Bölüm 13

42 4 0
                                    

Yusufun mavi gözleriyle bugün yeniden buluşmuştum. bedenim o gözlerin esiri olmamak için büyük bir çaba içindeydi, kendimi bir kere bıraksam, kapkaranlık bir gölgede benimle gelicekmiş gibiydi. Dik bir duruşu vardı , kendinden o kadar emindiki. ukala ve kendini bilmiş tavırlarında bile keşvedilmeyi bekleyen bir giZem vardı.
Bembeyaz ve muntazam kusursuz dişleri bile , ondaki gizemin üzerine gizem ekliyordu.
Böylesine yakışıklı bir adamın benimle konuşması bile saçma geliyordu şimdi bana, kendimi küçük görmüyordum,çirkin değildim ama dikkat çekicide değildim, farkedilmem zordu.
Şimdi karşımda durmuş ve bana tekrar kendini tanıtırken, artık korkaklığı bir tarafa atmaya karar verdim .
Sebebini bilmiyordum, bilemezdim de ama yusuf benimle konuşmak istiyordu.
Ve herşeye rağmen bende onu geri çevirmek istemiyordum.
Kafamdaki onlarca soru ve bir sürü ünlem işaretleriyle
Onunla konuşmayı arkadaş olmayı kabul etmiştim
Ama şimdi halletmem gereken başka bir sorunum vardı, ablam karşıdan murat abi ile birlikte bana doğru geliyorlardı ve ben yusufu onlara tanıştıramazdım
Hızlıca yusufa dönmüştüm biran önce yanımdan uzaklaşması lazımdı
- yanımdan gitmelisin ablam buraya geliyor
Ben onun hızlı adımlarla uzaklaşmasını beklerken , o elleri cebinde sinsice sırıtıyordu
- uyduracak bir bahanen yok sanırım
Gözlerimi yusufa devirdiğim de tek istediğim şey beni anlamasıydı.
- ona artık yalan söylemek istemiyorum
- ozaman bunu bana bırak masal,seninle arkadaş olucaksak ablanlada tanışmalıyım dimi
- a ama bu .... sözlerimi bitirmemiştimki ablam ve murat çokdan yanımıza gelmişlerdi.
Rüya meraklı gözlerle yusufu süzerken, murat abide ters bir durum olabilme ihtimaline karşın kaşlarını çatmış bizi dinliyordu.
-tatlım arkadaş kim ,
Ablamın ses tonu hem çok tedirgin hemde çok meraklıydı , ama bem öylesine köşeye sıkışmıştımki , aklıma artık hiç bir yalan gelmiyordu
Ben ne diyeceğimi düşünürken, yusuf çokdan konuşmaya başlamıştı
- ben yusuf , masal ile ortak bir arkadaşımızın sayesinde tanışmıştık, burada görünce çok şaşırdım,

Ve şimdi bana dönmüş, en içten glümsemesini takınmıştı. aynı samimiyetle devam ediyordu
-dünya çok küçük öyle değilmi masal
Ben ise şaşkınlıkla , yusufun cümlesini tamamlamasını beklemiştim. öyle etkileyici ve ikna edici konuşmuştuki, ablamın yüzündeki tedirginlik çokdan yok olmuştu.
- memnun oldum yusuf ben rüya , masalın ablası
Murat abiyi göstererek
- erkek arkadaşım murat
El sıkıştıklarında herşeyin bu kadar çabuk halolmasına , şaşırmadan edemiyordum.
Yusuf işi güzel toparlamıştı, ama ablamı kandırmış olmak ,canımı fazlasıyla sıkıyordu.
Birşey söylemem gerekiyordu artık , yoksa ablam bu sessizliğimden bir anlam çıkarmaya başlıyacakdı.
- dediğin gibi dünya çok küçük yusuf
Ve samimi olmaya çalışarak , zoraki gülümsemiştim.
Murat abi yusufun yanına yaklaşmıştı.
- turla mı geldin , basit bir soruydu ama içtenlikle sorulmuştu
Yusuf ise rolünü iyi oynuyor gibiydi
- ben iş için burdayım ve bugünde kendime vakit ayırmayı tercih ettim
- iş stresinde bir kaç kaçaMak gerçekden gerekli oluyor.
Murat abi ve yusufun yaşları birbirine oldukça yakındı ve çokdan konuşmaya başlamışlardı.
Ayak üstü muhabbet ilerlemiş gibi gözüküyordu. ablam ise çokdan beni yanına çekiştirmiş sorularını sormak için doğru anı bekliyordu.
- masal hangi arkadaşının arkadaşı , ben tanıyormuyum

Ablamın bu panikliği, tedirginliği,üstüme düşkünlüğü eskiden beri vardı aslında, herşeyimi,arkadaşlarımı, gittiğim mekanları en ince ayrıntısına kadar bilirdi.
Aslında bu konuda babamın yardımcısı desem daha doğru söylemiş olurum.
Bu şekilde yetişmiş olmam beni hiç sıkmamış, bunaltmamıştı. aksine beni kollayan ve üZerime düşen bir ailem olduğu için kendimi çok şanslı hissediyordum.

annemi yıllar önce kaybetmiştim ama ablam bu boşluğu hep bir şekilde doldurmaya çalışmıştı.

Bu zamana kadar ablama ve babama hiç bir konuda yalan söylememiştim onları kandırmamıştım, ama şimdi tekrar bir yalan söylemek zorundaydım.

uçurumdaki kanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin