HAYATIN ZERAFETİ
3.KISIMDuman, Yanıbaşımdan
Gökhan Türkmen, Büyük İnsan
Madrigal, Dip
...Aklımın içinde adım atacak yer yoktu.
Uyuyamıyordum.- Steinbeck
...Trabzon, Beşikdüzü Ceza İnfaz Kurumu
/Gelecek Zaman/
EFLAH MATİZElindeki eskimiş not defterinin sayfalarını karıştırmaya başladı. En son not aldığı sayfasını bulup son yazdığı cümleye baktı ve derin bir nefes aldı.
Ben ise sözün bittiği yerde oturmuş, bir çare halde önümdeki masaya bakıyordum.
Bu kadın yine neden gelmişti? Nara neden gitmişti?"Nasıl gidiyor?"
Gitmiyor. Masada kahverenginin kaç tonu var?
"Öteki günler gibi." Dört ton. Sütlü kahve, koyu kahve, biraz daha koyu kahve ve bej.
"Düşündünmü?"
Gülümsedim.
Onun yüzümde en çok dokunmayı sevdiği gözlerim kısıldı. Fakat bildiğim bir gerçek var beni soluksuz bırakan. Onun güzel parmaklarının dokunuşlarını bir daha asla, iki dünya bir araya gelsede yüzümün hiç bir zerresinde hissedemeyecektim. Bu tıpkı, buz gibi soğuk bir suyun ateşe karışması kadar imkansızdı. Ateş ve su karışamaz ve kavuşamazdı. Ateş suyu yakar. Su ateşi söndürürdü. Yazılı olmayan doğa kanunuydu bu.
Nara Deniz bana, yeni bir yazılı olmayan doğa konunu daha öğretmişti. Aklını kaybetmiş deli bir adam, ne olursa olsun uğruna kıyamet kopsa dahi, hayranı olduğu şeytana imkansız ve yasaktı. Bu kanun her aklını kaybetmiş deli bir adamın, bilmesi ve bir an olsun aklından çıkarmaması gereken bir kanundu.
Artık öğrenmiş ve aklımdan çıkarmamaya dair yemin etmiştim.
Gülümsemem silinirken, masanın üzerine parmaklarımla ritim tutmaya başladım.
Ama bir türlü istediğim ritimi tutturamıyordum. Çünkü Nara Deniz ve parmakları yok. Nara Deniz. Hayır, hayır. Açelya Nara Deniz, artık yok.Bakışlarım bir an olsun masadan ayrılmazken onu ne kadar sinir ettiğimin bilincindeydim.
"Ben her an düşünürüm."
Belkide beni delirmeye kadar götüren en büyük etkenlerden biri de buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARALAMA
General Fiction...O ki, kan sıçratan bir gözünü kapatmış, çift ruhlu bir yabancı. Akciğerini sarmış çarmıhın baş harfi, kalbinde gördüğün. Beyninde gömdüğün. Unutma. Çarçabuk nefes al, öleceksin. Ölmek için genç, yaşamak için avucuna kazıdığın tarih kadar tazesin...