Bölüm 16

62 4 0
                                    

Güne uykusuz ve feci bir baş ağrısı ile uyanmıştım, bugün aslında gezimizin son günü sayılırdı. yarın türkiyeye dönücek olmanın sevinci ve heyecanı oldukça fazlaydı.babamdan ilk defa bu kadar ayrı kalmıştım ve tahminimden çok daha fazla özlemiştim. hergün telefonla konuşsakda , aramızdaki mesafe ve babamı görememek bir yanımın hep buruk olmasına sebep olmuştu.
ama burada geçireceğim son günün kesinlikle kötü geçmesini istemiyordum. kahvaltıdan sonra hiç sevmesemde, ağrı kesici içicektim. aynada halimi gördüğümde şaşkınlıkla tekrar baktım görüntüme, gözlerim uykusuzluktan şişmiş haldeydi ve bu görüntümü hiç sevmemiştim.
Ablamda halime oldukça şaşırmış olucakki
- bu halin ne tatlım gözlerin şişmiş
Demişti
- bir iki saatlik uykuyla duruyorum abla , dün gece uyuyamadım ve başım felaket ağrıyo
Ablam evhamlı tavrını takınarak
-hasta mı olucaksın yoksa, ateşin varmı diyip.hemen anlımı yoklamaya başladı.
- sadece uykusuzluk , yemekden sonra bir ağrı kesici içersem kendime gelirim,
Öylede oldu yemekden sonra içtiğim ağrı kesici çok geçmeden etkisini göstermişti.
Otobüse bindiğimde kendimi daha iyi hissediyordum. yolculuk esnasında barışla gözgöze gelmekden bile kaçınıyordum.onu kırmamak adına isteğini geri çevirmemiş, teklifini düşüneceğimi söylemiştim. ama cevabım belliydi. belkide bu bile ona bir ümit vermekdi. şimdi verdiğim bu karardan pişmanlık duyuyordum.
Bu arada telefonumuda halen açmamıştım. yusuf ile bir yanım ne kadar konuşmak istesede, kalbimin diğer kırgın tarafı bunu engelliyordu. ve mantığım galip geliyordu.
İlk önce romeo ve julietin evine gidicekdik , burasıda merak ettiğim yerlerden biriydi
Julietin heykeli önünde resim çekilirken, kimi turistlerde meşhur balkonda fotoğraf çektiriyordu.
Bu meşhur ve büyük aşk hikayesini barşın ağzından dinlerken, yüzüne bakmamaya özen göstersemde , bakışlarının benim üzerinde olduğunu hissedebiliyordum.
Yavaş yavaş sokaklar arasında gezerken , mağazalarada girmeyi ihmal etmiyorduk.
Daha öncesindede hikayesini ne kadar bilsem, yaşanmış olduğu bir yerde bunu dinlemek beni istemedende olsa etkilemişti.
Barış ile bir araya gelmemeye ne kadar çaba harcıyorsam, oda her fırsatta yanıma gelmek için bahaneler yaratıyordu.
Murat abi ile ablamın yanlarımdan ayrıldığı bir anı kollamış olucak ki , anında yanımda belirivermişti.
- benden kaçıyormusun masal
Şaşkınlıkla ona bakıyordum. evet haklıydı . ama bunu söylemesini beklemiyordum.
-hayır dedim sadece gülümsemeye çalışsamda , pek başarılı olamadığımın farkındaydım
-ben yanlış anlıyorum ozaman , öyle mi?
"Yapma bunu barış , seni kırmak istemiyorum , ama doğru anlıyorsun" demek istiyordum. Ama sadece ona
-evet diye bildim
Mesafeli konuşmamdan anlaması lazımdı ve beni daha fazla zorlamaması gerekiyordu.
Geriliyordum ve yüzüme ateş bastığını hissediyordum.
İşte o anda yusufu karşımda gördüğümde, artık barışın dediklerini duymuyordum. sersemlemiş bir halde , bir yusufa bir barışa bakıyordum. barışda yusufu görmesiyle konuşmayı bırakmıştı.
Yusuf hiç bir şey olmamış gibi büyük adımlarıyla yanımda belirdiğinde , artık tamamen hayat ile olan bağlantımı kopmuş gibi hissediyordum.
Neden böyle karmaşık duygular yaşıyordum, neden kendimi kontrol edemez hale geliyordum.
