Bölüm 12

42 4 0
                                    

masal odasına çıktığında ablasının gelmediğini gördüğünde derin bir nefes aldı ve sonra aynı hızla aldığı nefesi geri verdi.
Cebine koyduğu kimliğine baktığında

'artık onunla karşılaşmam için hiç bir sebep kalmadı' diyordu içinden.

ondan istediği şey onu o kadar sinirlendirmiştiki, korkusunu bile unutmasına sebep olmuştu. üstünü değiştirip rahat birşeyler giyip kendini öylece yatağa attığında, yaşadığı bu iki günlük maceranın artık son bulduğu için , içerisinde bir rahatlama hissediyordu. ama bir yandan başına gelen bu garip olaylar onun farklı hissetmesinede sebep oluyordu. durağan hayatındaki bu alışılmadık 2 günlük hareketlilik ,belki masalı korkutmuştu ama kendi içerinde bunu kabul etmek istemesede ,yusufa anlamasız bir şekiilde inanmıştı.

kafasındaki çelişkilerle uykuya dalmak üzereyken, ablası kapıya vuruyordu.

masal kapıyı açtığında ablasının ifadesiz yüzüyle karşılaştığında, bir şey olduğunu düşünerek

-neyin var abla demiş

merakla rüyaya bakıyordu.

-nereden geldin sen masal , neden dışarıya çıktın

masal ablasının bu sorusuyla irkilmişti. ne diyeceğini bilmez bir ifadeyle rüyanın yüzüne bakıyor, bir yandanda ablasına ne söyleyeceğinin planını yapmAya çalışıyordu kafasında. ablasına yalan söylemek istemiyordu kendini fazlasıyla rahatsız hissediyordu. ama ona doğruyu söylemiş olsa ne kadar büyük bir tepki vereceğini tahmin ediyordu.üstelik endişelenicek ve tatil boyunca bunu kafasına takacakdı

-biaz dışarıya çıktım sadece abla, hava almak istedim

-aşk olsun masal, bir daha yalnız başına gezinmemen konusunda anlaşdığımızı sanıyordum

-abla çok fazla uzaklaşmadım ,endişelencek bir şey yok

rüya kardeşinin başına birşey gelmesi konusunda çok endişeleniyordu. yaşadığı olaydan dolayı , yusufun adamlarının ona tekrar zarar vermesinden korkuyordu. masalı tekrar korkutmamak ,üzmemek için konuyu açmıyordu fakat halen , olayın etkisinden oda kurtulamamıştı.

-lütfen masal türkiyeye dönene kadar yalnız başına vakit geçirmemeye çalış.

masal sevgiyle ablasına sarılmıştı, rüyada tüm korumacı tavrıyla ,ve görünmeyen kanatlarıyla kardeşini sarmıştı.

-tamam ablacım dediğin gibi olsun yeterki sen bunlarla canını sıkma, ve kimseninde beni takip ettiği filanda yok
en sonunda gülüümsemiş ve ablasının içini rahatlamak için ona tekrardan sıkıca sarılmıştı.

masal ve rüya uyaumak için çokdan yatmışlardı. rüya murat ile geçirdiği güzel akşamın anlarıyla hemen uykuya dalmıştı ama masalın aklında halen bir türlü atamadığı yusuf vardı..

sağa dönüyor,sola dönüyor en sonda gözlerini tavana dikiyordu. ama bir türlü yaşadığı bu akşamı aklından çıkaramıyordu.

en son uykuya dalmaya başladığında aklında yusufun mavi gözleri vardı.

ertesi gün sabah erkenden kalkmışlardı ,önlerinde yine keşfedecekleri ve tümgün boyunca gezecekleri ,etkilenekleri ve büyülenecekleri yerler vardı. bugün ki turun adı napoli -pompei olacakdı. masal için buranın ayrı bir önemi vardı. tarihe oldukça meraklı olan masal için ,yüzyıllar öncesinden pompei şehrinden kalanları görücek olması masalı çok heyecanlandırıyordu.

pompei şehrinin başına gelenler felaketin ta kendisiydi, vezüv yanardağından yükselen kül bulutları insanlarıyla birlikte koca bir şehri kül etmişti.

uçurumdaki kanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin