uçurumdaki kanatlar

26.bölüm

Arabanın içinde , ellerim yusufun avuçlarında, gözlerimiz birbirine kenetlenmişti adeta. Ayrı geçirdiğimiz günlerin pişmanlığını yusufun gözlerinden o kadar net anlayabiliyordum ki. 
- bunca zaman sana yaşattıklarım yüzünden beni affedebilecek misin masalım

yaşadıklarım geldi bir anda aklıma , 1 saat önce bir daha yusuf ile bir araya gelmemizin olanaksız olabileceğini düşünmüştüm, ebruya olan düşkünlüğünün bana olan hislerinin önüne geçtiğini düşünmüştüm. kalbimin acıdığını hissetmiştim. aşk acısının nasıl bir duygu olduğunu tatmıştım. korkunçtu. bir daha Yusuf ile olamayacağımı düşünmek, bir daha yaşamak istemediğim dayanılmaz bir acıydı.

-korkuyorum Yusuf, aynı acıları bir daha yaşamak dan , hayaller kurarken,kabus görmeye başlamaktan korkuyorum.

Yusuf ellerimi dudaklarına götürdüğünde,kalbim yeniden mutlulukla ve heyecanla çarpmaya başlamıştı. gözleri kapalı,uzun süre dudaklarını ellerimden çekmedi. gözlerimi ondan bir saniye bile ayırmıyordum. ne söyleyeceğini deli gibi merak ediyordum.

gözlerimiz buluştuğunda artık dudaklarını görebiliyordum. daha da yaklaştı yüzü yüzüme çok yakınken ,kalbimin ritmi de çok dan hızlanmaya başlamıştı.

-yaşadığın tüm o kötü hatıraları sana unutturacağım  sevgilim,sana yemin ediyorum ki onlarla olduğum zaman boyunca bir saniye bile aklımdan çıkmadın ,ama bu gece seni gerçek den kaybedeceğimi düşündüm masal.

-ya ebru kendine zarar verirse Yusuf, 

-yapmam gereken her şeyi tüm fedakarlıkları yaptım masal, en başından beri ebrunun iyi bir doktora gitmesini söylüyordum.  sonunda seni kaybediyordum masal ,artık hiç bir şey umurumda değil.

-kudret bey kendinden çok emin konuşuyordu Yusuf ,ya seninle beni ayırmak için bir şeyler yaparsa.

evet , bir yanım artık yusufun ellerini tutarken tüm engellere göğüs gerebilecek kadar cesur iken ,diğer yanımda kudretin yapabileceklerinden korkuyordu.

-artık hepsini unut masal , kudreti,ebruyu ve en önemlisi ayrı geçirdiğimiz o günleri, önümüzde çok güzel günler var sevgilim. dolu dolu yaşayacağımız aşk dolu günler.

bana sarıldığında , kokusunu içime öylesine çekmiştim ki ,tüm varlığı adeta ruhuma dolmuştu.son kez alnımı öptüğünde ,hiç beklemediğim bir teklif sundu bana,

- Bu geceyi seninle geçirmek istiyorum masalım, sabaha kadar senin yüzüne bakmayı istiyorum

kendimi irkilerek geri çektiğimde ,bana neyi niyet ederek , bu teklifi sorduğunu anlamaya çalışıyordum. onu deliler gibi seviyordum, ve çılgınlar gibi aşıktım, ama benden ya farklı şeyler isterse , veremezdim. kurallarım vardı, aşamazdım onları,yok sayamazdım. 

-nasıl yani? diye sorduğumda , yüzümün tedirgin olduğu eminim ki her halinden belliydi.

yusuf ise benim bu endişeli halime önce şaşırsa da, sonra suratına yayılan geniş gülümsemesiyle sıkıca kolları arasına aldı beni.

-istediğim tek şey kalbin sevgilim, o aklına gelenler benim aklıma gelmiyor mu zannediyorsun, ama seni öyle çok seviyorum ve öyle çok değer veriyorum ki, zamanı gelmeden senden hiç bir beklentim olmayacak sevgilim. bugün istediğim tek şey sabaha kadar senin yüzünü izlemek

söyledikleri yüzümü kıpkırmızı yapmıştı. o kadar utanmıştım ki kafamı kaldırıp yusufa bakamıyordum bile. ama bana sunduğu teklife bir cevap vermem gerekiyordu. onunla sabaha kadar aynı evin içinde olma fikri belkide yan yana uyuma fikri kalbimi deli gibi çarptırsa da , ablama ve babama asla yalan söyleyemezdim. zaten ilk zamanlar yusuf ile sakladığım gerçekler beni yeterince rahatsız etmişti. artık aileme yalan söylemek istemiyordum.