- ne güzel bir tesadüf , burdada karşılaştık
-evet tesadüf dediğimde kekelediğimin farkındaydım. bir yandanda yüzüme vuran güneşi elimle engellemeye çalışıyordum.
Barış ve yusuf selamlaştığında , barışın yüzünün ne kadar gerildiğini farkedebiliyordum.
-ablan ve murat neredeler
Etrafıma bakınıyordum, derken ablam ve muratında bize doğru geldiğini görünce
-işte onlarda geldiler diyerek gözlerimle işaret ettim
Murat abi geldiği gibi sıcak bir tokalaşmanın ardından
- bizi bulabilmene sevindim, birazdan yola çıkacakdık.
Murat abiye yönelttiğim şaşkın bakışlarımı, hızlıca ablama yönelttiğimde, onum benim kadar şaşkın olmadığını farkettim.
- evet , çok zor olmadı aslında.
- tesadüf değildi yani karşılaşmamız , dedim, biraz sorgulayıcı uslubumla yusuf bakıyordum.
Yusuf ise yukarı doğru kıvrılan dudağıyla , sinsice gülümsüyordu.
-dün gece, sana ulaşamayınca muratı aradım. bu gün son gezinizmiş sanırım, benide davet ettiğinde zevkle kabul ettim
Ablamın bakışları, bana dönmüştü, belliki bendende bir açıklama bekliyordu
Ben ise utanmış ve ne diyeceğini bilmez bir şekilde geciştirmeye çalışarak
- evet şarjı bitmiş
Diyebilmiştim.
- tamam öyleyse arabayla arkanızdayım.
Derken çokdan hep beraber yürümeye başlamıştık.
Bu sırada hiç beklemediğim bir teklifi , yusuf bana yöneltirken. olduğum yerde kalakalmıştım.
- masal, benimle gelmek istermisin.
Benimle birlikte ablamda durmuştu, tabi barış ve murat abide.
Hayır demeliydim, hiç düşünmemeliydim bile ama, ablamdan onay bekliyordum resmen. ablamın ise onay vermeye pek niyeti yok gibiydi.
- yanlış anlama ama aynı otobüsle gitsek kendimi daha iyi hissedicem dedi ablam. kibarca ve gülümseyerek söylemişti.
- anlıyorum seni , ama bana güvenebilirsin rüya , staj ile ilgili konuşmak istediklerim var masalla
Ablam bu konuda bana bir şey söyleme fırsatı vermemişti bile. onun endişelerini anlıyordum.
Sonra murat abinin sıcak ve güven verici sesiyle ablamın birden yumuşadığını hissettim.
-rahat ol rüyacım, zaten tam arkamızda olucaklar.
Barışa kaymıştı gözlerim istemsizce , hızlı bir şekilde otobüse bindiğinde oldukça sinirli gözüküyordu.
Ablam bana yanaşmış ve sessizce
- dikkat ol bitanem , garda da görüşürüz
-endişelencek birşey yok ablacım. diyip sadece gülümsemekle yetinmiştim.
Herkes otobüslere bindiğinde bizde çokdan yusufla birlikte arabaya binmiştik.
Sadece ona bir kez söylememe rağmen staj olayımı hatırlaması dikkatimden kaçmamıştı. birlikte yolculuk etmek için bunu bahane olarak kullanması beni şaşırtmıştı. ama şimdi yusufa sormam gereken çok şey vardı ve bunun için sabırsızlanıyordum
Arabaya biner binmez
- ne yapmaya çalışıyorsun sen dedim sertçe ve sesim oldukça yüksek çıkmıştı.
Yusuf ise oldukça rahat gözüküyordu.
- hey hey sakin ol. asıl sen bana cevap ver . neden telefonlarıma çıkmadın
Yusufa bakmadan direk karşıya bakıyordum.
-Zorundamıyım
Az önce umursamaz gibi gözüken yusufun sesi benim sert çıkışımdan sonra yükselmişti.
- evet küçük hanım zorundasın
Şaşkınlıkla yusufa döndüğümde , bir yandanda elimi ağzıma götürmüştüm.
- anlamadım?? Neden zorundaymışım
-seninle güzel bir akşam yemeği yedikten sonra , en azından açma nezaketinde bulunabilirdin.
- aklına aramak 3 gün sonra geliyor ve sen bana , nezakettenmi bahsediyorsun
Yusuf anlamsızca kahkaha atmaya başladığında kafamı ona çevirdim. neden güldüğünü anlayamamıştım. ve sinir bozucu şekilde gülmeye devam ediyordu.
-şu anda bana sevgili tribi atıyorsun farkındamısın
-neeeeeee diye bağırdığımda. özellikle sesimin yüksek çıkmasına özen göstermiştim çünkü, ne kadar saçmaladığını görmesini istiyordum.
-sen şu anda gerçekden saçmalıyorsun. dediğimde kollarımı önümde bağlayıp, sinirli bir şekilde önüme bakmaya başlamıştım.
-buna gerçekden alındın mı? Seni aramamış olmama
Sesindeki alaycılığın yerinde şimdi ciddiyet vardı.
- sen nasıl telefonu açmam gerektiğini söylüyorsun bende nezaketen araman gerektiğini söylüyorum, arkadaşlar böyle yapar.
-arkadaşlar diye tekrar etmişti yusuf
Yüzündeki imalı gülüşü farketmem fazla uzun sürmemişti.
- murat abiyi neden arıyorsunki ve en önemlisi ablama neden yalan söylüyorsun, otobüsle gidebilirdim.
-telefonunu açmış olsaydın muratı aramak zorunda kalmazdım ve yalanda söylemiyorum üstelik , staj konusunda ciddiyim.
-nasıl ciddisin dediğimde şaşkınlıkla yusufa bakıyordum.
- yakın bir dostumun hukuk bürosu var zamanı geldiğinde staj yapman için sana yardımcı olacak.
-teşekkür ederim ama ben senden böyle bir şey istemedimki, bunu ben halledicem zaten
Sesimdeki gururu anlamış olduğundan emindim.
- ben sadece yardımcı olmak istiyorum masal, sesi oldukça ciddi ve durgun çıkmıştı.
Fakat sonrasında yüzüne yayılan o imalı ve sinsi gülümsemesi geri geldiğinde devam etti
- staj konusunu daha sonra tekrar konuşacağımıza emin olabilirsin , ama arabaya seni zorla bindirmedim , sende gayet istekli görünüyordun.
" seni koca uyuz, bencil ve kibirli yusuf" içimden söylediklerimi onun yüzüne vurmayı ne kadar istesemde, dişlerimi sıkmıştım. ama alttada kalmaya niyetim yoktu.
- cidden kendini ne zannediyorsun dedim gülerek, onun takındığı tavrı takınmaya çalışmıştım.
- benden hoşlandığını düşünüyorum
Gözlerim açılmış ve hızlıca kafamı ona doğru çevirmiştim az önce içimden geçirdiklerim, çokdan dilimin ucunda birer birer , özgür kalıyordu
- uyuz,gıcık,kibirli, bencil ...sinirden aklıma bir şey gelmemişti. "ve daha fazlası " diye devam ettim.
- sana gerçekden gıcık oluyorum yusuf korhanlar
Yusuf ise buna inanmamış şekilde , umursamazca gülüyordu.
- evet şu anda bunu gözlerinden okuyabiliyorum.
- yüzüne birtane daha ,tokat atmamı istiyorsun sanırım
Yusufun kahkahaları yavaş yavaş azalırken. bir Anlığına yoldaki gözleri bana kaydı.
-seni yine sinirlendirdim dimi
-hemde çok
Yüzüm tam sağıma dönükdü. ona bakmadan söylemiştim. ona olan kızgınlığımı tavırlarımlada hissettirmek istiyordum.
-tamam geri adım atıyorum ve seni aramadığım için gerçekten üzgünüm. çok yoğundum ve halletmem gereken bazı durumlar vardı.
- tabi ya , sen ve senin gizemli işlerin dediğimde. sesimdeki ciddiyeti eminimki anlamıştı.
Yusuf ise söylediğim bu cümleden sonra , ifadesizleşen yüzünü bana çevirmişti.
- bana güvendiğini zannediyordum, halen kötü birşeyler mi yaptığımı düşünüyorsun
- benim ne düşündüğüm bu kadar önemli mi dediğimde , aklıma venedikdeki o sarışın kadınla samimi halleri gelmişti. ben kimdimki , benim düşüncelerimi önemsiyordu. sürekli çocuk gibi dalga geçiyordu benimle. ne olarak görüyorduki beni
- beni yanlış tanımanı istemiyorum masal
Ve gözleri tekrar benimkiyle buluştuğunda , bende sessizliği tercih etmiştim.
Garda gölüne geldiğimizde harika bir manzara bizi karşılamıştı. yaklaşık 1 saate yakın dolaştıkdan sonra yemek için toplanmıştık.
Bunun öncesinde ablam tur esnasında , arabada geçen konuşmalarımızın bir özetini istemiş şüpheli ve tedirgin gözlerle beni dinlemişti.
Anlaşılan o ki , venedikte gördüğü o sarışın kadın , ablamın endişelerini geçirememişti.
Şimdi masanın başında yusuf,ben ,ablam, murat abi ve barış yemeklerimizi sipariş vermiş, muahbbete başlamıştık.
-yusuf , venedikde yanındaki bayan kız arkadaşındı sanırım
Ben şaşkınlıkla ablAma bakarken yusufda irileşen gözlerini ablama yönelttikden sonra bana çevirmiş sonra tekrar ablama dönmüştü
- o gün orada olduğunuzu bilmiyordum, neden yanıma gelmediniZ.
- seni rahatsız etmek istemedik , oldukça keyifli görünüyordun
Yusuf tedirgince dirseklerini masaya koymuştu. yüzü gerilmişti, neden bu kadar gerildiğini anlayamamıştım.
-çok yakın bir arkadaşımdı.
-italyandı sanırım
-evet italyan
Ablamın amacı o kadar ortadaydıki. yusuf ile o kadının sevgili olduklarına emin olmak istiyordu. böylelikle aklındaki soru işaretleri kalkıcak , benimle ilgili endişeleri son bulucakdı. Ben sessiz kalmayı tercih etmiştim. zaten söyleyecek pek bişeyde yoktu. o kadar cilveyle konuşan bir çiftin arkadaş olması mantıksızdı. yanımda barış oturuyordu. halen onunla konuşmakdan kaçıyordum, oda yusufla karşılaştığımızdan beri yanıma pek yaklaşmıyordu, ama ablamın Yusuf'a sorduğu sorulardan sonra , yanıma biraz daha yaklaşıp , kulağıma birşeyler fısıldamaya başladı.
-demek sevgilisi bir italyan
Müzik sesinden, insan seslerinden masadakilerin bizi duyması imkansızdı.
-sanırım öyleymiş
Barışın yüzüne yayılan gülümseme dikkatimden kaçmamıştı.
Yemek esnasında murat abi ve yusuf bol bol iş üzerine sohbetlerde bulunurken. barışta arada onlara bazende ablamla bizim sohbetimize katılıyordu.
GüZel ve lezzetli bir yemeğin ardından son kez bulunduğumuz çevreyi turlayıp otellere dönücektik. barış grupdaki diğer üyeleride zaman ve yer konusunda bilgilendirdilten sonra hep beraber yürümeye başladık. bu sefer yaseminde bize katılmıştı.
Ben ve yusuf en arkadan yavaşça yürürken ,herkes derin bir muhabbetin içinde gibiydi. barışda hararetli bir şekilde yasemine bir şeyler anlatıyordu.
-benim telefonlarıma o kızla gördüğüm içinmi açmadın masal
Beklenmedik bu soru beni şaşırtmıştı, ama cevabım belliydi.
-tabiki de hayır yusuf. ben çok sonra gördüm seni
-neden yanıma gelmedin
- rahatsız etmek istemedim
Bizimkilerle aramızdaki mesafe iyice açılmıştı.
- o kadın sevgilim değildi masal
Şaşkınlıkla ona döndüğümde, bakışlarını hiç bu kadar ciddi görmediğimi farkettim, en azından tanıdığımdan beri
- bu beni ilgilendirmez yusuf , sevgilinde olabilir , bunu neden bana söylüyorsunki.
Yusuf hiç beklemediğim bir anda , beni sol kolumdan tutup hızlıca ara sokaklardan birine soktuğunda sırtımın duvara dayalı olduğunu farkettim. yusuf bana okadar yakındıki , heyecandan bayılabilirdim.
