Bölüm 10

59 5 0
                                    

Yusuf gözlerini masaldan ayırmış , yola döndüğünde bir çift kahverengi gözün nasıl bu kadar etkileyici olabileceğini soruyordu kendisine, herşey vardı o kahverengi gözlerde, ürkeklik,cesaret, sevgi,şefkat nasıl hissedebiliyordu sadece o bir çift kahverengi göze baktığında ,bu duyguları.
"İşte geldik "dedi yusuf sonunda
Çok güzel bir italyan restaurantın önünde durmuşlardı. masal dışardan baktığında kıyafetinin bu yere hiç uygun olmadığını hemen anlamıştı.
"Bak aslında buraya girmesek daha iyi" dedi masal çekingen tavırlarıyla henüz arabadan inmemişlerdi
"Neden" diye sordu yusuf, merakla masalın cevabını bekliyordu.
"Kıyafetim buraya uygun değil ve sende gayet şık giyinmişsin ,gelmek istemiyorum ben"
"Ah hadi ama diye iç çektiğinde ,yusuf sağ kolunun dirseğini masalın koltuğuna koymuştu.
"İnsanların ne düşündüğünü umursadığını söyleme bana, en nefret ettiğim insan tipi"
masal şimdi küçük çaplı bir kahkaha atıp gözlerini tekrar yusufa çevirmişti.
"Benden nefret edebilmene çok üzüldüm doğrusu"
yusuf hızlıca kapısına yönelmiş, bir yandan da "öyleyse umursamadığını anladığımıza göre , artık yemek yiyebiliriz"
Masal tekrar bir kelime oyununun ortasında kalmış ve yusufun son cümlesiyle arabadan inmek zorunda kalmıştı.
Ama öncesinde yapması gereken birşey vardı. sessiz bir köşeye geçip ablasını aramış ve nerde olduğunu öğrenmek istiyordu.
"Tatlım ne durumdasın"
"Daha iyim ablacım , toparladım baya"
"Gelmemi istermisin , şimdi senin yiyeceklerini sipariş edicekdim"
"Ben otelin mutfağından birşeyler yedim ,kendimi daha iyi hissediyorum abla siz keyfinize bakın, düşünme beni" "biraz dolaşalım diyor murat, senide gelip alalım"
"Hadi ama ablacım keyfinize bakın siz ben gayet iyim"
"Tamam o zaman tatlım çok geç kalmam öptüm seni"
"Bende ablacım"
Masal telefonu kapadığında, derin bir oh çekmişti. demekki daha zamanı vardı. onu bekleyen yusufa doğru giderken , yusuf ise suratındaki gülümsemeyle
"Siz kadınlar ve bahaneleriniz , şimdi neler söyledin ablana"
" Senin yüzünden yalan söylemek zorunda kaldım, hiç dalga geçme lüften"
Yusuf ellerini kaldırmış" tamam tamam" diye pes ettiğinin sinyallerini vermişti.
Yusufun daha önceden ayırttığı masaya oturduklarında masal etraftaki şık giyimli insanlarla arasındaki farka bakıyordu. ablası haklıydı galiba şu anda gerçekden çok sıradan duruyordu.

Cam kenarındaki masanın manzarası bir harikaydı.romanın ışıltılı sokakları masalın olduğu yerden çok güzel görünüyordu.
"Manzara çok güzel " dimi dedi yusuf elleri önünde ve çenesinin altındaydı.
Masal ise büyülenmiş manzaraya bakıyordu
"Kesinlikle öyle"
Menüler çokdan gelmişdi. masal ise şaşkınlıkla herşeyin italyanca yaZdığı yemek listesine bakıyordu.
"Ben aslında içicek bir şeyler alsam dedi çekingen ses tonuyla
"buraya yemek yemeğe geldik"
"Aç olan sensin, ve sen beni zorla getirdin"
"Kimliğini almak istiyorsan bana fazla itiraz etme masal" sesindeki alaycı tehditkar ton masalı sinirlendirsede işin ucunda kimliğini düşündüğünde elini sıkarak razı gelmek zorunda kalıyordu.
"Öyleyse yardım et bana , bunların hepsi italyanca ve birşey anlamıyorum , Domuz eti yemek istemiyorum"
Masal öylesine doğaldıki, yusuf onun bu hallerine kendini yavaş yavaş kaptırmaya başlamıştı.
Masal ise bir yandan kendine şaşırıyordu. daha yeni tAnıştığı üstelik gizemli bu genç adama nasıl bu kadar çabuk kendi gibi davranabiliyordu. oysaki kısa süreli bir tutukluk olması gerekmiyormuydu.
Yusuf tekrar gülümseyerek başını sallamış , ikisi içinde yemek siparişini vermişti.
Masal hiç beklemediği bir anda yusufa
" Ne iş yapıyorsun" dedi hiç beklemediği bu soru , önce bir su içittirmişti yusufa
"Çokdan araştırmışsındır diye düşünüyordum"
"Türkiyeye dönünce düşünüyordum aslında"
"Neden burada değil"
Masal dün geceyi anımsayarak tekrar tüm vücuduna yayılan ürpertiyle cevap vermişti.
"Yaşadıklarımı bir süreliğine unutmak istiyorum çünkü, en azından 1 hafta"
"Bu senin suçun ama biliyorsun dimi, o küçük burnunu sokmaman gereken bir yere uzattın"
"Böyle bir şey olabileceğini nerden bilebilirdim"diyordu masal ,
"Çok garip bir kızsın masal, korkaksın ama bi o kadar da cesur, yada cesur görünmeye çalışıyorsun"
Masal camdan dışarı baktı, yusufa cevap vermemişti. ama doğru diyordu hem korkuyordu, ama bir yandan da cesur olmak istiyordu, korkularının üstüne gitmek istiyordu. avukat olucakdı, cesur olmak zorundaydı. daha ilerisi için ,korkak olamazdı.
"Bana halen ne iş yaptığını söylemedin"
"İnternetten baktığında öğreniceksin"
Demek önemli biri diye içinden söyleniyordu masal
"o adama ne yaptınız peki" masal bir sorudan başka bir soruya geçiyor, yusuf hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordu.
"O adamın sakladığı bazı bilgiler vardı, ve benimde o bilgilere ihtiyacım, "
"Aldınmı peki"
"Aldım"
Masal ve yusuf sadece gözlerinin içine bakarak konuşuyorlardı. Şu anda ikiside ,bütün hayatlarını bir çırpıda anlatabilcek durumdaydılar.
"Evlimisin peki" masal sadece merak ettiği için sormuştu bu soruyu.henüz kalbinde hareketlenmeye başlayan duygulardan habersiz,
Yusufda bir çırpıda cevap veriyordu sorularına itiraz etmeden
"Hayır"
"İstanbulda mı yaşıyorsun"
"Evet"
"Ailen varmı peki"
Yusuf bu soruyla geciştirmek istedi masalı,
"Soru- cevap kısmını bitirelim artık istiyorsan, benim isteklerime gelelim artık"
Masal soru cevap kısmından keyif alsada mecburen kesmek zorunda kaldı, belliki en son sorduğu soru, sorulmaması gerekenlerdendi.
"Evet dinliyorum" dedi masal
"Öncelikle bana içten bir teşekkür etmeni istiyorum, bavulun için"
Masal hatırlayarak gülümsedi
"Çok teşekkür ederim , o gün bana yardımcı olduğun için"
"Güzel"
"Şimdide özür dilemeni istiyorum , kaba davrandığın için"
"Özür dilerim o gün kaba davrandığım için"
Yusuf, masalın sabırsız halini anlamış,arkasına yaslanmış ve masalı dikkatlice süzmeye başlamıştı.
"Kimliğin bende olduğu içinmi bu kadar çabuk herşeyi kabul ediyorsun"
Masal ise sabırsızca
"Hadi ama istediğin herşeyi yapıyorum. Üstelik gerçekden o gün kaba davrandım farkındayım"
"öyleyse yemekden sonra son bişe istiycem, o zaman kimliğin senindir.
Masal gözlerinin devirerek pekala dediğinde yemeklerde gelmişti.
Yemek boyunca pek konuşmamışlardı. masal sürekli yusufa hızlı yeme konusunda uyarılarda bulunduğu için konuşmaya fırsat kalmamıştı.
Hesabı ödeyip ,dışarı yöneldiklerinden korkulukların oraya doğru ilerlemesini istedi masalın, masal ise artık kimliğine kavuşacağı için mutluydu.
Camdan gördüğü manzaranın daha güZeli tam karşısındaydı şimdi masalın.
Sonra yusufa döndü ve
"Evet artık kimliğimi alabilirim sanırım dimi"
"Son bişey daha vardı"
masal sağ ayağını sabırsızca yere vurmaya başlamıştı.
"Tamam dinliyorum" dedi
Yusuf ise masala biraz daha yaklaşmış yüZüne doğru eğilmişti.
"Seni öpmek istiyorum masal ve tamda burandan" diyip işaret parmağını masalın dudaklarına götürmüştü.
Masal öylesine afallamıştı ki ne dediğini tam olarak anladığında , çokdan yusufun yanağına tokadı yapıştırmıştı. yusuf ise hiç beklemediği bu hareketle neye uğradığını şaşırmış , ve gülmeye başlamıştı. masalın attığı tokat onun hoşuna gitmişti. elini cebine sokup kimliği uzattığında
"Al işte, istediğim buydu"
masal kimliğini aldığı gibi yusufun omzuna yumruk atmış.
"Pislik herifin tekisin, sakın bi daha karşıma çıkma deyip hızlıca yürümeye başlamıştı. yürüyordu ama nerede olduğunu bile bilmiyordu, ne yapıcakdı şimdi, nasıl gidicekdi otele,
Şaşkınlıkla etrafa bakınıyordu, otelin kağıdını aldığını farketti sonra yine , çantasının içinde ararken yusuf çokdan arabayla yanına gelmişti
"masal bin şu arabaya"
"Defol git başımdan" masal olduğu tarafa bile bakmıyordu.
"Hadi masal , seni oraya tek göndermiycem , geçip oturmazsan zorla bindiricem"
Ama masal yusufun yüzüne bile bakmadığı gibi çokdan yürümeye başlamıştı.
Yusuf ise ani firenle arabayı durdurmuş , hızlıca masalın yanına gelmişti.
"Dokunma bana" dedi masal , gözleri ateş saçıyordu, yusuf ise yaptığı küçük oyundan pişman olmuş , masalı arabaya bindirmeye çalışıyordu.
"Masal lütfen, biraz ileri gittim farkındayım, " masal yusufun yüzüne bakmamakda kararlıydı. halen nereye gittiğini bilmeden yürüyordu. yusufun ise artık sabrı taşmış, masalın hiç beklemediği bir anda onun kolundan tutup arabaya sürüklemişti. hızlıca koltuğa oturttuğunda
"Masal bin şu arabaya ve lütfen rahat dur " diyebilmişti.
Masal ellerini önüne koymuş, yandaki camdan dışarı bakıyordu.
Çaresizdi çünkü , tek başına gidemiyeceğini oda biliyordu. ama yusufuda yumruklamamak için kendini zor tutuyordu.
Yusuf arabaya bindiğinde hızlıca arabayı çalıştırmış ve gaza basmıştı yusuf son bir umutla masala dönmüştü
"Bana ne kadar sinirlendiğinin farkındayım ama sadece eğlenmek istedim, ve biliyorum biraz ileri gittim"
Masal hızlıca dönüp
"İlerimi gittin, tam bir pislik gibi davrandın" demişti. biraz şaşkınlık ama daha çok kontrol edemediği siniriyle.
"Ufak bir şakaydı masal" diyordu yusuf. bu kadar tepki vereceğini beklemesede , masalın sinirli halleri onun hoşuna gitmişti.
"Dünden beri neler yaşadığım hakkında hiç bir fikrin yok dimi yada var ve bu senin hoşuna gidiyor dimi" masalın sesi çatallaşmış, gözleri dolmaya başlamıştı.
"Masal lütfen , ağlama"
Masal çokdan ağlamaya başlamıştı bile,
Tüm duyguları karmakarışık bir hale gelmişti. Yusufdan hem korkmuş ama bir tarafıda ona inanmıştı. Ama şimdi karşısındaki adam onunla eğlenmiş, bambaşka bir bilmecenin ortasına atmıştı onu.
"Sana zarar vermiyeceğimi en baştan söyledim ve vermiycemde , benden korkmana gerek yok, "
"Ne diye benimle oyun oynuyorsun ozaman amacın ne"
"Masal sadece güzel vakit geçirmek istedim, bak seni kırdıysam özür dilerim"
Masalın bir korkak bir cesaretli tavırları yusufun ilgisini çekmiş , arabada kimliğini bulduğunda onunla küçük bir oyun oynamak istemişti.
Ama şimdi onu ağlarken gördüğünde isimlendiremediği bir şekilde kalbi sıkışıyordu. Garip birşeyler oluyordu ve bu onun farkında bile değildi. Onu daha fazla korkutmak istemiyordu, karşısındaki bu kızın yeteri kadar kafası karışmış gözüküyordu.
Otele gelmelerine çok az bir mesafe kalmıştı.
Masal yusufa döndü
"Bir daha karşıma çıkma , lütfen. tesadüfen bile olsa"
Yusuf
Yaptıklarından şimdi okadar çokpişman olmuştuki.. masalı korkutmakla kalmamış onun kalbinide kırmıştı.
Yusuf arabayı otelin önüne park ettiğinde hemen kilitleri açmadı masal ise sabırla tek kelime etmeden onu bekliyordu.
"Masal bak bugün gerçekden çok güZel vakit geçirdim. kısa bir sürede olsa , kendimi çok iyi hissettim"
Masal cevap vermiyordu
"Biliyorum pislik gibi davrandım, ve sen beni afetmek zorundasın"
Masal hızlıca kafasını çevirdi
"Neden zorundaymışım"
yusuf belli , belirsiz gülümsemesiyle
"Çünkü affedene kadar peşini bırakmam"
Masal arabadan indiğinde , aralık kapıdan
"Seni affediyorum yusuf" dedi ve hızlıca kapıyı kapatıp otelin kapısından içeriye girdi.
Yusuf ise, masalın ağzından ismini duymanın sersemliği ile aynadan onda bıraktığı etkiye bakıyordu.

Birşeyler oluyordu ve yusuf bunu kontrol edemiyordu.

uçurumdaki kanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin