minho
Okuduğum mesaj ile ellerim benden bağımsız titremeye başlarken, bakışlarımı karşımda oturmuş gülen kıza çevirdim.
'Sen mi söyledin?'
Masadaki herkesin bakışları bana dönerken, gözlerimi ondan ayırmıyordum. Onu üzmek veya kaba bir şey söylemek asla istemediğim bir şeydi ancak söyleyeceğine dair söz vermişti.
'Ne diyorsun Minho?'
'Sus, Chan.'
'Anlamadım aşkım?'
'Ryujin, Jisung'a söyledin mi?'
Gözleri bir anlığına titreyip ağzını açıp kapatınca, sinirlerim sınırlarını zorluyordu.
'Ne diyorsun..?'
'Aptalı oynama!'
Sesim benden bağımsız yükselirken, Chan elini koluma atmış kulağıma sakin olmamı fısıldamıştı.
Gözlerinin dolduğunu farkettiğimde derin bir nefes alıp, sakinleşmeye çalıştım.
'Minho..'
'Son kez soracağım, Shin Ryujin.'
Gözlerimi, gözlerine çıkardığım sırada, kelimeler vücudumu terk etmek istemezcesine boğazıma dizilmişti.
'Jisung'a, sana anlattığım şeyleri mi anlattın?'
Gözlerinden dökülen inciler ile içimi kaplayan huzursuzluğu geri itip, aşağı indirdiği gözlerini çenesinden tutup gözlerime çıkardım.
Yeji elini bileğime atacağı sırada ona dönen bakışlarım ile olduğu yere geri sinmişti. Chan'in elini kolumda hissettiğimde, elimi karşımdaki kızın yüzünden çekip masadan ayrıldım.
Okula gireceğim sırada adımlarımı karşıdan geldiğini gördüğüm çocuğa yönelttim. Yanına ulaştığımda omzundan ittirip gerilemesini sağladığım için gözleri şaşkınlıkla büyümüştü.
'Choi Yeonjun. Bir daha bana yaklaşma. Yemin ederim, seni öldürürüm.'
'Ne diyorsun Minho?'
Elimi kaldırıp, işaret parmağımla kafasına hafifçe vurup, alayla karışık gülümsedim.
'Sorun mu var? Benden uzak dur. Tehditini de al siktir git.'
'Bak, ne oldu bilmiyorum ama sakin ol. Herkes bize bakıyor.'
Arkamı dönüp okula ilerlerken, gözüme çarpan son şey ağlayan Ryujin ve kollarını ona saran Chan'di.
ryujin
Göz yaşlarım bana ihanet edercesine vücudumu terk ederken kollarının arasında olduğum çocuk benden uzaklaşıp yüzümü elleri arasına aldı.
'Ne yaptın, Ryu?'
'Chan, ben... Özür dilerim. Özür dilerim yemin ederim. Böyle bir tepki vereceğini bilmiyordum.'
'Ne yaptığını söylemediğin sürece sana yardım edemeyiz. Minho bu kadar kızdıysa haklı bir sebebi vardır.'
Lia'nın yanındaki yerime tekrar kurulduğum sırada Yeji'nin sesi ile ona döndüm.
'Güzelim, seni yadırgamayacağız ama söyle. Ne yaptın da böyle sinirlendi?'
Derin bir nefes alıp, Minho ile nasıl aramı düzelteceğimi düşünürken anlatmaya başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me down slowly
Fanfictionif you wanna go then i'll be so lonely if you're leaving, baby, let me down slowly 민성 minsung