...O ki, kan sıçratan bir gözünü kapatmış, çift ruhlu bir yabancı.
Akciğerini sarmış çarmıhın baş harfi, kalbinde gördüğün.
Beyninde gömdüğün.
Unutma. Çarçabuk nefes al, öleceksin.
Ölmek için genç, yaşamak için avucuna kazıdığın tarih kadar tazesin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seksendört, Eller Günahkâr
Duman, Tövbe
Melek Mosso - No.1,Yarım Kalan Sigara
Şanışer, Benim Aklımdan Zorum Var
...
"Cehennem boş, tüm şeytanlar burada."
-WilliamShakespear
...
/Gelecek Zaman/ GÜRCİSTAN, BATUM
"Eflah!"
Dedi, alnında yarık olan yabancı adam acı dolu bir sesle. Jiletle yuvarlak bir şekilde oyulmuş alnından, oluk oluk kanlar akıyordu. Üzerine giyinmiş olduğu gömleğin rengi, kana bulandığından pek belli olmuyordu. Zincire vurulmuş kollarını çekiştirmeye başladı. Katıksız bir aptaldı. Kendine acı çektirmekten başka birşey değildi yaptığı.
"Seni öldürüp evinin önüne gömeceğim piç kurusu!"
Bunu yapmak istiyor muydu? Görünen o ki, istiyordu. İstiyordu istemesine ama, Eflah Matiz'i öldürmek ne kadar kolaydı? Onunla olmak şeytanla vals yapmak gibiydi. Her daim dik, daima temkinliydi o.
Onu, o istemeden öldüremezdin.
Bana öyle geliyordu ki, azrail bile ruhunu bedeninden ayırmak için onun kapısına gelmeden, Eflah Matiz'den müsade isteyecekti.
Şeytana bile korkmadan baş kaldıran Eflah Matiz...
Ne olmuştu bunu yaptığında? Unutmam neredeyse olanaksızdı. Şeytan asırlardır oturduğu tahtan doğrulmuş ve onu ayakta alkışlamıştı.
Şüphesiz ki, beni bitirmişti.
Mavi gölgeye maruz kalan beyaz gözleri üzerime dokunduğunda, bir an soluğum kesildi sandım. Bunu anlamış olacak ki, dudaklarının kenarında tehlikeli bir tebessüm belirdi. Doğru ya, beni soluksuz bırakmak onu zevkten dört köşe ederdi. Büyük adımlarla bana doğru ilerlemeye başladığında, eş zamanlı çömeldiğim yerden geriye doğru adımladım.
"Benim oyunbaz sevgilim, ne oldu sana böyle?" Yüzündeki tebessüm histerik bir kahkahaya döndüğünde her şey için çok geç olduğunu anlamıştım. Kahkahasını durdurup tepkisiz ifadesine geri döndü.
Elinde tuttuğu metalin emniyet kilidini kaldırdığında, dondum.
Beni öldürecekti.
"Ah," dedi. "...benim oyunbaz sevgilim. Hiç mi sevinmedin beni gördüğüne?"