- birşeyleri görmiyecek kadar kör olamazsın masal
Gözleri şimdi ateş gibiydi, sesinde çaresizlik, ve ben onun karşısında kanat çırpmaya çalışan bir kuş gibiydim. afallamıştım, şaşkınlıkdan ne diyeceğimi bilemiyorum.
- ben anlamıyorum yusuf diyebildim sessizce
Etrafına bakındıktan sonra bakışlarını gözlerime kilitlediğinde , artık herşey için çok geç olduğunu hissediyordum. Ruhumda, kalbimde birşeyler oluyordu. benim kontrolümün dışında, benden izinsiz birşeyler harekete geçmişti.
- sana olan ilgimi anlamadığını söyleme masal
Bu bir rüyamıydı. yusuf karşıma geçmiş bana ilgisi olduğunumu söylüyordu. bu mantıksızdı , olamazdı
-benimle dalga geçiyorsun yusuf ve artık fazla ileri gidiyorsun
Yusuf birden elimi tuttu,
- seninle dalga geçmiyorum masal, hissettiğim bu şeyler gerçek, ve burda böyle anlatabileceğim şeyler değil bunlar, lütfen bu akşam benimle dışarı çık.
- bu çok mantıksız, sen ve ben
- hiç birşey mantıkdız değil masal, bunu konuşmalıyız ve bu akşam
- burdaki son akşamım ve ablamla beraber olucam yusuf hep beraber vakit geçiricez. teklifini kabul edemem.
- istediğim sadece 1 saat masal, söz veriyorum otele çok yakın bir yerde buluşucaz ,seni zor durumda bırakmıycam
Ne söylediysem yusuf , geri adım atmamışdı, ona 1 saat ayırabilirdim. aslında onunla konuşmayı bende deli gibi istiyordum.
Ama o kadınla onu samimi görmüştüm, ve onun gibi güzel ve dikkat çekici bir kadın dururken , benden etkilenmiş olması bana çok mantıksız geliyordu.
Ama kalbimin kontrolsüzce çarpmasını kesinlikle engelleyemiyordum. yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissedebiliyordum.
Bu savunmasız halimi , yusufun anlamasını istemiyordum.
- tamam dedim sonunda
-yalnızca 1 saat
Yusuf teşekkür ettiğinde yüzüne yayılan gülümsemeyi farkettim.
bizimkilere yetişmek için adımlarımı hızlandırdığımda , ayaklarımın titrediğini hissettim. yürümekde öylesine zorluk çekiyordumki yanımda benimle gelen yusuf heyecanımın daha da artmasına sebep oluyordu.
Ablam ve murat abi yolun başında bizi bekledikleri her hallerinden belliydi.
Adımlarımı hızlandırdığımda ,ablamda yanıma yaklaşarak koluma girdi.
-nerde kaldınız tatlım
- geldik ablacım
Aramızda geçen bu kısa konuşmada, ablamın yine endişelendiğini ve yusuf ile aramızda olabilecek bir ilişkiye onay vermediğini her halinden anlıyordum.
Dönüş yolunu yusuf tek başına dönmüştü. zaten biz otelimize giderken oda eminim kendi oteline gitmişti.
Otele döndüğümüzde saat akşam 19:00 civarlarıydı. akşam yemeğine gruptaki bütün arkadaşlarımızla çıkmıştık. bu italyadaki son akşam yemeğimizdi ve en eğlenceli şekilde bitirmeye kararlıydık.
Biraz müZiklede , bulunduğumuz ortam oldukça keyifli bir hal almıştı.
Zaman geçiyordu saat neredeyse 21:00 olmuştu, fakat yusufdan halen bir haber yokdu. Sanırım artık aramıyacağına inanmaya başlamıştım. ikinci kez hayal kırıklığına uğrayacak gibiydim, üstelik bu seferki benim için daha zor olucakdı.
Saat 21:30 olduğunda otele dönmek için bulunduğumuz mekandan çokdan ayrılmıştık. yol boyunca aklıma her ne kadar yusufu getirmek istemesemde , ne yazık ki aklımdan bir saniye çıkmamıştı.
Barış yanıma yaklaşmıştı, benimle konuşmak istediği her halinden belliydi.
Kafam yerinde değilken onunla konuşmayı gerçekden istemiyordum ama belkide bilmesi gerekenleri onada artık söylemeliydim

uçurumdaki kanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin