17. Bölüm ~ Dirilen ~

626 88 44
                                    

20 Ağustos, 2002

Lanet karı.

Küflü tezgahtaki bardakları silen iri yarı adam boş bara tiksintiyle baktı. Bir zamanlar korku saldığı Hogmeade sokaklarında şimdi bir kaçığın hizmetkarlığını yapıyordu. O Voldemort un takipçisiydi, hizmetkarı değil... Irkınin tek lideri kendisiydi.

Ama şimdi...

Fenrir Greyback, yeni bedenindeki Lestrange i tek lokmada yutabilirdi ama şuan işine gelmezdi. Ülke dışına kaçmak için kadının söz verdiği altınlara ihtiyacı vardı. St. Mungos tan ne zaman kaçmayı başaracağını merlin bilirdi. Ki bu, daha çok bekleyeceği anlamına geliyordu. Kurtadamı teselli eden tek şey altınlardı. O zamana kadar bu kokuşmuş yerde beklemek zorundaydı.

Söz verdiği gibi eli boş dönmese getirse iyi ederdi yoksa kurtadam, yeni kurban niyetine Lestrange i gördüğü yerde dişlerini etine geçirecekti.

Kirli bezi bir kenara attı. Tüm bu işi kendini oyalamak için yapıyordu, aksi taktirde sıkıntıdan patlayacaktı. Bardakların her birini etrafa atıp parçara ayırmamak için büyük çaba sarf ediyordu.

Domuz Kafasına ne yazık ki az müşteri geliyordu. Aberforth Dumbledore un ölümünden sonra bara uğrayan müşteri sayısında azalma olmuştu... Lestrange i beklerken biraz eğlenebileceğini ummuştu oysa. Birkaç tanesini indirdiği de doğruydu. Ama bugün, sabahtan beri içeri giren tek müşteri iki yaşlı ezikti. Dişlerini geçirmeye bile değmezlerdi.

Tam da o gün ümidini kaybetmeye başlamışken beklediği av, barın kapısından içeri girdi.

Bu, siyah cüppeli bir adamdı. Şüphe uyandıracak kadar yüzünü gizlemişti. Ayaklı ruh emiciler gibi görünüyordu.
Kendi kendine sırıttı. Eğer ınsanlardan saklanıyorsa onu merak edecek kimsesi yoktu. Kurt adama gel beni ısır, diye bas bas bağrıyordu.

Greyback, elbette çok özlü iksirin etkisinde olduğu için tanınamazdı. Zaten avlanmayı kolaylaştıran sey de bu olmuştu.

Tezgahın arkasında çıkıp ağır ağır yanına yürüdü.

" Bir isteğin var mı?"

Adam ona bakmaya tenezzül etmedem başını iki yana salladı. Hala yüzünü kukuletasının ardında gizli tutuyordu. " Burada kalabileceğim bir yer var mı?"

" Var." dedi Greyback. " Barın alt katında boş bir oda var... Istersen sana bir haftalığına altı galleona kiralarım."

" Altı galleon?" dedi yabancı adam.
" Sence de kazıklandığını düşünmüyor musun?"

Greyback omuz silkti. " Yardım sever biriyimdir. Sana bir ateşviskisi getireyim ha, ne dersin? O zamana kadar bir düşün."

Adam kafasını salladı. " Çok cömertsiniz bayım."

Greyback yeniden tezgahın arkasına yürürken sırıttı. " Ne demek."

Hepsi aynı tiplemeyle oltaya geliyordu. Iyilik sever barmen. Işte bu yüzden hangi tarafta olduğu belliydi. Iyilik insanların zayıf noktasıydı ve Greyback zayıflardan nefret ederdi.

Doldurduğu ateşviskisini adamın önüne bıraktı. Yabancı adam başını sallayıp teşekkür etti.

" Demek buralarda yenisin?" dedi Greyback. " Kılık kıyafetine bakacak olursak birinden kacıyorsun"

Adam yanıt vermeyince sırıttı.
" Çekinme, burada seni yargılayabilecek kimse yok."

Adam atesviskisi bardağını avuçları arasına alıp dudaklarına götürdü. Uzun bir yudum aldıktan sonra
" Peşindeyim diyelim." dedi.
" Hogsmeade ile ilgili tuhaf dedikodular var."

Murderer [ Harry Potter ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin