Kendime pür dikkat baktığımda mutsuz görünüyordum normalde gelinler mutlu olur öyle değilmi ama ben mutsuz görünüyordum acaba neden. Demek ben o adamı sevmiyordum ya da zorla evlendim bu soruların hepsini ona teker teker soracaktım cevaplanmamış soru kalmamalıydı .Babam ve anneme bakıp."Neden fotoğrafta mutsuz görünüyorum yoksa zorla mı evlendirildim. "diyerek ağlamaya başladım.
Annemin sesi ile ona döndüm "Olur mu öyle şey kızım. Kocan seni çok seviyor. Siz severek evlendiniz."
Babam gözyaşlarımı silip alnımdan öptü. "Üzülmeni gerektirecek bir durum yok anneni duydun." dediğinde yüzüme sahte bir tebessüm yerleştirdim.
O sırada Barlas banyodan çıktı saçları ıslaktı ve su damlacıkları tişörtünü ıslatıyordu heybetli bedeniyle adeta spordan başka bir şey düşünmediğini gösteriyordu. Saçlarını sallayıp suların etrafa savrulmasını umursamadan yanımıza geldi.
Annem ile babamın yüz ifadelerine baktıktan sonra suratıma baktı. Kaşları çatıldı yüz ifadesi sertleşti ağladığımı fark etmemesini umarak yüzümü başka tarafa çevirdim.
"Ağladın mı?" diye sordu. Hıçkırıklarımın durmasını umarken şiddetlendi.
Babam ve annem "Biz size bir şeyler hazırlayalım." diyerek mutfağa yöneldiler.
Barlas birkaç adım daha atıp yanıma oturdu. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Gözleri ellerimdeki fotoğraf çerçevesine kaydı sert sesi ile irkildim.
"Neden ağlıyorsun?" diye sordu.
Korkmama neden olmuştu. Boğazımda bir yumru oluştu. Konuşamıyordum. Üzgün bir surat ifademle ona bakıyordum. Benden cevap bekliyordu sert sesi ile tekrar irkildim.
"Yavru ceylan gibi bana bakmayı kes."
Dedi tehditvari bir şekilde. Boğazımı temizleyip çerçeveyi ona doğru çevirdim. Elimi çerçevedeki suratıma götürdüm.
"Neden gülmüyorum. Mutsuzum. Zorla mı evlendik biz Barlas. Söylesene! " dedim ağlamaya devam ettim.
O hâlâ hızlı ve sert bir şekilde nefes alıyordu. Kaşlarını mümkün olduğu kadar çok çattı. Gözyaşımı elimin tersiyle sildim.
"Söylesene Barlas!!!" diye bağırdım.
Cevap vermiyordu çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Kalbim bağımsızlığını ilan etmişti. Anladım. Anlamıştım. Artık zorla evlendirildiğimi biliyordum.
Kim bilir ne kadara almıştı beni?
Ya da ne şartla beni kabul etmişti. Veya istemeyerek mi almıştı.
Hangi olaya kurban olarak ben gitmiştim?
Artık bedenim yorgun düşmüştü. Keşke o kazada hafızamı kaybetmeyip hemen ölseydim diye düşündüm. Duyduğum bu gerçekler bana ağır gelmişti.Düşüncelerimin arasından çıkıp beni gerçeklerle yüz yüze getiren adama baktım. O hâlâ gözlerime bakmaya devam ediyordu. Bende onun gibi kaşlarımı çattım.
Beni sevmediğini bile söyleyemeyen bir adamla evliydim. Cevap vermedi sesini bile çıkarmayıp gözümde kilitli kaldı. Öyle derin bir şekilde çatık kaşlarıyla bakıyordu ki artık buradan kaçıp kurtulmak istiyordum. Onu görmek kalbimi acıtıyordu. Bende onu sevmiyordum.
Ama o fotoğrafta mutluydu ben ise mutsuzdum. En masumu bendim. Hafızamı kaybettim ben, belki de o beni üzdüğü için intihar girişiminde bulunmuştum.
İçimdeki saçma düşüncelerin doğru olmamasını umarak ayağa kalktım. Yanından geçerken elimi tuttu.
"Nereye?"diye sordu.
Ona umursamaz bir bakış attım. Elimi öyle sıkı tutmuştu ki canım acıyordu. Bu adamı tanıdığım andan beri bana acı veriyordu. Ben bu adamı sevmediğimi bir kez daha anlamıştım. Boğazım ağlamaktan dolayı tahriş olmuştu.
"Ca- canım acıyor. Bırak."dedim. Hafif ses tonum yüksek çıkmıştı.
"Arian seninle konuşmuştum. Bir daha bağırmaya yeltenme. Sana nereye diye sordum."dedi gürlemeye başlamıştı artık sinir oldum.
"Senin olmadığın bir yere. Beni sevmeyen birinin yanında duramam."
Elimi elinden kurtarıp dış kapıya yöneldim. Kapıyı açıp çıktım. Koşmaya başladım hava baya soğuktu ayakkabımı giymeyi unutmuştum daha hızlı koşmaya başladım. Arada bir dönüp arkama bakıyordum o peşimden gelmemişti.
Ormanlık alana kadar geldiğimi farkettim yağmur yağmaya başladı. Soğuk içime işliyordu. Artık ayaklarım beni taşımıyordu. Ayaklarımın altı acıyordu ve acısı yüzümü buruşturmama neden oldu.
Bir ağacın altına doğru gitttim oraya oturdum etrafa bakmaya başladım. Başım çok ağrıyordu sırılsıklam olmuştum. Barlas'ın hiçbir şey söylememesi kalbimi acıtmıştı. O benim hayat arkadaşımdı hastande saçlarımı öpüp koklaması aklıma geldi. Seviyor gibi görünüyordu. Endişelenmişti. İnsan sevmediği biri için endişelenmez ki diye düşünüp kendimi avuttum. Barlas çok iyi bir oyuncuydu.
Düşüncelerimin arasından sıyrılıp ayaklarımı kendime doğru çektim. Ellerimi bacaklarıma sarıp kafamı gömdüm. Başım zonkluyordu yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı.
**********
Öncelikle sizi beklettiğim için üzgünüm :(
Yeni bölüm sonunda geldi😁
Bölüm nasıldı?
Sonraki bölümde olayları Barlas'ın anlatımıyla yazacağım 😊😊
Kendinize çok iyi bakın 💛💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAFIZA
RandomArian hastane odasında gözünü açar hayatıyla ilgili gelişen olayları hatırlamaz Evli olduğunu öğrenir.. ********* "Kocanın ölmesini istemiyorsan benimle geleceksin Arian, tek bir hareketimle kocan kurşun yağmuruna tutulur." Nefesim kesilmişti. Ne...