27. Bölüm

19 2 0
                                    

Yusuf beni eve bıraktığında gece yarısını çok dan geçmişti. babam ve ablama ne söyleyeceğimi düşünemiyordum bile, beni aramış ve ulaşamamış olmaları işin diğer kötü tarafıydı.bu konu hakkında telefonum kırıldığı gerçeği elbette ki olayın doğru kısmı olacaktı. fakat, kimin ve neden kırdığı şimdilik hatta sonsuza dek saklamam gereken bir ayrıntıydı. Yusuf ile barıştığımızı ne zaman söylemem gerektiğini bilemiyordum ama o zamanın şu an olmadığı çok ortadaydı.

Yusuf beni bir kaç sokak aşağıda indirmişti, ablamın camda beklediğini düşündüğümde ,yusufu görmesi büyük bir ihtimaldi. öylede olmuştu ,sokağa girdiğimizde ablamın camda ve bana hesap soran gözlerle baktığını gördüğümde , içimi çoktan telaş kaplamıştı. her ne kadar yusuf ile barışmamızın mutluluğu ayaklarımı yerden kesmiş olsada , şimdi açıklama yapmam gereken ablam ve babam vardı.

ablama masumca ve merhamet dilercesine el sallamıştım ama camın kapanma sesinden bana ne kadar sinirli olduğu belliydi.

derin bir nefes aldıktan sonra hızlıca merdivenlerden çıkmaya başladım, ve tamda tahmin ettiğim gibi ablam beni kapıda karşılamıştı.

-masal neredesin sen ve o telefonun neden kapalı

-çok özür dilerim ablacım , gece biraz uzun sürdü ve telefonum yere düşüp kırıldı.size haber veremedim

bu sırada çantamdan telefonu çıkarıp ablama göstermeyi ihmal etmemiştim, yusuf yere fırlattığında hızlıca almıştım
- nasıl bu hale geldi bu telefon masal, ve arkadaşının telefonundan haber verebilirdin dimi

bu sırada ayakkabılarımı hızlıca çıkarıp,içeri girmiştim.

-ablam farkındayım ama bu kadar merak edebileceğinizi tahmin edemedim.

-telefonu nasıl düşürdün peki

-yüksek bir yerde elimden kaydı

-içeride babamda bir açıklama bekliyor küçük hanım,

ellerim önümde salona geçerken , babam da kumandayla televizyonu kapatıp bana döndü, yatmamış ve beni beklemişti, onları böyle meraklandırdığım için ve bunda birazda yusufun payı olduğu için ona çok kızgındım.

-kızım saatin farkındasın dimi

-çok özür dilerim babacığım zamanın nasıl geçtiğini anlamadım
Söyleyebilecek hiç birşeyim yoktu aslında
-yüzüne bakılırsa akşamın güzel geçmiş ama bize haber vermen gerekmez miydi kızım

evet babam her ne kadar sinirini göstermemeye çalışsa da , kendini nasıl tuttuğunu görebiliyordum. sesini yükseltmiyordu ama yüzündeki o ciddi tavır ve ses tonlamaları her şeyi gösteriyordu.

-baba telefonum kırıldı size bu yüzden haber veremedim

-arkadaşından neden aramadın kızım

- düşünemedim babacığım gerçek den çok ama çok özür dilerim
O kadar üzgündüm ki, babam bunu anlamış olacak ki
mimiklerinden yavaş yavaş yumuşadığını anladığımda , kendimi daha iyi hissetmiştim.

-bak kızım bundan sonra ne olursa olsun , geç kalacağın zaman muhakkak bize haber vereceksin, akşam dışarı çıkmalara pek sıcak bakmadığımı biliyorsun ama bunun olduğu zamanlarda da tek istediğim bana haber vermen

-bundan sonra asla böyle bir şey olmayacak babacığım söz veriyorum

-kızım sana güveniyorum, sen ve ablan benim bu hayattaki en değerli varlıklarımsınız ,yaşama kaynağımsınız , size bir şey olursa yaşayamam bende, üzerinize belki fazla düşüyorum ama başka türlüsünü yapamam kızım

uçurumdaki kanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin