini gösteriyordu?
" Bu kadar yeter, saklanbaç oynamak isteseydim birinci sınıflara katılırdım." kollarını göğsünde kavuşturup arkasını döndü Ginny. Bir çocuk gibi kaşlarını büzdü. " Seni özlemekten yoruldum..."
Tahmin ettiği gibi birkaç dakika sonra iki kol arkasından onu sarıp sıkıca sarıldı. Ginny kendini yeniden nefes almayı öğrenen biri gibi hissetti.
" Benden daha fazla özlemiş olamazsın."
Ginny, kulağına sürünen burunu hissettiğinde gözlerini kapattı, Harry nin boynunu öpmesine izin verdi. Dudaklarını her hissedişinde kalbindeki özlemin verdiği baskı biraz daha büyüdü.
Kuzguni saçlı oğlana dönmek için hamle etti fakat kollar buna engel oldu. Biraz daha sıkılaştılar. Ginny her hareket edişinde tutuş daha da sertleşti, Harry nin dudaklarını artık hissetmiyordu.
" Harry, eğer bu da bir şakaysa-"
Bakışlarını kollarına indirdiginde artık onu saranın kalın bir yılan olduğunu gördü.
Dehşet içinde çığlık attı.
" Şimdi de ölülerle mi konuşuyorsun?"
Bu ses Harry e ait değildi. Başını hızla arkaya çevirince orada duranın Tom Riddle olduğunu gördü. Kalbi korkuyla kavruldu.
" Ö-ölü mü? Ne demek istiyorsun?"
Riddle yanıt vermedi. Bunun yerine kollarının etrafını sarmalayan Voldemort un yılanı sivri dişlerini göstererek yüzüne tısladı. Ağzının kenarlarında kanlar vardı.
Toprağın üzerindeki canlı kan damlaları dikkatini çekti. Gözleriyle takip edince izlerin üç bedene uzandığını gördü. Hemen iki ağacın arasında Ron, Harry ve Hermione nin ölü bedenleri yatıyordu. Hepsinin boyunları kana bulanmıştı.
" Hayır!" acıyla haykırdı. " HAYIR!"
Onlara doğru koşsa da toprak her seferinde geriye doğru kaymaya devam etti. Bedenler görüş alanından çıkarken avazı çıktığı kadar bağırdı.
" LÜTFEN! HAYIR-"
"...Ginny! Ginny uyan."
Kızıl saçlı kız gözlerini araladı. Tepesinde dikilen Neville Longbottom ı görmek bir an afallamasına sebep olmuştu. Merlin...Neyseki rüyaydı.
" Sen iyi misin?" dedi Neville endişeyle. " Şöminenin başında uyuyakalmışsın."
Ginny, önünde yanan alevleri o zaman fark etti. Ortak Salondaki koltuğun üzerinde oturuyordu. Neville a onu uyandırdığı için teşekkür etmek istedi ama kendisine bakış şeklinden bunun iyi bir fikir olmadığını anladı.
" Bir sorun mu var?"
Neville " McGonagall odasında seni görmek istiyor." dedi sessizce.
Ginny şaşkınlığına engel olamadı.
" Bu saatte mi?" Ortak salonun penceresinden havanın çoktan kararmış olduğunu gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murderer [ Harry Potter ]
FanfictionLord Voldemort her geçen gün ölüme biraz daha yaklaştığını biliyordu. Ruhlarının parçalarının o küçümsediği on yedi yaşındaki oğlan tarafından birer birer yok edildiğini hissetmek, ölümsüzlüğüne olan tam inancının sarsılmasına neden olmuştu. Savaşı...