Kanın Şarkısı (Kanın Şarkısı Serisi 1)

4.Bölüm: Karşılaşma

"Karşılaşma"

Standing in here frozen
Truth is showing
And I know now
Nothing is as it seems

⚔️

Keyifli okumalar kan güzelleri

—

Kan kırmızı saçlı kız, odasına çıkan koridorda yorgun adımlarla ilerlerken koltuk altına sıkıştırdığı şarap şişesini düşürmemeye gayret ederek, üzüm salkımından sarı sulu bir ısırık aldı. Açlıktan midesi gurulduyordu ama diğer elinde taşıdığı tepsideki taze ette gözü yoktu. Ette gözü olan, ağzına düşmesini büyük bir açlıkla bekleyen Callidus'tı. Annarithel, bel hizasına gelen tilkiye şöyle bir baktı.

"Çiğ sevdiğini sanıyordum."

Callidus homurdandı. Çiğ de severdi tabii ama pişmiş etin tadı daha hoştu.

"Al bakalım," dedi kız, eti tilkinin ağzına bırakırken.

Şato dışarıdan oldukça heybetli görünüyordu, iç kısmı ise akıl almayacak kadar genişti. Koridorlar yapının içinde üst üste konmuş çemberler şeklinde dizilmişti. Koridorlara, iki yakaya uzanan kat kat sarmal merdivenlerle ulaşılıyordu. Merdivenlerin bitişlerinden itibaren, -Annarithel'a kalsa asla tercih etmeyeceği- turkuaz halılar döşenmişti. Duvarlara, yapının karanlık karakterine uyum sağlayan tablolar asılmıştı. Hanelerin her birinin önde gelenlerinin asilzadeler gibi resmedilişi; melez savaşçıların, eşi benzeri görülmemiş güçlerini kullanırken ki çizimleri. Ve, Molzeun'un portresi- namı diğer Yağmacı Prens-.

Molzeun, Zanosrit Kardeşliği'ni kuran melezdi; o ittifakına katılan melezleri ve haneleri koruyup kollayan özgürlük için savaşan bir adamdı. Siyah saçlarının ardında kalan soğuk mermer gibi beyaz teni hoştu ve kömür karası gözleri, portrede bile intikam ateşiyle çalkalanıyordu.

Kırk üç yıl önce İnsan Krallar'a isyan girişiminde ölmüştü ve Morlaniar Kralı Carvees'in de uzun ve kudretli yaşamının kaynağı-aynı zamanda Thallieos'un da güç kaynağı- alnındaki Elysthram taşını söküp atmayı ihmal etmemişti. Zanosrit Kardeşliği, Molzeun'un mirasıydı. İsyan tam olarak başarıyla sonuçlanmasa da büyük bir yangının kıvılcımlarını başlatmıştı. En azından Kardeşlik buna inanıyordu. Molzeun'un portresinin yanı başında, şu anki Mamba Meclisi'nin tablosu vardı. Elbette, tablolarını Yağmacı Prenslerinin yanına asmışlardı. Molzeun bir melez olduğu halde sağ kolları Kardeşlik kurulduğundan beri aslen Zehircilerin meclisi olan, Mamba Meclisiydi. Molzeun öldükten sonra Kardeşlik'i onlar ayakta tutmuştu.

Annarithel'ın odası ikinci kattaydı. Brendon ile arasında dört oda vardı. Geceleri, Zehirci'nin kâbuslarına girecek kadar yakınındaydı. Belki de kâbuslarını gerçeğe döndürmek için boğazına hançerini sürterek onu uyandırırdı. Hoş, dönüşüyle Brendon'ın gözüne uyku girmeyeceğine emindi.

Annarithel odasına girdiğinde kapıyı ayağıyla kapattı ve ellerindekilerle birlikte kendini ahşap direkli yumuşacık yatağına bıraktı. Uykusuzluk çöktüğü an, tüm duygulardan arınıyordu. İntikam, hasret, acı ne varsa unutuyordu. Vücudunun tek ihtiyacı yalnızca tatlı uykunun kollarında yuvarlanmaktı. Anlaşılan bu Callidus için de geçerliydi. Tilki daha yatağa ulaşmadan uykuya dalmıştı bile.

Kız bulutların üstünde süzülürken, Callidus'ın sivri kulakları dikleşti ve kuyruğunu yatağa vurmaya başladı. Annarithel huzurunu bölen tilkiye homurdandı. "Kes şunu."

Ama tilki durmadı, Annarithel'ın üzerinden çıkarmaya bile üşendiği yırtık, kan lekeli tuniği ısrarla dişledi. Kız yüzükoyun yattığı yerden, Callidus'a durması için yastıkla müdahale etmeye kalkmıştı ki tilki yataktan fırladı. Balkonun cam kapısının önünde dikildiğinde Annarithel, ısrarların boşa olmadığını anladı.