Katil.
Ona böyle söylüyorlardı. Harry Potter ı öldüren kız.
Voldemort un ve ölüm yiyenlerin öldüremediği sağ kalan çocuğun işini bitiren, Holly Harpies in delirmiş başarılı quidditch oyuncusu...
Sağ kalandı.
Ginny ruhunu çoktan seytana teslim etmişti. Tüm kontrol ondaydaydı. Kontrol edemediği tek şey durmadan aklına gelen yüzler ve rahatsız edici anılarıydı. St. Mungos geri götürülürken Ron nun ve Hermione nin kendisine bakış şeklini aklından bir türlü çıkaramıyordu. Ailesi kim bilir hakkında ne düşünüyordu...
Ginny, ağzından çıkanları kontrol edemiyordu. Zaten etmek de istemiyordu.
Kontrol onda olsa kaç yazardı?
Harry ölmüştü.
Kurtuluşu ancak ölüm olurdu. Bekli bu şekilde zavallı ruhu Harry ninki gibi huzura ererdi... Cenazesine bile katılamamıştı. Eh, neden katiline izin vereceklerdi? Bu, daha çok sizofrenik bir manyak olduğunu düşünmelerine sebep olurdu.
Eserini görmeye gelmiş.
Hayır, Ginny içindeki şeytana o zevki tattırmayacaktı. En azından bunu kontrol etmeyi başarmıştı.
Iyi tarafı şu ki, kendi olmadığı zamanlar beynine zorla yerleşen parazit daha az düşünmesini sağlıyordu. Bu da işine geliyordu. Böylece Harry i düşünmeyecekti. Öldüğünü düşünmeyecekti. Onu öldüren asayı kendi elleriyle tuttugunu ya da bir daha açılmayacak olan yeşil gözlerini... Sanki biri elini göğsüne daldırıp kalbini öldüresiye sıkıyordu.
Istese şuan da o seytan kontrolü ele alabiliridi ama bunu bilerek yapmıyordu. Kendiyle başbaşa kaldığı zamanlar Ginny e iskence etmek için geri çekilirdi.
Önündeki boyası kaçmış duvara baktı. Üzeri çizikler ve karalamalarla doluydu. Kime ait olduklarını bilmiyordu. Kalan ömrünü bu duvara bakarak mı geçirecekti?
Keşke yanında taş veya buna benzer bir şeyler olsaydı. O zaman ıçindeki her şeyi dökebilirdi.
Anne, baba...
Ben değildim...Ben bir katil değilim.
Harry e nasıl kıyabilirim?
Boynumdaki ize bakın. Yalvarırım ona bakın.
Ama bunların hiçbirini söylemek istemiyordu. Söylemeyecekti. Ne Kingsley e ne de bir başkasına... Artık bir önemi yoktu çünkü yaşamak için sebebi yoktu. Nasıl olsa bu şeytanın yok olması için her şekilde ölmek zorunda kalacaktı. En azından ailesinin ondan nefret etmek için sebepleri olurdu. Arkasından daha az üzülürlerdi.
Bellatrix in buradan kaçma planları yaptığını biliyordu. Ona engel olmayacaktı. Belki başkasını öldürdüğü anlaşıldığında bu kez ruh emici öpücüğüne çarptırıldı. Ne çok işine gelirdi...
Demir kapıdaki takırtı dikkatini dağıttı. Hayır... Yine kim geldi? Neden sadece onu yalnız bırakmıyorlardı?
Demir kapı içeri doğru savruldu. Yine şu sarışın kadındı. Adı Candy mi, Sally mi, neydi? Mavi gözleri onunkileri bulunca yüzü kireç gibi oldu. Kim bilir nasıl görünüyordu ki ona böyle bakıyordu... Ama görünüşü yüzünden olduğunu sanmıyordu. Yaptıkları şeyler daha etkili olmalıydı.
Ne de olsa o, sağ kalan çocuğu öldürendi.
" Ellerini arkanda kavuşturmanı rica edebilir miyim?" dedi Sally-Candy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Murderer [ Harry Potter ]
FanfictionLord Voldemort her geçen gün ölüme biraz daha yaklaştığını biliyordu. Ruhlarının parçalarının o küçümsediği on yedi yaşındaki oğlan tarafından birer birer yok edildiğini hissetmek, ölümsüzlüğüne olan tam inancının sarsılmasına neden olmuştu. Savaşı...