ŞEYTANIN ÇINLAYAN MIRILTISI
5.KısımPerdenin Ardındakiler, Yarınlar Var
Bağzıları, Zaten Kırılmış Bir Kızsın
Mehmet Güreli, Kimse Bilmez
Duman, Sadece Koklayacaktım
...
"İnce düşünen, incinir Mathilda.
Bu hep böyledir."- Leon, Sevginin Gücü
...
Hayat bazen sadece sanmaktan ibaretti.
Yalnızca sanardın. Doğru sandım. İnandı sandım. Olmaz sandım. Ölmez sandım. Bitmez sandım.Fakat çoğunlukla yanılmaktı. Kendini doğru olarak inandırdığın ne varsa herşeyin siktir boktan bir sanrıdan ibaret olduğunu anladığında, kendine ağız dolusu küfür edip saatlerce öyle sandım diye bağıra bağıra ağlamaktı, hayat.
Bazen, bunu nasıl olur da düşünemedim demek."Anlamadım?" Diye sordum şokla. O kadar içimden konuşmuştum ki sesim mırıldanır gibi çıkmıştı. Yanlış mı duymuştum? Hamile miydim?
"Siz bayılınca bir kaç test yaptırdık. Hamile olduğunuzu ise kan değerlerine baktığımızda gördük. Hayırlı olsun."
Dedi adam gülümseyerek. Neden gülümsüyordu? Bakışlarım Eflah Matiz'e kaydığında boş gözlerle bana, daha doğrusu karnıma baktığını gördüm.
Ona baktığımı fark edip bakışlarını kızıllarıma dikti. Onunda benim gibi böyle birşey beklemediği açıktı.
Yutkunduğunda adem elması hareketlendi.
Sersemlemişti."Durumu nasıl?" Diye sordu bakışlarını doktora çevirip. Sesi her ne kadar soğuk çıksada şaşkınlığını gizleyememişti.
"Şuanlık durumu iyi. Aşırı stres yapmış ve yorulmuşsun bayılma sebebin bu. Hamileliğinin ilk ayları olduğundan kendine çok dikkat etmeli ve sağlıklı beslenmelisin."
Tepki veremiyordum. Eflah ve bana hamile olduğumun haberini veren doktor bir şeyler hakkında konuşuyorlardı fakat sesleri kulağıma bir uğultu halinde ulaşıyordu.
Bakışlarımı karnımın üzerindeki ellerimden alamıyordum.Bir kaç dakika sonra ikisinin adım seslerinden, salonda yalnız kaldığımı anlamıştım.
Ateşe maruz kalmış bir gölge gibiydim. İşlevimi yitirmiş, kendimden geçmiş ve belkide çoktan soyutlanmıştım. Ne yapmam, ne hissetmem, ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARALAMA
General Fiction...O ki, kan sıçratan bir gözünü kapatmış, çift ruhlu bir yabancı. Akciğerini sarmış çarmıhın baş harfi, kalbinde gördüğün. Beyninde gömdüğün. Unutma. Çarçabuk nefes al, öleceksin. Ölmek için genç, yaşamak için avucuna kazıdığın tarih kadar tazesin...